|
|
|
|
Türban gerilimi
Kıbrıs... Soykırım... Ankara şimdi başörtüsünü tartışıyor.
ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI MUSTAFA BUMİN: SAAT 11.00 Türbanlıların yükseköğretim kurumlarına öğrenci; okul sonrası da resmi dairelere kamu görevlisi olarak girmesini sağlayan yasal süreç Anayasa'ya aykırıdır
RESEPSİYONA KATILMAYAN BAŞBAKAN ERDOĞAN: SAAT 21.00 Türkiye'de bir halkın, bir de halkın temsilcisi olanların ve kurumların mutabakatı vardır. Görünen o ki halkın mutabakatı ile kurumların mutabakatı henüz oluşmuyor
REFAH VE FAZİLET ÖRNEĞİNİ VERDİ Bumin'in Anayasa Mahkemesi'nin 43'üncü yıldönümü töreninde yaptığı ve Dışişleri Bakanı Gül, Başbakan Yardımcısı Şener ile Adalet Bakanı Çiçek'in alkışlamadığı, Başbakan Erdoğan'ın ise iki kez hafif şekilde "ellerini vurduğu" konuşması şöyle: "Türkiye'de din ve dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilerek oya çevrilmesi, Batı ülkelerine göre çok daha kolay. Geçmişte bu yola başvuran partiler Anayasa Mahkemesi'nce kapatıldı. AİHM de bu karara karşı olan başvuruları reddetti."
'HAK, KANUNDAN DOĞMAZ' Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle yapılan geceki resepsiyona Meclis Başkanı Arınç ve Bakan Çiçek katıldı. Resepsiyon yerine İstanbul'a gitmeyi tercih eden Başbakan Erdoğan ise Bumin'e Esenboğa Havaalanı'nda cevap verdi: "Türkiye'nin 28 ayda dünyaya farklı bir fotoğrafı oldu. Evrensel haklar ve değerler noktasında eğer biz bu hakları görmemezlikten gelirsek, ülkemize yazık ederiz. Hak, hukuktan doğar, kanundan doğmaz. Hak, kanunlarla güvence altına alınır."
Ankara'da gergin gün
Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin, AK Parti iktidarına türbanı oya çevirme gayretinde bulunan Refah ve Fazilet'in kapatıldığı uyarısında bulundu. Bumin'i dinleyen bakanlar alkışlamadı, Meclis Başkanı Arınç ve Başbakan Erdoğan ise konuşmanın sonunda ellerini ikişer kez vurmakla yetindi.
Anayasa Mahkemesi'nin 43'üncü kuruluş yıldönümü törenleri, Mahkeme Başkanı Mustafa Bumin'in, iktidara "türban muhtırası" niteliğinde bir konuşma yapması nedeniyle gündemi sarstı. Törene, her yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve bakanlar katıldı. Bu yıl yargının genel sorunlarına değinmeyeceğini, yıllardır değinilen bu konulara iktidarların ciddi çözümler getirmediğini belirten Bumin, "Laiklik ilkesinin Türkiye için önemi" başlıklı konuşmasında, iktidara türban nedeniyle sert uyarılarda bulundu.
GELİRSE, İPTAL EDERİZ Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak ilk konuşmasını 4 yıl önce yaptığını, türbanın "yönlendirme ve zorlama" olduğunun altını çizdiğini belirten Bumin, 4 yılda konunun güncelliğini yitirmeyip, aksine giderek artan biçimde gündemde tutulmak istendiğini belirtti. Türban yasağının kaldırılması savunmasının, Refah Partisi ve Fazilet Partisi'nin kapatılma nedenleri arasında gösterildiğini anımsatan Bumin, bu uyarısını şöyle ifade etti: "Türkiye'de din ve din duyguları ile dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilerek oya çevrilmesi batı ülkelerine göre çok daha kolay ve olağan olduğundan, bu yola başvuran partiler laiklik karşıtı eylemleri nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmış, bu karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları da reddedilmiştir." Yüksek Mahkeme Başkanı Bumin, bu konuda Anayasa değişikliği yapılsa bile, iptal edileceği uyarısını da şöyle anlattı: "Anayasa'daki laik düzenlemeler kaldığı sürece, türbanlı kızların yükseköğretim kurumlarına öğrenci sıfatıyla, öğrenimlerinden sonra da resmi dairelere kamu görevlisi olarak girmelerini sağlayacak tüm yasal düzenlemeler Anayasa'ya aykırı olacaktır. Hatta bu konuda Anayasa'ya kural konulsa bile bu kez, Anayasa'nın bu yeni kuralı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olmayacaktır." Bumin, "kimi siyasi parti yetkililerinin, başörtüsü ile yükseköğretim kurumlarına girişin engellenmesinin, eğitim ve öğretim hakkı ve inanç özgürlüğüne müdahale olduğu yönünde sözleri bulunduğuna" da işaret ederek, şöyle devam etti: "Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in başörtüsüne ilişkin istikrar bulmuş kararları varken, kimi yayın organlarınca bukonunun gündemde tutulmaya çalışılması, kimi siyasal parti yetkililerince de yasal düzenlemeler yapılarak türbanla öğrenim yapma olacağının tanınacağı yolunda beyanlarda bulunulması bu konudaki yargı içtihatlarını bilmemekten kaynaklanmıyorsa, din duygularını kullanarak siyasi avantaj sağlamaya dönek bir davranış biçimidir. "
ALKIŞLAMADILAR Konuşma boyunca özellikle Dışişleri Bakanı Gül'ün yüz ifadesinin gergin olduğu gözlendi. Konuşma bitince Gül ile Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in hiç alkışlamaması dikkat çekti. Yan yana oturan Arınç ile Erdoğan ise ellerini ikişer kez hafif bir şekilde vurmakla yetindiler. Aynı sırada bulunan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile diğer konuklar alkışlamaya devam ederken, Arınç ve Erdoğan durdular. Gül, Şener ve Çiçek, törenden Bumin'e veda etmeden ayrıldı. Türban gerginliği, Bumin'in Meclis'teki resepsiyonuna da yansıdı. Resepsiyona, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve TBMM başkanvekilleri Sadık Yakut ile Nevzat Pakdil ve Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu dışında AKP'li yönetici katılmadı.
İÇİMDE UKDE KALIRDI İki ay sonra emekliye ayrılacak olan Bumin, resepsiyonda yöneltilen sorular konuşmasının gerekçesini şu sözlerle açıkladı: "Konuşmadan gitseydim içimde ukde kalırdı. Bundan sonra ne yaparlar bilmem. Yargı kararları doğrultusunda konuştum. Ortada kişisel görüşüm yok. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi için de bağlayıcı. Aynı davranış biçimini yapanların geçirdiği safahatları anlattım. Anlayana. Daha öncekiler de böyleydi. Bu nedenle kişisel dedim. Bu konuşmanın ses getireceğini bildiğim için..." Bumin, sözlerinin "ikaz" olduğunu belirtirken kendisi için en önemli konunun türban olduğunu belirtti. Bumin, türbanlı öğrencilerin Anayasa Mahkemesi'ne dilekçe verdiğini, bunun üzerine mesaj verme gereği hissettiğini aktardı. Mustafa Bumin, Başbakan Erdoğan'ın resepsiyona katılmaması konusunda, "Programı çok yoğun. Bir orada bir burada" derken Adalet Bakanı Çiçek "Başbakan İstanbul'a gitti" diye hatırlattı.
Ersan ATAR - Hülya KARABAĞLI / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|