|
 |
 |
 |
 |
|
O artık Salim Muhammed Nuri
Babası doktora sahibi bir hukukçu, politikacı, annesi ev hanımı. Venezuela'da zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Zaten hala pahalı zevkleriyle tanınıyor ve bunlardan hiç taviz vermiyor. Ancak ve ancak havana tütünü içebiliyor. Öğrenimini Londra ve Moskova'da yapmış. Önce Venezuelalı komünist devrimci, zamanı gelince de İslamcı- devrimci Ağabeyinin adı Lenin, kendisininki Ilich, bu durumda kardeşininki de tabii ki Vladimir. Kod adı: Carlos. Son derece acımasız. Geçen asrın en şeytani teröristi diye anılan bu adamın son adına gelince; Salim Muhammed Nuri. Bugün hala dünyada en beğendiği kişiler "Lenin, Stalin, Saddam Hüseyin, Usame bin Laden" Daha başkaları da var; örneğin şu andaki Cezayir Devlet Başkanı'na da derin dostluk hisleri taşıdığını söylüyor bir röportajında. Bu isimler onun için ışık saçan birer lider. Saddam'ın stratejik hatalar yaptığını düşünse de yine de onun emrinde basit bir asker olup ABD ve İsrail'e karşı savaşmaktan gurur duyacağını anlatıyor. Kendi tanımına göre o en naif haliyle Leninist geleneğe bağlı bir asker, bir savaşçı ve bir profesyonel devrimci. Sanmayın ki Carlos ne dediğini bilmez biri. Türkçeye de tercüme edilen kitabında her şeyi keyfine göre, istediği gibi karmakarışık etmiş. Ama bunu son derece başarılı biçimde yapmış. Her bir kelimeyi niçin söylediğinden haberdar. Kitabı, hangi milletten ve hangi dinden biri okursa okusun, Carlos onu aynı düşmana karşı yapılandırmayı hedeflemiş. Ve rastgele seçmemiş malzemelerini. Tersine çok itina göstermiş. Merak ediyorsanız eğer, Müslüman olduktan sonra dünya görüşü topyekün değişmemiş, sadeleşmiş yazdığına göre. Mesela oruç tutuyor ama içki de içiyor. Fransa onu 1997'de Sudan'da yakalayıp getirdiğinde dünya çapında bir olay haline gelmişti. Mahkemesini izlemek için Paris Adliyesi önünde saatlerce kuyrukta beklemek gerekiyordu. Carlos Paris'e ilk kez 1967'de gitmiş. Londra, Moskova, Budapeşte, Umman, Şam, Beyrut ve başka pek çok başkentin anısı var. 'Hiçbirini diğerine değişmem' diyor ama dört büyük aşkından birini yaşadığı Paris çok mühimmiş onun için. O çıkacağına inanıyor ama ömrünü de Paris'te tamamlayacak gibi görünüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
