|
|
Kapıyı aralayıp gördüm onu bir başkasıyla, yatağımızda
Bir röportajlarını hatırlıyorum. "Laf olsun diye yaşayan insanları eleştiriyoruz" diyorlardı. Laf olsun diye yaşamak? Ne demek ki? Redd grubundan bahsediyorum. Son günlerdeki favorilerimden. Albümlerinin kapağındaki İsmail Acar figürleri mi çekti beni yoksa kutunun içindeki kırmızı kalem mi, bilinmez... Redd dört kişiden oluşan bir pop-rock grubu. En azından onlar kendilerine öyle diyorlar. Kim mi onlar? İkiz kardeşler Doğan ve Güneş Duru, ağabey- kardeş Berke ve İlke Hatipoğlu. İsmail Acar albümü dinledikten sonra hissettiklerini kırmızı kalemle çizmiş. Albümün her yerinde Acar figürleri var. Redd ismi reddetmekten geliyormuş. Yani muhalifler. Kime? Laf olsun diye yaşayanlara... Ne demek ki?
***
Kapıyı aralayıp onu gördüm bir başkasıyla yatağımda / Son sözleri hala kulağımda bu ilk kez değildi dedi bana/ Dokunup hissettiğim kadını bana aitmiş sanırken/ Artık bildiğim tek bir şey vardı, acıydı dünyanın diğer adı/ Mutlu olmak için, sevmek için görme, işitme/ Mutlu olmak için, sevmek için bilme, çok düşünme... Redd aynı zamanda İngilizce kırmızı anlamına gelen "red" kelimesinden. Kırmızı renkte bir red vardır gerçekten de değil mi? Şarkıyı dinlettiğim çoğu arkadaşım, "Bu mutluluk değil ki!" diye cevap verdi bana. İnsan görmez, işitmez, bilmez ve düşünmezse mutlu olur mu? Bilmem. Olur mu? Her şeyi bilmek daha mı doğru? Daha mı mutlu oluruz her şeyi işitirsek? Hangisi sıradan? Yoksa biz de mi laf olsun diye yaşıyoruz, fark etmeden? Çiçek takmışsın saçına, oturmuşsun tam karşıma/ Ruhun okşanmak ister durduramaz kendini/ Kafan olmuş bir dünya kanın olmuş sanki derya/ Kalbin atmak ister durduramaz kendini/ Öper melekler ısırır şeytanlar/ Bu kafayla seni Beyoğlu'nda... Pop-rock seviyorsanız, en iyisi mi siz bugün Redd'in albümünü alın. İsmi mi? 50/50
|