|
|
Her şeye rağmen yaşamak güzel
Ne güzel demiş değil mi dostum, aşk ve sevgi bizimle var. Erkekleri değerli yapan onlara duyduğumuz aşk aslında.
Biz kadınlar hayata, daha doğrusu ilişkilerimize her zaman erkeklerden daha fazla mesai harcamışızdır. Erkekler kolayca yürüyüp gidebildiği yerde yürüyenlerdir çünkü. Siz ölülerinizi gömün, geçmişle vedalaşın ve yeni ufuklara doğru gidin. Gidin, arkanızdan gelmek isteyen olursa zaten koşarak yakalar sizi.Yok yakalamıyorsa o da tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alır ve sizin için yeni tarihler yazılır. Ayrıca büyüklerimizin bir lafı vardır şöyle derler: "Sal yarini gurbete, geri gelirse senindir gelmiyorsa zaten hiçbir zaman senin olmamıştır." "Şimdi nereden çıktı bu yazılar?" diyebilirsiniz. Evet şuradan çıktı; ben geçenlerde geçmişi, hayatımı bir arkadaşımla sorgulayıp hatta göz yaşlarımla beslerken, bana dönüp şöyle bir şey dedi: "Ama biz sana demiştik, şimdi dediğime geldin mi?" "Hayır gelmedim" dedim "ve hiç gelmeyeceğim." Çünkü ben şöyle düşünüyorum, doğru inandığım doğru bildiğim her şeyi yaşadım. Anlaşılmadıysa bu karşımdakilerin defosu. Babam bize şunu söylerdi, "Siz doğrularınızı hep yapın, size cevabı yanlış dönüyorsa o sizin değil karşınızdakinin defosudur." Mesela birisine güvenip sırrınızı verirsiniz ya da borç verirsiniz, kazık yerseniz etrafınızdakiler hep "Gördün mü bir daha böyle yapma" derler. Hayır öyle değil işte, ben gene yapacağım çünkü sırrımı veriyorsa, borcunu ödemiyorsa bu onun yanlışı. Ben defosuzları bulana kadar hep aynı insan olacağım. Etrafım bozuk diye, ben onlara ayak uydurup bozulamam. İşte bu sohbetler esnasında herhalde yıllardır kafasındaki her et tanesini yediğim can dostum bana bir e-posta atmış. Bu e-postayı sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü günün birinde hepimiz bu yollardan geçiyoruz, hepimiz bu acıları yaşıyoruz.
CAN DOSTU "İşte bazı adamlara üzülmeyi seçip kendi yarattığımız azapları yaşadığımız her an aslında etraftaki gerçekten ilgilenilmesi gereken şeyleri kaçırdığımız dakikalar. Bir hatırlamaya çalış, seni tanıdığımdan beri bu geri dönüşü zayıf konuya ne kadar mesai verdik, sen de ben de. Hayatın bir başka anlamı daha olmalı değil mi? Yani biz sadece basit günlük hayatı yaşayıp, iki adama umutsuzca aşık olup, bunlarla ilgili anı biriktirmek için gelmiş olamayız hayata. Ömür inan bana bir hediye. Bunu ölümle karşılaşınca idrak ediyorsun ve keşke bu idrak hiç tükenmese... Ama insan unutuyor, kendine acıma nasılsa yalnızlık gibi bir seçenek yok hayatta. Sadece sana emek vermek istediğini açlıkla gösterenlere emek ver. Çünkü bil ki insan emeğini seviyor ve bu adamlar çok fazla emek verme noktasını geçene kadar, bizim için gayet vazgeçilir durumdalar aslında ve biz emeğimizin sonucuna aşık oluyoruz. Bu değilse adamın bize olan aşkına aşık oluyoruz falan... Asıl olan senin aşkın senin emeğin (hepsi senin aynan ondan çok önemliler.) Bugün harika bir gün geçir ki bu alışkanlık olsun." Ne güzel demiş değil mi dostum, aşk sevgi bizimle var. Adamları değerli yapan onlara duyduğumuz aşk aslında. O aşkını çekersen geriye kalan bir hiç. Hepimizin daha yaşanacak çok güzel günleri var, aşkın sevginin yaşı ve zamanı yok çünkü. Ne diyor Candan Erçetin: Anlatacak hikayelerim bitmedi henüz, anlaşacak dostlarım tükenmedi. Yorgunluk, kırgınlık hepsi gelir geçer... Her şeye rağmen YAŞAMAK GÜZEL!!!
İlişki cadısı Ayşe
|