|
|
|
|
|
|
Son halifenin sanat tutkusu
Abdülmecit ressamlığı, şairliği, mimarlığı entelektüelliği ve sosyal yaklaşımlarıyla çağının ötesinde çok farklı bir şehzade profili çizmişti.
Osmanlı Hanedanı'nın en entelektüel ve ileri görüşlü şehzadesi olarak bilinen Abdülmecit Efendi'nin hayatı, Yapı Kredi Kültür Sanat ve Yayıncılık'tan çıkan "Hanedan'dan Bir Ressam, Abdülmecit Efendi" adlı kitapta genç bir yazarın dilinden anlatılıyor. Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü mezunu Eylem Yağbasan konuya bitirme tezi olarak başlamış, sonunda üç yıl süren çalışmaları bir kitaba dönüşmüş. Abdülmecit'in müzisyen kişiliğini kaleme alan Emre Arıcı, mimarlığını anlatan Sinan Genim de çalışmaya katkıda bulunmuş.
HALİFE VE RESSAM Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerinden dönemin süreli yayınlarına, Abdülmecit'in torunu Neşlişah Osmanoğlu'dan Abdülmecit'in yaptığı resimlere kadar onu tanıyabileceği her kaynağa ulaşan Yağbasan "Yaşamımın merkezi" dediği Abdülmecit'i şöyle anlatıyor: "O her alanda kendini yetiştirmiş bir entelektüel. Osmanlı dönemininin pek çok insanından farklı, çok yönlü bir kişilik. Hem batı kültürü ile yetişmiş bir sanat adamı hem de siyasi kimliğinin gereklerini yerine getiren bir aydın. Çağının çok ötesinde yaşayan biri... Sanatçı kişiliğinin yanında bir sanat hamisi." Abdülmecit, İstanbul ve yurtdışındaki pek çok sergide resimleriyle yer alan bir sanat adamıymış. Bununla birlikte sanatçı kimliği ile siyasi kimliğini asla birbirine karıştırmayan Abdülmecit için Yağbasan, "Bağnaz bir dünya görüşü ile yaşamadı. Hem İslam'ın gereklerini yerine getirdi hem de düşünceleri ile açık görüşlülüğünü ortaya koydu" diyor. Sanata olan ilgisiyle diğer şehzadelerden öne çıkan Abdülmecit, döneminin yerli-yabancı pek çok gazete ve dergisinde yer almış. Dergiler ve gazeteler ondan "Şehzadelerin en popüleri, en ileri görüşlüsü, demokratı ve liberali" diye söz ediyor. Abdülmecit resim dışında müzikle de profesyonel anlamda ilgilenmiş; senfoniler, konçertolar hazırlamış. Evde yaptığı müzik toplantılarında kendisi viyola ya da piyano çalarken eşleri ve kalfaları da ona eşlik edermiş. Abdülmecit'in ailesiyle konuşan Eylem Yağbasan "Bana en sevdiği bestecinin Beethoven olduğunu söylediler" diyor. Ayrıca portrelerini yapacak kadar Chopen, Mozart ve Wagner'i de beğeniyormuş. Aynı zamanda bir şair olan Abdülmecit Maupassant'tan da birçok çeviri yapmış.
|
|
|
|
|
|
|
|
|