|
|
Emniyet kemeri takmak, ayakkabı bağlamaktan kolay
Önce Bilfen Koleji'nin düzenlediği uluslararası yemek yarışmasında jüri üyesiydim. Onlara asla "Hayır" diyemiyorum. Nasıl diyeyim? Yaşları 8 ile 10 arasında değişen çocuklar ünlü yemek ustalarına şapka çıkartacak mönüler hazırlıyorlar. Bu yılki yarışmaya yabancı çocuklar da davetliydi. Danimarkalılar, Japonlar, İtalyanlar... Sırayla yaptıkları yemeklerden tattırdılar. Bir tarafımda Güneri Cıvaoğlu ve Sema Doğan, diğer yanımda Figen Batur, miniklerin yemeklerinden puan kırmaya çalıştık. Kırmaya çalıştık diyorum çünkü birilerinin birinci olması gerekiyor. Bana kalsa hepsi birinci. Ama ana yemek kategorisindeki minik Japon şefinin tariflerini birilerinin acilen alması gerekiyor. İnanın ciddiyim. Ben böyle güzel bir yemeği değme Japon restoranlarında yemedim. Müthiş bir gün geçirdik. Bütün yarışmacılara "Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?" diye sorduk. Ne cevap verdiler sizce? Doktor, mühendis, öğretmen. Hayır, hiçbiri değil. Şimdinin küçükleri büyüyünce şef, veteriner, tasarımcı, modacı olmak istiyor. Hadi bakalım buradan buyurun. İkinci jüri üyeliğim Renault'nun düzenlediği "Herkes için güvenlik uluslararası afiş yarışması" ndaydı. Bu sefer yanımdakiler Hıncal Uluç ve İclal Aydın idi. Nasıl zorlandık seçim yaparken anlatamam. Çocukların trafik terörüne karşı çizdiği afişlerin hepsi birbirinden güzeldi. Öyle ince mesajlar vardı ki etkilenmemek mümkün değil. Örneğin bir tanesi bağcıklı bir ayakkabı çizmiş, altına da demiş ki "Emniyet kemerini bağlamak bu kadar bile zor değil." Nasıl ama? Yoğun bir röportaj trafiği yüzünden afişlerin yaratıcılarının ödül törenine katılamadım. Çok üzüldüm çok. İşin en keyifli tarafı oysa. Uzun lafın kısası şimdiki çocuklar bir harika. Beylik bir laf olarak bakmayın çünkü her kelimesi doğru. Çok yakın bir arkadaşımın kızı 11 yaşında müthiş elbiseler tasarlıyor. Çizimlerini görenler hayrete düşüyor. Bana sık sık mail atan 13 yaşındaki bir okurum ise öyle güzel hikayeler yazıyor ki, şimdiden yayınevlerinin sıraya girmesi gerekiyor bence. Yemek yapıyor, resim çiziyor, şarkı besteliyorlar. Şimdiki çocuklar öyle kolaycı değil, yaratıcı. Zoru başarmanın peşindeler. Müthiş bir nesil geliyor. Peki bana en çok ne soruyorlar? Kızlar "yaşımı". 32 yaşında göstermiyormuşum. İnanıyorum çünkü çocuklar acımasızdır, size pat diye söyleyiverirler gerçeği. O yüzden sözlerine inanıp mutlu oluyorum. Ya erkekler? Futbol takımı yazacağım diye bekliyorsunuz değil mi? Beklemeyin. Hangi bilgisayar oyunlarını sevdiğimi ve bir de köpeklerimi soruyorlar. Hepsi öylesine harika ki.
|