|
|
|
|
|
Kiloyu yağdan vermek çok önemli
|
|
BU kilo verme meselesinde en önemli şey, kiloyu vücudunuzdaki yağdan mı, sudan mı yoksa kastan mı verdiğiniz. Koçak diyor ki, önemli olan yağ oranının düşmesi... Onun için de 5 besin grubundaki besinlerin hepsini bir günde azar azar tüketmek önemli... Tek besinli diyetler zararlı... Üstelik sağlıksız zayıflatır... Bir de bakarsınız ki, zayıflamışsınız ama yağlarınız yerli yerinde duruyor....
MUHTAR: Şu 3 kilo verdiğin rejimi bir anlatır mısın..?
RAHŞAN: Öğlenleri altı kaşık makarna yedim geçen hafta... Sabah işte o ekmek peynir... Bildiğimiz şey vardır ya kibrit kutusu peynir, işte iki dilim kepek ekmeği falan gibi. Akşam da dört tane haşlanmış yumurta büyüklüğünde et parçası, et, balık, tavuk neyse yani...
MUHTAR: Bütün yediğin bu mu yani?
RAHŞAN: Meyve vardı ama meyve midemde çok kazıntı yapıyordu o yüzden onu kestim. Elma falan yiyordum aralarda, çok kazıntı yapıyordu midemde. Meyve yiyemiyorum.
DİLARA K.: Ama mineral açısından meyve mutlaka diyette en az üç tane olması lazım.
RAHŞAN: Bu hafta yemeğimi artırdı ama.
MUHTAR: Yemeğin neyi arttı, nereye kadar çıktı?
RAHŞAN: Öğlen şey verdi 6 kaşık sebze yemeği verdi ki benim için çok şey. Midem için makarnayı kesti. Öğleden sonra şey verdi...
MUHTAR: Zaten altı kaşık makarnan vardı onun yerine altı kaşık sebze yemeği verdi. Bunu artırma olarak mı görüyorsun?
RAHŞAN: Öğleden sonra portakal ve muz verdi bir tane.
MUHTAR: Tetikliyor dedin biraz önce.
RAHŞAN: Ama muz var yanında gerçekten doyurucu yani.
DİLARA K.: Diyette yenmesi gerekenleri hemen özetleyebilir miyim?
MUHTAR: Bu arada Emre Aköz'de Montignac denilen bir Fransız obez var. O kendisine Fransız obezin diyetini kılavuz yapıyor. Şimdi hep diyor ki bana; 'Akşam oturuyorum, şöyle bir tavuğu, tam tavuğu yiyorum' diyor.
AKÖZ: Baba eskidendi, 10 sene önceydi o...
MUHTAR: Şimdi diyor 'Beyoğlu'na giderim bir güzel tavuğu böyle yerim.' 'Akşam' diyor 'Kayınvalidem kıymalı yumurta yapar onu da yerim' diyor. Rahşan diyor ki 'Ekmek var mı', 'Hayır ekmek yok' diyor. Sabahı da anlatayım. Bir ekmeği fırına koyuyor üstüne zeytinyağı...
AKÖZ: Bir ekmek değil, bir dilim ekmek
MUHTAR:Şöyle kocaman bir yuvarlak ekmekten bahsediyorsun. İçine domates, salatalık, biber koyuyor... Üzerine zeytinyağı bunlar etle ve tavukla birleşmiyormuş. Ondan dolayı istediğin kadar yiyebilirmişsin. Bu Emre bu şekilde sürekli yemekte. Tereyağlı pilavdan, kıymalı yumurtaya kadar... Tek mesele et ürünleri ile karbonhidratları birleştirmiyor. Montignac denilen Fransız obez öyle yapıyormuş. Doğru mu bu diyet?..
AKÖZ: Ayın birinde başladım şu ana kadar brüt 5 kilo verdim.
MUHTAR: Brüt ne demek?
AKÖZ: Çünkü su da kaybediyorsun ama şu ana kadar brüt 5 kilo verdim. Hedefim haziran sonuna kadar 10 kilo vermek.
DİLARA K.: Ama doğru kiloyu mu verdi bunu bilmiyoruz. Bu 10 kilo nereden gitti acaba yağdan mı, kastan mı, sudan mı? O yüzden ilk başında biz sizin yağ oranınızı ölçseydik o beş kiloyu vererek vücudunuza iyi bir şey mi yaptınız yoksa daha kötü bir şey mi yaptınız anlardık.
BARLAS: Emre, zayıflayayım derken en sonunda yağlarıyla baş başa kalacak.
AKÖZ: Ama bir dakika protein ama öyle değil ki... Ben sabahları karbonhidrat yiyorum.
MUHTAR: Bu adam sabahtan akşama kadar bunları yiyerek zayıfladığını söylüyor. 'Akşam Beyoğlu'na gideceğim' diyor, 'Bir tavuk yiyeceğim' diyor.
AKÖZ: Ama bir dakika... Bundan 9 sene önce 1996'da bu rejimi yapıp kısa bir sürede 10 kilo vermiştim. Şimdi bunu yaparken tabii o zaman daha tecrübesiz falan olduğum için ben hakikaten eve giderken bir tane kızarmış tavuk alıyordum, bol domates bol salatalıkla onu yiyordum. Ancak öyle doyuyordum.
DİLARA: Ama on sene önce.
AKÖZ: Tabii şimdi, örneğin perşembe günü bir tavuğu, domatesleri, salatalıkları önüme koydum ve o bir tavuğun sadece yarısını yiyebildim. Yarısını yediğimde artık tamamdı. Kalanını yiyemedim.
DİLARA: Bunlar sağlıklı diyetler değil. Sağlıklı diyether besinden ölçülü almak. Zeytinyağından başlayayım. Zeytinyağı iyi bir yağ, hiçbir şekilde itirazım yok ama ne olur dikkat. Zeytinyağının da bir gramında 9 kalori var bütün yağlarda olduğu gibi. Bol bol zeytinyağı yediğinizde fazlası gidip yağa karışıyor bu bir. İkincisi sabahleyin sadece peynir domates salatalık yediğinizde öğlen acıkırsınız mideniz kazınır çünkü peynir bir protein, içinde karbonhidrat çok az var. Ne oluyor, kan şekerine ihtiyaç var. Siz sabah karbonhidrat yemediğinizde öğlene doğru şekeriniz düşüyor, o yüzden daha çok acıkıyorsunuz.
MUHTAR: Dolayısıyla sabahları ne yemek lazım?
DİLARA: O yüzden sabahleyin mutlaka karbonhidrat ama yanında protein de yemek lazım. Montignac bir felsefe. Ömür boyu öyle yaşayabilecekseniz, yapın ama vücudumuzun hergün kırk tane besine ihtiyacı var.
MUHTAR: Emre hazirana kadar kilo verip, deniz kenarında mangal yapıp rakı içmenin planını yapıyor.
BARLAS: Montignac, Le Pen'e (Barlas yine müthiş teşbihlerine başladı. Obez Fransız Montignac'ı ırkçı faşist Fransız lider Le Pen'le özdeş tutuyor) çok yakın anlıyor musun? Yani Montignac genellikle gelişmemiş ülkelerde uygulanması için Fransızlar tarafından üretilmiş, az gelişmiş ülkelerde kendilerini aydın sanan insanların vücutlarından yağ eriteceğim derken, kaslarını eritip, sonunda beyinlerine yok etmelerine dayanan bir rejim...
MUHTAR: Emre Bey sizin bir yorumunuz var mı Barlas'ın söylediklerine... Direkt sizi hedef almakta...
BARLAS: Beyni eritiyor.
AKÖZ: Beyin falan erimiyor. Yine atmaya başladı.
DİLARA: (O da katılıyor dalgaya pardon tartışmaya... Dalga mı geçiyor yoksa Montignac'la beyin hakikaten mi gidiyor, yorum sizin): Beyin en son tabii. Beyine gidene kadar bir sürü dokularımız var.
MUHTAR: Beyinin erime şansı var mı?.. (Benim sorum ciddidir. Lütfen ciddileşelim.)
BARLAS: Var. Kanıtı elimde. Emre altı aydır sadece ne yediğini anlatıyor. - BİTTİ -
|
|
|
|
|
|
|
|
|