|
|
Ben de kendimi girişimçi sanırdım...
İletişimci ve araştırmacı arkadaşımız Selim Oktar'ın oğlu ile benim kızımın adları da yaşları da aynıdır. Deniz Oktar'ı çocukluğundan beri tanırım. Şu sıra Koç Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği bölümü birinci sınıf öğrencisi. Selim'le pek çok kez "Ne olacak bu çocuğun hali" sohbeti yapmışlığımız vardır. Geçen hafta karşılaştığımızda da Deniz'i sordum. "İş adamı oldu!" dedi. Son günlerin moda deyimiyle "Nasıl yani?" demişim. Sonra kısaca anlattı. Dudağım uçuklayarak dinledim. Deniz küçük bir işletme kurmuş. Önce kendi üniversitesinde. Sonra diğer üniversitelerde yetkili temsilciler ayarlamış. İş, üniversite gençliğine hitap eden markaların tişörtlerini, tanıtım hizmet bedeli karşılığı öğrencilere belli bir süre için giydirmek esasına dayanıyormuş. Tabi tişörtü giyen öğrenci de belli bir ücret alıyormuş. Deniz bir de denetçiler tutmuş. Onlar da parayı alan öğrencilerin işin karşılığını verip vermediklerini kontrol ediyorlarmış. Şimdiden 30 kişi çalıştırıyormuş Deniz yanında. Ben de kendimi girişimci sanıyordum... İşe bakın... Aylak aylak dolaşmak yerine, cep harçlığını artırmak, kendini geleceğe hazırlamak isteyen üniversiteli gençlere, kendisini benim gibi girişimci sanan tembellere ve nihayet markasını üniversite gençliğine ilginç, ucuz, etkili, alternatif bir ek mecradan iletmek isteyenlere duyurulur...
|