Tenha hayat
O ağaç kaç zamandır duruyordu rüzgarın serinliğini koynunda saklayan dağ yamacının tenhasında... Bir başına kalmıştım o tenhada. Dünyanın bütün ırmakları, gölleri, denizleri kurumuştu o an... Akşamın ve sabahın, aydınlığın ve karanlığın, acının ve hüznün, hayatın ve ölümün, gurbetin ve sılanın, dostluğun ve düşmanlığın, öfkenin ve sevincin, sevdanın ve karasevdanın, gelmekte olanın ve gitmekte olanın sesi kurumuştu. Bütün dağları ve ovalarıyla, yaylaları ve kışlaklarıyla dünya kurumuştu. Ne bir böceğin vızıltısı, ne bir kuş kanadının esintisi... Hiçbir ses yoktu kalbimin çarpıntısından başka. İnsan, bir dağ başında tek başına kalsa ne yapardı? Şair, bu anı, hayatının hatırasına o günün hüznü ve sevinciyle kaydetti. Daha sonra bir başka güne, yine böyle bir tenha hayatın gölgesi düşecekti. Baba-oğul, kentten bir köy yoluna aksı kırık bir kamyonet bozmasıyla çıkmışlardı. Sabahın erinde başlayan yolculuk, kamyonetin azizliği yüzünden güneşin akşama bir mızrak boyu kavuşmasına kadar sürmüştü. Karanlığa kalındığı için baba, "Köye girmeyelim" demişti, "köpekler bizi tanımadığı için parçalayabilirler." Kamyonetin sürücüsü takım taklavatı, yatak yorganı toplayarak kente dönmüştü. O gece, karanlığın tenhasında sabahı karşılayacaklardı artık. Fakat dünya dünya olalı böylesine kalabalık bir yıldız mahşeri görülmemişti gökyüzünde. Bir o kadar da hiç dinmeyen köpek uluması duyulmamıştı. Köpekler değil de gökyüzünü bir gelincik tarlasına dönüştüren o yıldız mahşeri kendi aralarında konuşuyordu sanki. Bu hengame içinde ise bir tek şair kalmıştı kendisiyle baş başa... Şair, şimdi ömründe nice yazlar ve kışlar, ilk ve sonbaharlar geçse de bu anlamsız harflerin gölgesini ak kağıt üzerine düşürürken şu koca kentte yaşadıklarında ne kadar bir başına kaldığını hatırlamaya çalışıyor. İnsanın bir başına kalması, biraz da kendisini tanımasının bir yolu değil mi? Şu koca kentin gürültüsünde ne kadar kendi başımıza kalabiliyoruz? Gündelik hayatınızda hiç aradınız mı bu sorunun cevabını? Şairin o ilk gençliğinde yaşadığı bir başına kalma tenhalığı bir yanılsama mıydı yoksa? Hayat da bir yanılsama değil mi aslında?
|