|
|
|
|
|
|
Metro istasyonu müzikle ısınıyor
İstanbul Metrosu'nun kasvetli ve uzun koridorlarında yürümek şimdi çok keyifli. Çoğunluğu öğrencilerden oluşan müzisyenler, gitarları ve flütleriyle istasyonları şenlendiriyor. Üstelik bahşişlerle harçlıklarını çıkarıyorlar.
Dünya başkentlerinin metro istasyonlarında duyulan o hoş melodiler, bir süreden beri İstanbul Metrosu'nda da kulakların pasını gideriyor. Metroda canlı müzik, gün geçtikçe daha çok ilgi görüyor. Yetkililerden izin alan, kılık kıyafeti düzgün, müzik eğitimine sahip gençler yeteneklerini burada sergiliyor. Hatta müdavimleri bile var.
GÜNLÜK KAZANÇ 20-30 MİLYON GALATURKA İstanbul Metrosu'nun en çok ilgi gören grubu. Repertuarlarında İrlanda ve İskoç müzikleri ağırlıkta.
MÜZİSYENLERİN yolculardan herhangi bir şekilde para talep etmesi yasak. Ama önlerindeki kutulara konan bahşişi alabiliyorlar.
YOLCULARIN bıraktığı bahşişlerden oluşan günlük kazanç 20-30 milyon lira arasında değişiyor.
*** Bizim de yeraltı müzisyenlerimiz var
İstanbul Metrosu'nun istasyonlarında son zamanlarda güzel melodiler yankılanıyor. Çoğu öğrenci olan müzisyen gençler metroda hem sanatlarını sergiliyor hem de harçlıklarını çıkarıyor.
İstanbul Metrosu'na yolu düşenler bilir. Şu sıralar hangi istasyona giderseniz gidin, koridorlarda; ellerinde gitarları, flütleri hatta viyolonselleri ile bir köşeye yerleşmiş genç müzisyenler görebilirsiniz. Uzayıp giden kalabalık koridorlarda ilerlerken, uzaktan hafif hafif gelen ezgileri ilk önce fon müziği sanıyorsunuz. Ancak kaynağına yaklaştıkça aslında bu hoş seslerin canlı müzik yapan gençlerden geldiğini görüyor ve şaşırıyorsunuz. Önlerinde nota sehpaları, ellerinde enstrümanları, gelip geçen yolculara durmaksızın konser veriyorlar. Kimileri tek başına, kimileri ikili üçlü gruplar halinde müzik yapıyor. Tıpkı Paris, Londra ve New York metrolarında olduğu gibi... Hatta bazen daha kalabalık ekiplere de denk gelebilirsiniz. Metroda canlı müzik keyfi yaklaşık iki yıldır devam ediyor. Metro hattını sürekli kullananlar artık müzisyenleri tanıyor. Sevdikleri, müziğini beğendikleri gençlerin önlerinde duranlar, şapka ya da enstrüman kutularına para atmadan geçmiyorlar. Hiç abartmıyoruz, her grubun ya da müzisyenin hayran kitleleri bile oluşmuş. Kimi zaman bir bakıyorsunuz metronun koridorları bir konser alanına dönmüş. Yolcuların çoğu bu uygulamadan çok memnun. Özellikle akşam saatlerinde iş çıkışı, kısacık bir an için bile olsa, yolda müzikle karşılaşmak insanları mutlu ediyor.
HER İSTEYEN YAPAMIYOR Metroda müzik yapmak yurtdışında oldukça yaygın. Ancak biz bu ulaşım şekliyle geç tanıştığımızdan olsa gerek metro müzisyenliği de yeni yeni yaygınlaşıyor. Ancak öyle her isteyen metroda müzik yapamıyor, öncelikle metro yönetiminden izin almak gerekli. Bazı ön koşullara uyulduğu takdirde bu çok zor değil. Metro yetkilileri dikkate aldıkları kriterleri şöyle sıralıyor: "Eğitimli olmalarını tercih ediyoruz. Başvuruda öğrenciyiz diyorlarsa öğrenci kimliğini görmek istiyoruz. İkincisi, bir izin formu dolduruyorlar. Eğer nitelikleri uygunsa, gelip beş dakika sonra izin alabilirler. Ama biraz konuşmayı, tanımayı ve kime izin verdiğimizi bilmeyi istiyoruz. Ayrıca, görünümlerinin temiz ve bakımlı olması gerekiyor. Bize başvuranların çoğu üniversite öğrencisi zaten. Yabancılardan da talep geldi; bir Rus ve Ukraynalı birkaç müzisyen başvurmuştu. İzin verdik, Ukraynalılar bir süre çaldı; Rus müzisyen hala devam ediyor. Müzisyenleri bir konuda uyarıyoruz: Yolcularımızdan hiçbir şekilde para talep edemezler. Ancak enstrümanların kılıfları ya da şapka gibi bir şeyi önlerine koyabilirler, para atıp atmamak gelip geçenlerin arzusuna bağlıdır. Konuyla ilgili birkaç olay yaşandı. Bir müzisyen 'Muhtacım bana yardım edin' şeklinde bir yazı asmıştı önüne. Böyle birşeye izin veremezdik, yazıyı hemen kaldırttık, ama müzisyen metroda çalmaya devam etti." Metro yönetimin müdahale ettiği diğer konu ise müzisyenlerin önlerinde oluşan yığılmalar. Bunun nedenini bir yetkili şöyle açıklıyor: "Metroda, gerçekten çok iyi performans gösteren müzisyenler var. Bunlar bazen küçük de olsa bir insan birikimine neden oluyor. Yığılma fazla olduğunda, koridorlardaki geçiş aksıyor, kalabalık bu düzeye ulaştığında müzisyenlerden mola vermelerini istiyoruz. Koridorların bir konser alanına bürünmesini istemiyoruz." Müzisyenlerin metroda müzik yapacakları noktalar da yönetim tarafından seçiliyor. Buradaki belirleyici unsurlar; daha fazla insana ulaşım, genişlik ve akustik uygunluk. Mesela 4 Levent ile Gayrettepe'deki istasyonlarda, hem alan darlığı hem de akustik özellikler nedeniyle müziğe izin verilmiyor. Müzisyenlerin bazıları haftada iki gün, bazıları altı gün geliyor metroya. Günlük kazançları ise ortalama 20-30 milyon lira civarında. Müzisyenler, iş çıkışına denk geldiği için genellikle 16.00 - 20.00 saatleri arasında çalmayı tercih ediyor. Zaman içinde metro kendi popüler müzisyenlerini de yaratmış: Yeraltının en çok ilgi gören gruplarından biri Galaturka. Tamamen amatör ruhla çalışan bir grup olan Galaturka; İrlanda, İskoç ve Kuzey Fransa müzikleri çalıyor. Ancak yaz döneminde metro yolcuları Galaturka müziğinden mahrum kalıyor. Çünkü grup, şu anda Güney sahillerindeki turistleri mutlu etmekle meşgul.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|