Sol: Toplumsal proje mi, iktidar projesi mi?
Sol adına ortaya koyulan siyasi söylemleri/projeleri dikkatle izlemeye devam etmeliyiz. Madem ki sol bir yönüyle demokratik sistemin sağlıklı işlemesi bakımından gereklidir, öyleyse, sol adına ortaya çıkan fikirlere ve siyasi ve tavırlara, demokrasi hassasiyeti olan herkesin dikkat etmesinde fayda var. Ortaya çıkan fikirlerin ve siyasi duruşların temel zaafı, bir kere daha bir seçim sonrasında ortaya çıkmış olması. 28 Mart yerel seçimlerinden sonra ortaya çıkan gruplar, CHP'nin yeterince başarı gösterememesinden bir "ivme" yaratmaya çalışıyor kendi kendine. Bu başlı başına zaaf... Çünkü eleştiriler sol fikir ve sol siyaset eksenlerinden çok, seçim sonuçlarına indirgeniyor. Bugün yerel seçimlerde CHP'nin yeterince başarı gösterememesini, doğru bir şekilde ya da yeterince sol bir parti olmamasına bağlayanların, sol temelinde bir eleştirel proje ortaya koymak için seçim sonuçlarını beklemesine gerek yoktu. Bugün yeterince ya da doğru biçimde solculuk yapmamakla suçlanan parti, daha başarılı bir seçim tablosu üretseydi, bu durumda sol adına eleştirilmekten muaf mı tutulacaktı? Bu nokta bizi doğrudan sol adına ortaya koyulan fikirlerin ve geliştirilen siyasi tutumların neyi hedeflediğine götürür ve bu da solun kendi sağlığını ve tutarlılığını ne ile test ettiğinin ölçüsüne dönüşür.
*** Türkiye'de mevcut sol yapılardan hoşnut olmayan siyasetçi kesiminin, eleştirileri sürekli iktidar bağlamında "hizalanmaktadır"... Neyin sol olduğundan çok, solu neyin iktidar yapacağı gibi kırılgan bir durumdur bu. Oysa sol siyaset, siyasi şemalar içinde "fikir temelinde siyaset"e en yakın pozisyondur. Bu nedenle belli bir fikir temeli olmaksızın sol adına demokratik sistem içinde siyaset yapmak imkansızdır. Bu doğrudan "sol ile toplum" ilişkisinin, "sol ve siyaset" ilişkisinden daha öncelikli olduğu sonucuna götürür bizi. Çünkü, "fikir temelinde siyaset" için esas olan, belli bir iktidar projesinin "nesnesi" ya da "aracı" olmaktansa, öncelikle belli fikirleri ve siyasi duruşları toplumsal yaşam içinde yaygınlaştırmaktır. Bunun olmadığı yerlerde sol adına iktidara gelen partilerin neo-liberal projeleri sağ partilerden daha "iştahlı" bir biçimde yürürlüğe koyduğu görüldü. Solun bir siyaset projesi olarak anlam ifade ettiği dönemler ise her zaman sol fikirlerle toplumun "buluştuğu" noktadan çıkan siyasi temsil biçimleri sayesinde olmuştur...
*** Bugün Türkiye'de soldaki siyasetçiler eliyle yürütülen sol siyaset tartışmasının eksik noktası budur. Sol fikirlerle toplum arasında nasıl "buluşma" yaratılacağı konuşulmadan, sol parti ile iktidarın nasıl buluşacağı konuşulmaktadır. CHP'ye dönük eleştirilerin kendiliğinden bir sol proje oluşturacağı zannedilmektedir. Önde görünen siyasi aktörlerin değiştirilmesinin solu iktidar yapacağı umulmaktadır. Oysa bu algının solun neresine düştüğünü bırakın, işin doğasına aykırı bir tarafı vardır: solu bir toplumsal proje olmadan bir iktidar projesi yapmaya çalışmak gibi anakronik bir yaklaşımdır. Esas olanın, sol fikirlerle toplumun buluşma noktasından yükselen bir siyaset olduğu unutulmamalıdır ve solu taşıyacak "organik siyaset"in buradan çıkabileceği üzerinde daha çok durulmalıdır...
|