|
|
|
|
|
|
Casusları Gizleyen Meslekler
DİPLOMATLIK Ezelden beri her diplomat, bildiğimiz anlamda casusluk faaliyeti içinde olmasa da, karşı tarafın gözünde devletin temsilcisi olması vasfıyla "potansiyel casus" olarak değerlendirilir. Çünkü ister istemez her diplomat, bulunduğu ülkeye dair bilgi toplar ve muhtelif ilişkiler kurar. Bu yüzden önemli bir casusluk operasyonunun parçası olmasalar bile casusmuş gibi değerlendirilirler ve gizli servislerden ilgi görürler.
ARKEOLOGLUK Arkeologlar 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında özellikle İngiliz istihbaratı tarafından en çok kullanılan kimlik ve meslek grubu oldu. Arabistan'daki karışıklıklar esnasında Ortadoğu'ya gönderilen arkeolog görünümlü casuslar, aynı zamanda istihbarat faaliyeti yürüttüler. Ünlü İngiliz casusu Lawrence de bunlardan biridir. Bizzat kazılara bile katılmıştır.
DİN GÖREVLİLİĞİ Bu grup, casusluk faaliyetlerinin en aleni olarak yürütüldüğü türdür. Ama Atilla Akar'a göre burada bir ayrımı belirtmekte yarar var: "Elbette ki her dinin inanırı, kendi inancı doğrultusunda bir başka dinin mensubunu veya inançsız kişileri kendi dinine çağırabilir; bu yönde kendince inandığı 'ilahi mesaj'ı iletebilir. Bu yüzden sırf farklı bir dine inanıp onun propagandasını yapıyor diye o kişiye kızmak veya 'casus' ilan etmek anlamsız."
GAZETECİLİK En çok kullanılan kimliklerin başında gelir. Zaten tanımı gereği haber toplamayı içeren bir meslektir ve bu açıdan casusluk için ideal kimliklerden biri olarak kullanılır.
TURİSTLER Casusluk tarihinde birçok ülke, ajanlarını yabancı ülkelere 'turist" görüntüsüyle yollamıştır. Bunlar görünürde bir "turist" gibi dolaşırlar, stratejik amaçlı yerlerin fotoğraflarını çekerler veya bilgi toplarlar.
HOSTESLİK Casusluk örgütleri özellikle uluslar arası uçuşlarda birer "kurye" olarak kullanmak için hosteslere çengel atarlar. Böylelikle gizli bilgi veya mikrofilmleri karşı tarafta bekleyen ajana kolaylıkla ulaştırabilirler.
FAHİŞELİK Casusluktan bile daha eski bir geçmişi olduğu kabul edilen fahişelik ve fahişeler, casusluk tarihinde önemli faaliyetler gerçekleştirmişlerdir. Normalde ağır işkenceler altında bile tek sır vermeyecek birçok subay ve yüksek rütbeli ordu mensubu, fahişe-casuslarla geçirdikleri saatler sonrasında ordularına dair en önemli sırları bile ağızlarından kaçırmışlardır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|