kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Offshore'un genç şampiyonları
Offshore'un genç şampiyonları
Ekip çok önemli

Offshore'un genç şampiyonları

Bu yıl düzenlenen Türkiye Offshore Şampiyonası'nı bu spora geçen yıl başlayan Özgür Öncel ve Mehmet Gamgam Unique adlı tekneyle kazandılar.

Özgür Öncel ve Mehmet Gamgam iki genç offshore yarışçısı. İlk kez geçen yıl Türkiye Şampiyonası'nın dördüncü ayağında katılarak başladıkları offshore'da bu yıl büyük bir sürprize imza attılar. Genç yarışçılar yedi ayaktan oluşan Castrol Türkiye Offshore Şampiyonası'nı Unique adlı tekneleriyle birinci sırada tamamladılar. Her ikisi de başarılı bir eğitim ve iş kariyerine sahip olan iki genç sporcuyla offshore yarışlarını, hedeflerini konuştuk.

* Offshore maceranız nasıl başladı? Mehmet Gamgam:
Yarışlara katılmaya geçen sene başladık. İstanbul Offshore Kulübünün Genel Sekreteri bizim çok yakın bir arkadaşımız, o sürekli bizi yarışlara çağırıyordu. Biz de Özgür'le beraber katılalım dedik ve bir tekne alıp yarışa hazırladık. Geçen sene hiçbir iddiamız olmadan yapılan altı offshore yarışının dördüncüsüne katıldık. Çok güzel bir yarış deneyimi kazandık ve bu seneki yarışlara daha iddialı hazırlandık ve sonuncusunda şampiyon olduk.

* Uyum içinde yarışabileceğinizi nasıl anladınız? Özgür Öncel:
İkimiz de denizde olmaktan, tekne kullanmaktan çok zevk alan kişilerdik, dolayısıyla bu su sporunu yapmak bizim için çok doğal oldu.
M.G: Özgürle arkadaşlığımız çok eskiye dayanıyordu zaten, ikimizin de deniz sevgisi her zaman çoktu, biraz da hız merakımız var, dolayısıyla bu konuda anlaşmamız, uyuşmamız çok kolay oldu.

* Yarışlara nasıl hazırlanıyorsunuz?
M.G:
Hafta sonları denize indiriyoruz tekneyi, birkaç saat antrenman yapıyoruz. Sessiz ve tenha olduğu için Gebze'ye gidiyoruz. Offshore yarışlarında iki sürücü olduğu için en önemli konu uyum ve aramızdaki koordinasyon. Dolayısıyla hazırlanırken daha çok bunun üzerinde çalışıyoruz. Özgür direksiyonda, ben de gazın başındayım.
Ö.Ö: İki senelik tecrübemizin ardından öyle bir noktaya geldik ki, Mehmet ne zaman gaz kesecek yada gaza basacak biliyorum, aynı şekilde o da öyle, o da benim ne zaman direksiyonu çevireceğimi artık gayet iyi biliyor. Bunlar bu yarışta en önemli konular. Biz aramızdaki uyum sayesinde başarılı oluyoruz.

* Yarış sırasında nasıl uyumunuz?
Ö.Ö:
Biraz geriliyoruz haliyle. Birbirimize bağırıp çağırabiliyoruz. İkimiz de hata yapabiliyoruz ve ikimizde hatayı diğerimizde görebiliyoruz, bu çok normal. Yarış sırasında bizi gören olsa, bizim dışarıda asla konuşmayacağımıza inanır.
M.G: Ama hiçbir zaman bunu yarış dışına taşımıyoruz, yarış bittiği anda her şeyi unutuyoruz.

* Bu tehlikeli bir spor mu?
Ö.Ö:
Tehlikeli değil diyemeyeceğim, fakat bir çok önlem alıyoruz. Öncelikle kask ve boyunluk takıyoruz. Yanımızda ufak tüplerimiz var. Onun dışında "Dunker" testine girdik. Bunun için Deniz Arama ve Kurtarma ekipleri size yarım saat tüplerle havuzda eğitim veriyorlar. Sizi sağa sola sallıyorlar, rotasyonunuzu bozuyorlar, üzerinde kemerler oluyor, her şeyin yeri değişiyor. Onun içerisinden belirli bir zamanda çıkabilirsen testi geçiyorsun ve Dunker Sertifikası alıyorsun. Biz de onu aldık. Onun dışında teknemizin devamlı kontrollerini yaptırıyoruz.

* Aileleriniz bu spora nasıl bakıyor?
Ö.Ö:
İlk başta daha çok korkuyorlardı. Hatta Mehmet'in ailesinden bir müddet saklamak durumunda kaldık. İlk yarışta biz dereceye girdiğimizde, televizyondan tesadüfen seyrettikleri bir kanalda Mehmet ile benim ismimi duymuşlar. Ondan sonra bu sene aldığımız ikinci kupayı onlara hediye ettik.
M.G: İlk tepkilerinde korku ve endişe vardı tabi. Ama eminim biz başarı elde ettiğimiz zaman da gurur duyuyorlar. Yani yapmamızı çok tercih etmiyorlar ama destek de oluyorlar.

* Yarış için bir uğurunuz var mı?
M.G:
Benim yok. Ben çok rahatımdır. Özgür gergin olur.
Ö.Ö: Benim de uğurum yok ama bir inancım var. Normalde bir gün evvelden midem, başım ağrımaya başlıyor. Çok huysuz oluyorum. Bunların hepsi tekneye binene kadar. Yeşil bayrağı görünce hepsi geçer. Eğer bunlar olmuyorsa bir şeylerin ters gideceğine inanırım. Bir sefer yarıştan evvel gayet iyiydim, biliyordum ters giden bir şey olacağını ve şamandıradan içeri girdim ve yedinci olduk.

* Bu pahalı bir spor mu?
M.G:
Belirli bir bütçe gerektiren bir spor olduğu gerçek. Tekne alıyorsunuz, teknik ekip var, tekneye aldığınız malzemeler var, benzini var. Onun dışında değişik yerlerde yapılıyor bazen yarışlar, oraya gidip kalıyorsunuz. Bunların hepsi masraf. Örneğin önümüzdeki sene yarışa hazır yeni bir tekne ile motor 40.000 euro civarında gözüküyor. Tabi ikinci el almaya ya da kiralamaya giderseniz maliyetiniz düşüyor.

* Sponsorunuz yok mu?
M.G:
Bu spor Türkiye'de çok yeni dolayısıyla sponsor bulamıyoruz maalesef. İkimiz de kendi şirketlerimizi sponsor göstermek zorunda kaldık. Bu sene medyanın ilgisi yarışlara çok büyüktü dolayısıyla bu sporun tanıtılmasına çok yardımcı oldular, canlı yayında verenler bile oldu. Eminim bu ilgi devam ederse zamanla sponsor bulmak daha rahat olacaktır.

* Spor dışında neler yapıyorsunuz?
M.G:
Ben aile şirketimiz olan Gamak Makina'da çalışıyorum. Elektrik motoru üreten bir firma bu. İş hayatım dışında offshore yarışları şu anda çok büyük yer kaplıyor hayatımda. Orada edindiğimiz sosyal çevre de hayatımıza girdi. Bu sene 10 tekne yarıştık, takımlar arasında ne kadar rekabet olsa da bir o kadar da arkadaşlık var. Yarışlarda 'Ben senin rakibinim sana yardım etmem' düşüncesinden çok 'Sen benim rakibimsin ama neyin eksik? Pervanen mi bozuldu? Benzinin mi yok? Hemen vereyim' düşüncesi var. Yarışlar bitince diğer takımlarla beraber mangal yapıyoruz hep beraber, yemeğe gidiyoruz.
Ö.Ö: Ben de aile şirketimiz olan Metallum'da çalışıyorum. Rusya'dan ve Avrupa'dan sac ithal edip, iç piyasaya pazarlıyorum. İş hayatımız dışında, offshore'a başladığımızdan beri pek bir sosyal hayatımız kalmadı. Özellikle gece hayatımız sona erdi gibi bir şey. Kışın tekneyi hazırlarken çok yorulduk, o bitti yazın yarışlar başladı.

* Offshore'da hedefiniz ne?
M.G:
Bizim bu yarışma kategorimiz dünyada yok. Bizim yarıştığımız İstanbul Offshore Kulübü'- nün kendi bulmuş olduğu bir kategori. Ve bunu Avrupa'ya taşımak istiyorlar.
Ö.Ö: İnşallah imkanımız olursa seneye İtalya'ya gidip, 'Klas 3'te yarışmak istiyoruz, Klas 3 bizim yarıştığımız kategorinin üstünde ve dünyada sadece 7-8 takım katılıyor bu yarışlara.

Didem Özkan İçöz

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Onlar İçin Hiçbir Şey Aynı Kalmadı
 Sekiz yaşındaki kızımın çeyizini bile hazırlamıştım
 BM'nin gözü eğitimde
 Sadece Ramazan'da aranmaktan sıkıldım
 Fotoğraf çektirirken önce utandım
 O her zaman merhametsiz biri
 Türkiye'de benden daha iyi sitcom çekebilen yok
 Erotik filmlerden zevk aldım
 Öfkeli durmayı seviyorum çünkü bu beni koruyor
 Mustafa Dağıstanlı: Yaşar Doğu bana küsmüş haberim yok
 Türkiye'nin ilk biseksüel filmi kapalı gişe oynuyor
 Kendine aşık ettiren model
 Huysuz'un fendi, Seyfi'yi yendi
 Koç bugün "Vira bismillah" diyecek
 AB'de tansiyon hep yüksek, acaba neden
 Bütün mesele hayat, seks, ölüm
 Bizi evimizden etmeyin
 Ünlü edebiyatçıları mızın eşleri kocalarından daha renkliymiş
 Zina suç mudur, değil midir yatağımızdaki düşman kim?
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Kültür kriter olsaydı AB tam bir hayaldi
Kültür kriter olsaydı AB tam bir hayaldi
Türkiye'nin kültür haritası, AB ülkeleriyle...
Şarkılar bebekler için
Şarkılar bebekler için
Ünlü şarkıcı Celine Dion, bebeklerini müzik ile büyütmek isteyen,...
Baharatı bize keşifler mi getirdi?
Hayatınızdan çıkarın, o zaman anlayacaksınız her şeyin ne denli...
İnsanı ve doğasıyla şaşırtıcı bir ada
Sri Lanka değil ama Ceylon hemen çayı hatırlatır... Oysa ikisi de...
Yeni nesil çok sıkı!
Bu cümle hem otomobil hem de Ayşe Tolga için söylenebilir. Her ikisi de yeni...
70'lerin pop kültür ve nostaljisi
Tasarımlarıyla her zaman ses getiren mimar Mahmut Anlar, Beyoğlu'ndaki otel...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.