|
|
|
|
|
Biri yatak odamızı gözetliyor
|
|
Reha Muhtar'la Ateş Hattı'nda bu hafta ilahiyat profesörü Zekeriya Beyaz ve Sabah Gazetesi yazarı Balçiçek Pamir günlerdir konuşulan "zina"yı tartıştı.
REHA MUHTAR HAPİS ÇÖZÜM MÜ? Sizi almışlar, herkesin önünde teşhir etmişler, adam basılmış, arkasından bir ay hapiste kalmış... Çıktıktan sonra bu evlilikten hayır gelir mi?
BALÇİÇEK PAMİR BU MAHREMDİR Kendi rızalarıyla evlenmiş, yetişkin iki insandan bahsediyoruz. Bu iki insanın yatak odasına artık kimse baskın yapmamalı. Bu o kadar mahrem ki...
ZEKERİYA BEYAZ HERKES YAPAR Rica ederim herkes sanatçılar gibi veya bilmem kimler gibi zinaya hazır değil ki... Zinayı serbest ederseniz ortalık böyle zinayla dolar.
*** Zina suç mudur, değil midir yatağımızdaki düşman kim?
Evliler kadar bekarları da düşündüren "zina" tartışması toplumu ikiye böldü. Biz de konuyu farklı görüşleri savunan ilahiyat profesörü Zekeriya Beyaz ve gazeteci Balçiçek Pamir ile masaya yatırdık.
Bu haftaki ATEŞ HATTI tartışması gündemin tam göbeğine oturdu... Evlilik dışı ilişki yani zina hapse götürecek bir suç sayılsın mı sayılmasın mı?.. Hem erkek hem de kadın için... İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Beyaz Hoca'yla, Sabah Gazetesi Yazarı Balçiçek Pamir'i aldım ATEŞ HATTI'na... Müthiş keyifli bir tartışmaydı... Umarım beğenirsiniz...
MUHTAR: Hocam şimdi Abdülhamid zamanındaki zina yasasını getirmişsiniz buraya.... Osmanlıca mı?... BEYAZ: Tabii... Osmanlıca.... MUHTAR: Kaç yılının yasası bu? BEYAZ: 1902.... MUHTAR: 102 yıl önce? BEYAZ: Evet 102 yıl önce çıkartılan.... MUHTAR: Ne kadar öngörmüş Abdülhamid zinaya ceza olarak?... BEYAZ: Ceza Kanunnamesi bu. Hatun, zevcesi olmayan bir başkasıyla zina yaparsa diyor, üç aydan az olmamak ve iki seneden de fazla olmamak üzere cezalandırılır. MUHTAR: Kadın için mi bu sadece? BEYAZ: Kadın için.... MUHTAR: Erkek için?... BEYAZ: Erkek için aynı fiile iştirak eden erkek için de aynı ceza hükmolunur diyor, eşitlik vardır. MUHTAR: Yani kadın için de erkek için de üç aydan iki yıla kadar.... BEYAZ: İki yıla kadar. MUHTAR: Bizde bu yasadan 102 yıl sonra zinaya üç aydan üç yıla kadar hapis getiriliyor.... Yani 102 yıl öncesinden bile fazla, Abdülhamid'den bile fazla ceza verilecek. BEYAZ: Şimdi bizim mevcut Ceza Kanunu'muzda da yine üç aydan üç seneye kadardır, dolayısıyla bir yıl artırılmıştır Cumhuriyet döneminde.... MUHTAR: 102 yıl öncesine göre, Abdülhamid'e göre.... Çok demokratik, ceza artırıldığına göre, gittikçe gelişiyoruz desenize.... BEYAZ: Bugünün şartlarında demek ki böyle gelişmeler olmuş.
EVLİLİK BİR ÇEK SENET İŞİ Mİ? MUHTAR: Üç aydan iki yıla kadar.... Peki 102 yıl sonra Abdülhamid'den daha ağır ceza yasasını çıkartmayı mı savunuyorsunuz siz?... BEYAZ: Ben savunmuyorum, benim söyleyeceğim başka şeyler var.... Yani anayasamız diyor ki.... Kişinin aynı zamanda ailesine, çevresine, topluma karşı görevleri de var diyor, sorumlulukları da var diyor 12. madde.... Kişinin ailesine karşı sorumluluğu nedir, bu evlenme akdiyle ortaya çıkar, evlenme akdiyle sorumluluk sadakat getirir, sadakate riayet etmeyen, sadakatsizlik yapan yani sadakatini bozan, yani ihanet eden kişi ihanet olunan kişi tarafından, yani eşi tarafından şikayet edildiği zaman bir cezaya uğraması gerekir. Diyelim size birisi bir çek imzaladı.... MUHTAR: Bir şey sorabilir miyim, şimdi sadakat diyorsunuz tabii ki sadakat gerektirir, sadakat olmazsa evlilik sonuçta iki kişinin beraberce serbest iradeleriyle vermiş oldukları bir karar eğer bu sadakat oluşmazsa bu kurum sona erer.... Bunun ayrıca bir de suç ve ceza kapsamına gelmesi nereden çıkıyor? BEYAZ: Efendim onun suç ve ceza kapsamına gelmesi şuradan çıkıyor.... MUHTAR: Yani ben sizinle bir ortaklık kurdum, bu ortaklığa uygun davranmazsam ortaklık kesilir.... BEYAZ: Birine bir senet, bir çek dahi verseniz çeki zamanında ödemezse cezaya muhatap oluyor. Neden, siz ondan zarara uğruyorsunuz. Evlenen taraflardan bir tanesi nikahın getirdiği sadakati ihanetle noktalarsa, öbür taraf bundan zarar görüyor.... MUHTAR: Evlilik bir çek, senet işi mi? BEYAZ: Hayır, çek, senet değil, yani kişinin zarar görmesi olayı. Boşanan kadın kocası zina etmiş ayrılmış ya da kadın kötü yola girmiş, zina etmiş ayrılmış, iki taraf da zarar görür. Erkek zarar görüyor bundan, yuvası dağılıyor.... PAMİR: Çek, senet örneğini verdiğiniz için soruyorum. Mesela bir arkadaşım borç para aldı geri vermedi, ne yapacağız, o da bir ahlaki değer değil mi? BEYAZ: Ahlak da var. Bakınız yine Anayasa'mızın 41. maddesi diyor ki, "Aile Türk toplumunun temelidir" diyor, "Devlet ailenin huzurunu, kadını, ailenin refahını korumakla yükümlüdür ve gerekli tedbirleri alır" diyor.... Ailenin huzuru öncelikle sadakatla sağlanır. Sadakat ortadan kalkarsa, kadın istediği gibi biriyle gider yaşarsa, erkek istediği gibi gider biriyle yaşarsa bunu da taraflar bildiği zaman orada, o ailede huzur kalır mı, kalmaz.... MUHTAR: Hapis cezası mı olmalı? BEYAZ: Hapis cezası da olur, başka ceza da.... MUHTAR: Abdülhamid bile sizin istediğiniz kadar ağır vermemiş cezayı.... BEYAZ: Ağır olmayabilir ama bir caydırıcılığa ihtiyaç vardır, çünkü aile toplumun temelidir, devletin temelidir, milletin temelidir.... MUHTAR: Tazminat davalarıyla olamaz mı, sağlanamaz mı? BEYAZ: Efendim ortadaki zarar büyüktür, cinayetlere ve çeşitli şeylere hapis cezası veriyorsun, niçin? Çünkü ortada zarar büyüktür. MUHTAR: Peki dünyanın hiçbir ülkesinde, Avrupa'da, Amerika'da, Batı ülkelerinin hiçbir tanesinde böyle bir sistem yok hocam.... BEYAZ: Şimdiye kadar biz medeni değil miydik, bizde Ceza Kanunu'nda.... MUHTAR: Bizde de yoktu.... BEYAZ: Nasıl yoktu, bizim Ceza Kanunu'nda vardı, olur mu? PAMİR: 96 senesinde, 98 yılında kalktı. BEYAZ: Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir, eşitlik meydana getirilsin diye....
|
|
|
|
|
|
|
|
|