Yeni program ve taze kaynakla ekonomide yeni hamle fırsatı
2000'li yılların geleneği yine değişmedi. Hemen her yıl IMF'ten yeni kaynak ve anlaşmayla ekonomiyi ya uçurumun eşiğinden kurtarıyoruz ya da gidişe yeni bir ivme kazandırıyoruz. 2001'deki anlaşma uçurumdan kurtardı. 2002'nin başındaki 16 milyar dolarlık kaynak yeni bir ivme kattı. Geçen yılın ağustos başında IMF'ye 11 milyar dolarlık borç geri ödemesinin erteletilmesi, piyasalarda iyimser gelişmeleri tetikledi. Bu ağustos başında da, IMF ile yeni bir anlaşmaya gidileceği ve yeni bir programın içeriği açıklanmaya başlandı. Stand-by şeklinde üç yıllık olacak bu anlaşma için, Türkiye kararını IMF'ye resmen bildirdi. Devlet Bakanı Ali Babacan, üç yıllık anlaşmanın "10 milyar dolardan az olmamak üzere yine bir finans desteğini içerebileceğini" açıkladı. Yandaki grafikte yer alan şartların tümü olmasa da, IMF ile yapılacak anlaşmadan tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi, piyasalar ve ekonomi olumlu etkilenecek.
Piyasalara etkisi Anlaşmanın biçimi stand-by ve ucunda 10 milyar dolar civarında yeni kaynak var. Bu miktar değişebilir. Ancak taze kaynak girişi, hem borçları çevirmeyi, hem ekonominin en önemli riski haline gelen cari açığı finanse etmeyi kolaylaştıracak. Bu nedenle program, faizler ve döviz kuru üzerinde gevşetici etki yaratabilecek. Bir süreden beri yüzde 25 civarında seyreden Hazine faizlerinde yeni bir düşüş trendi başlayabilecek. Piyasadaki bu iki gelişmenin ve beklentilerin iyileşmesinin etkisiyle borsa da yukarı yönde tetiklenebilir. Geçen yıl olan Tıpkı geçen yılın ağustos başında IMF ile borç erteleme anlaşmasından piyasaların ve ekonominin yeni ivme kazanmasında olduğu gibi. O zaman yüzde 47.5 olan Hazine faizi bu yıl 2 Nisan'a kadar düşüşünü sürdürmüş ve yüzde 21.3'e inmişti. Dolar kuru 1.475 binden 8 ayda 1.300 bine inmişti. Borsa endeksi 10.572'den 29 Mart'ta 21.314'e kadar çıkmıştı. Büyüme hızlanmış, enflasyondaki düşüş daha bir ivme kazanmış ve net kamu borcunun milli gelire oranı gerilemişti.
Dış etkiyi törpüler Geçen yıldan farklı olarak bu yıl ABD'nin faiz artırımı ve petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle gelişmekte olan ülkelerden ve Türkiye'den sermaye çıkışı söz konusu. Dış kaynaklı bu iki olumsuz gelişme, bu yıl anlaşmayla benzer iyileşmenin görülmesini kısmen sınırlandırabilir. Ancak yeni anlaşma sermaye çıkışlarına karşı da, olabilecek en iyi sigorta. IMF anlaşmasının açıklanma zamanı dikkat çekici. Olumsuzluğu azaltmak üzere aynı zamanda Hazine'nin yüklü itfasıyla çakışan bir tarihin öncesine denk getirildi.