|
|
Sanki Yeşilçam belgeseli gibi...
Yönetmen Mehmet Ergen, müzikalin Yeşilçam'ın o üretken dönemine ışık tutma görevi üstlendiğine dikkat çekiyor: "Yıldızların Altında'da Türk Filmleri'nden duymaya aşina olduğumuz şarkılar var. Hepimizin çok aşina olduğu bu şarkıları hiç aşina olmadığımız insanlardan dinleyeceğiz. Bu şarkıların eşliğinde hiç bu güne kadar gözümüzün önüne gelmemiş dans düzenleri, orkestrasyon ve koreografiler göreceğiz. Sadece açılış ve kapanış şarkılarını Candan Erçetin besteledi, onlar iki özgün beste. Türk Sineması'ndaki benzer senaryoların nasıl bir mantıkla bir araya geldiğini, aslında hepsinin birbirinin aynı gibi görünmesine rağmen nasıl bunların aynı dönemde iş yaptığına ve ne mantıkla iş yaptığına tanık olacağız. Yeşilçam mutfağını oluşturan senaristleri, yönetmenleri, set işçilerini, kulislerde çalışan pudracıları ve makyajcıları, vakti zamanı geçmiş yıldızların nasıl pavyonlara düştüğünü, bunlara biraz daha perde arkasından tanık olacağız. O dönemi arka planıyla göreceğiz.
'CESARETE DAYALI VE ÖZGÜN BİR İŞ YAPIYORUZ' Bu prodüksiyon, bir dönemin 45'lik plaklarına ve gazino kültürüne, Yeşilçam sinemasına göndermeler yapıyor. Değişik pratiklerden gelen sanatçıların bir araya gelip işler yaptığını görüyoruz burada. Şarkıcı var, şovmen var, televizyonla tanınan insanlar var, oyuncular var, dansçılar var. Ben hem Beyazıt Öztürk'ü, hem de Candan Erçetin'i çok yetenekli buluyorum ve çok takdir ediyorum. Burada amacım, bir şekilde herkesin kendi kariyerlerinde güçlü oldukları noktaları bulup, onları diğer unsurlarla bağdaştırabilmek. Bu anlamda zor bir iş yapıyoruz. Birçok oyuncu için şarkı söylemek, dans etmek cesaret ister, şarkıcı için de oynamak cesaret ister. Birçok 'oynarım, ciddi dram yaparım' diyen oyuncuların durup dururken olmadık bir şarkıya dans etmeleri de cesaret ister. Bütün bu cesaretleri bir araya toplayarak son derece özgün bir iş çıkarıyoruz."
|