|
|
Zeki Müren: Zirve ve çile!
Asırlık müzik şirketi Odeon'un kaptanı Dani Grünberg'in girişimiyle, geçenlerde sessiz sedasız bir Zeki Müren albümü yayınlandı "Paşa'nın, ölüm ya da doğum yıldönümü, yani bayram- seyran değildi ama hem bir vefa hem de bir hatırlatmaydı!! Genç kuşaklara, eski tattan bir doku, arşivlerde yitip gitmesine razı gelinmeyen, ticari kaygılar gütmeyen bir armağan... Bilinenlerin yanısıra yakası açılmadık şarkılar da var içinde.. Bir de albümün iç kapağında "talep" üzerine benden birkaç kelam. Paylaşmak istiyorum! Maziden bir fotoyla! HHH "Kimseye ama hiç kimseye benzemiyordu. Musiki sahneleri gelenekçi olmak durumundaydı ama o öyle bir "devr-i şahane" başlattı ki. Ve sessiz akıp giden, ardından hırçınla- şan bir ırmakta öylesine cesurca ters yüzmeye başladı ki. Zeki Müren'di artık.. Hem kuşak farklılığından hem de mesleki ayrımdandır ki bu satırların yazarına anılar anlatmak düşmez! Zaten paylaşılmış muhteşem anılar da yoktur... Olsa olsa üç beş "sahnedeki adam-seyirci koltuğu" durumu, bir de "çaylak gaze- tecilik dönemlerinden mülhem karşılaşmadır bizimkisi! Ama "özel kimlikler albümü"nde titizlenmeye çalışan biri olarak bir çift söz etmek gerekirse. Yirminci asır, çileyi ve zirveyi iç içe yaşanların asrıdır. Hiçbir başarı, hiçbir şöhret, hiçbir zirve bedelsiz, çilesiz ulaşılmamış gibidir. Bu yüzden ki musikinin bu "dev" isminin çilesini de hatırlatmalıyız ki sesini, tarzını daha çok, daha çok sevelim. Bu uğurda yola çıkan gençlere Zeki Müren'in yolculuğunu hatırlatalım. Zaten, o da kayda geçirmiştir, zirve ve çile serüvenini; 'Şarkılara duygu veren/ çilelere göğüs geren, dertli gönüllere giren/İşte benim Zeki Müren. Yalnızların yalnızı, kimsesizlerin kimsesizi, Zeki Müren' diye.. Sesi yaşıyor, hatıraları da. Kırdıkları, kırıldıklarıyla..."
d
|