|
|
Kadınlar tuvaletinde
Geçenlerde Nişantaşı'nda bir restoranda iş yemeği yiyordum. Masada bildik cümleler uçuşuyordu. Şık giyimli 40 yaşlarındaki adam yüksek sesle "Biz modern olamayız, ne yapsak arabesk" dedi. Yanında oturan inci kolyeli kadın "Kesinlikle" diye devam etti, "her şeyden önce eğitim şart!" Yine başka bir boyuttaydım. Dalmış gitmişim, mecburi yemeklerden bir tanesi yani... Çevremi izlemeye başladım. Herkes hoş, herkes bakımlı, herkes güzel... Güzellik bakımla oluyor, inanın. "Eğitim aileden başlamalı, okula kadar çok vakit kaybediyoruz değil mi?" diye sordu yanımdaki kızıl saçlı. "Çok özür dilerim" diye cevap verdim, kalkarken. Tuvaleti işaret ettim. Kızıl saçlı gülümsedi. Tuvalette gördüğüm manzarayı aslında buraya detaylıca yazmak isterdim ama midenizi bulandırmak istemem. Ne modern toplumu ne eğitimi ne ailesi.... Biz tuvalet kullanmayı bilmiyoruz ki... Öylesine dağınık, öylesine pisti ki... Hem de kadınlar tuvaleti. Hem de şık, bakımlı, güya iyi eğitimli kadınların çoğunlukta olduğu bir restoranın tuvaleti. Ne gezer? İçinizden "Restoranın suçu" diyenler çıkabilir, demeyin. Dönüşte gazetenin tuvaletinde de benzer bir durum yaşanıyordu. Üstelik sürekli temizlenmesine rağmen.
|