Gönüllüler devrim yapıyor
Ankara'nın gecekondu mahallesinde de, Güneydoğu'nun ücra bir köyünde de çocukların eğitimi için çalışanlar var. Onlar, Türkiye'nin son kahramanları...
Berna ile Meltem öğretmen, Ankara'daki Satıkadın İlköğretim Okulu'nu cennete çevirdi.
Velilerle öğretmenler el ele verdi; Ata İlköğretim Okulu, TSE ve ISO 9001 belgeli ilk devlet okulu oldu.
TNT Ekspres ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Doğu'ya binlerce kitap taşıyor.
*** Bir Doğu masalı
Büyük bir şirket, gece gündüz çalışan sivil toplum kuruluşu ile çağdaş bir vali el ele verirse ne olur? Bir köy okulunun 3 bin kitabı olur, çocukların ve öğretmenlerin gözlerinde de taptaze umutlar.
Taşın ve inancın şehri, Mardin... Yazın çok sıcak, kışın çok soğuk olan, "yeşil" ile "mavi"den yoksun bir şehir nasıl bu denli etkileyici olabilir? Kartal yuvasını andıran bir kalenin yamaçlarında kurulu... Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biri. M.Ö. 4500'den itibaren pek çok medeniyete kucak açmış. Subari, Akad, Babil, Asur, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı Dönemi'ne ait pek çok yapıyı görmek mümkün, Mardin'de... Adeta açık hava müzesi gibi... Sanırım sırrı da burada, dokunduğunuz her taşın binlerce yıllık öyküsü var.
TNT Ekspres Türkiye'nin beş yıldır düzenlediği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'yle birlikte yürütülen kitap toplama kampanyası nedeniyle Mardin'e gittik. Şehrin gelişmesi ve kalkınması için canla başla çalışan Vali Temel Koçaklar, bir devrim gerçekleştiriyor, Mardin'de... Her şeyi devletten bekleme devri çoktan bitmiş. Hali vakti yerinde olan işadamlarını seferber ediyor, kimi zaman tanıtım kimi zaman eğitime katkı için... "Süryani vatandaşlarımız geri geliyor" diyor övünerek... Süryani Patriklik Merkezi konumundaki Deyrülzafaran Manastırı'ndan Süryani kiliselerine, birçok tarihi ve dini yapıyı barındıran Mardin, şimdi Arap'ı, Türk'ü, Kürt'ü, Süryani'si ve Müslüman'ıyla unutulmuşluğunun acısını çıkarmaya hazırlanıyor. Bunda Vali Temel Koçaklar'dan, huzuru sağlamak için çalışan genç ve idealist ordu mensuplarına kadar pek çok kişinin emeği var. Taa uzaklardan, İstanbul'a, Ankara'ya "Sesimizi duyun" diyorlar. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken manastırların, medreselerin, konakların dışında bir Mardin daha var; tıpkı yeni yeni gelişmekte olan diğer Güneydoğu illeri gibi...
Mardin'in taş evlerinin yüzünü döndüğü uçsuz bucaksız Mezopotamya Ovası'na, yani sınıra doğru ilerlediğinizde görüyorsunuz; kurak topraklar, derme çatma kerpiç evlerin yanı başında en az 30-40 yaşında, paslı kamyonlar... Yaylı Köyü'nde önce çocuklar karşılıyor bizi. O kadar güzeller ki, hele o gözleri... Yaylı İlköğretim Okulu, 19 öğretmeni olan, 650 kişilik bir köy okulu. TNT Ekspres'in kitap dolu TIR'ı yanaştığı zaman koyun sürüsü geçiyordu, önünden... Okulun önü toprak... Kışın 650 çocuğun o karlı havada, bir anda okula girdiğini bir düşünün.... Okulun genç müdürü Eyüp Demir, "Her taraf çamur içinde kalıyor" diyor, okulun yeni kitapları için yapılan kütüphanesinin önünde.... "Devletin imkanı yetmiyor diyelim, köylü kendi çocukları için bu okul adına neler yapıyor?" diyorum... Gülümsüyor, "Tezek veriyor, kış için"...
ATA'NIN MİRASI Mardin'e beraber gittiğimiz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan, bir eğitim meleği. Derneğin gönüllü çalışan tüm üyeleriyle birlikte Türkiye'nin dört bir yanına umut dağıtıyorlar. Kapıdan kapıya hızlı kurye taşımacılığı sektörünün en önemli şirketlerinden TNT Ekspres ile sürdürdükleri kitap toplama kampanyası sayesinde 7 TIR dolusu 362 bin kitap şimdi de Güneydoğulu öğrencilere ulaştırılıyor. Bu kampanyada herkes gönüllü; kitapları verenler, tasnif edenler, ulaştıranlar, buna vesile olanlar... Öyle ki TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız da kitapları tasnif edenlerden biri. Bir genel müdür oturuyor; "Ansiklopediler şuraya, romanlar şu kutuya, dergiler bu kutuya" diye ayırıyor! Yıldız, kitaplar TIR'dan okula taşınırken yüzünde büyük bir gururla "En zoru da tasnif işiydi!" diyor. Diğer durağımız ise Mardin merkeze bağlı, Hikmet Uluğbay İlköğretim Okulu. Modern, temiz bir okul.... 32 öğretmen görev yapıyor, bin 10 öğrencisi var. 2 bin kitap da bu okula veriliyor. Öğretmenler, Türkan Saylan'la tanışmak için sıraya girerken, Saylan -her okulda olduğu gibi- öğrencilere sürekli şu sözleri yineliyor: "Bu kitapları okuyun, olur mu çocuklar? Okuyun, hepinize yıl sonunda ödül var... Siz Atatürk'ün çocuklarısınız, her şeyi başarırsınız.
Tuğba Balıkçıoğlu
|