Mevsimi geldi
Sizin oralarda durum nedir bilmiyorum ama İzmir bugün (cuma günü yazıyorum bu yazıyı) ılık, hafif rüzgarlı ama güneşli misss gibi bir bahar havası yaşıyor. Sokak satıcılarının plastik leğenlerinde papatyalar yerini almaya başlamış bile... Yani anlayacağınız baharın kapıya dayanmasıyla doğa canlanıyor, uyanıyor, yeşerip çiçekleniyor. Eh ben de doğanın nadide bir parçası olarak, bu uyanıştan nasibimi alıyorum. İçimde müthiş bir varyasyon isteğiyle yanıp tutuşuyorum. Bugünlerde aklım sadece "Acaba neyi değiştirsem"e çalışıyor.
*** Ama öyledir hakikaten; bahar gelince bir şeyleri değiştirmek lazım... Örneğin ben bu saatten sonra kendimi değiştiremeyeceğime göre hayatımda küçük değişiklikler yapmayı deniyorum. Zaten başka türlüsü elimde değil. Sabah kuş cıvıltılarıyla uyanmaya başladığımda ve de yol kenarlarında tek tük açmaya başlayan papatyaları gördüğümde "Tamam" diyorum, "Kızım senin değişiklik mevsimin geldi". Birden, oturduğum evi ya da evin düzenini, sonra saçımı, ardından üstümü başımı, hepsini, hepsini baştan aşağı değiştirmek istiyorum. Kabuk değiştirmek, bütün kış üstüme başıma yapışan o sevimsiz soğuğu, isi, çamuru atmak... Değişiklik; bugünlerde bana en gerekli olan şey. Zaten ben günün birinde, daha doğrusu yine bir bahar gününde, "Değişiklik yapmam lazım, değişiklik yapmam lazım" diye diye sonunda 'Dünya değiştireceğim' sanırım.
*** Fakat size de bugünlerde ciddi olarak tavsiye ediyorum; kıştan çıktığınız gibi girmeyin bahara... Canınızı sıkan, sizi rahatsız eden, mutsuzluğunuza neden olan ne varsa değiştirin... Verin 'eskiciye' gitsin. Karşılığında leğen-mandal da istemeyin; hayrını görsün kim alırsa... Öfkeliyseniz birilerine, kurtulun bu kemirgen duygudan; affediverin birdenbire, karşınızdaki de şaşırsın, afallasın... Ya da yalnızlıktan sıkıldıysanız etrafınıza daha dikkatli bakın bakalım; aşkın mevsimi çünkü bu... Suratsız, huysuz kepçenin biriyseniz, evden gülümseyerek çıkın; çünkü kim bilir bir de bakarsınız 'O gülümseyişe aşık olacak birileri' dolanıyordur etrafınızda... Ya da evinizin salonunda sizi her gördüğünüzde sinir eden bir vazo mu duruyor, fırlatın atın çöp sepetine; nasıl rahatlayacaksınız, siz de şaşıracaksınız. Ya da koltuklarınız artık çok mu demode görünüyor gözünüze, sallayın gitsin; parke üstünde yaşamanın özgürlüğünü keşfedin. Ay ne bileyim ben yaa... Yapın işte bir değişiklik... Mevsimi geldi çünkü... Tazelenmenin, yenilenmenin, aşkın, tutkunun, romantizmin, silkinip kendine gelmenin, değişmenin, değiştirmenin... Mevsimidir!
|