|
|
Barbarlığın tarihi!
Günlerdir düşünüyorum. Belki siz de.. Yıllarca fotomuhabirliği yapmış biri olarak da merak ediyorum! O fotoğraflar neden ve nasıl çekildi? California'nın bir kasabasından kopup gelen bir Amerikan askeri, ya da New Orleans'lı bir onbaşı, memleketinden "ırak" bir cezaevinde, birdenbire "insanlıktan çıktı" ve hiç tanımadığı genç bir Iraklı'ya, en gaddar, en haşin, en zalim, en barbar ve vahşice yöntemlerle işkence yapmaya başladı, sakat bıraktı, öldürdü ya da ölüme terk etti! Sonra da "mazlum ve mağdur bedenler"in önüne geçti, keyifle bir sigara tüttürüp arkadaşına seslendi; Çek bakalım fiyakalısından bir poz! Bu kadar sıradan ve kolay mı gerçekleşti sahiden! "İnsanlık tarihi" kadar eski olan zalimlik, barbarlık ve işkence "vaka-ı adiye"ydi aslında ama kayıt kuyut işleri, belge, bilgi ve en önemlisi... Fotoğraf çok az rastlanan bir durumdu... Hitler Almanya'sında dahi "dışarıdan bir göz"ün, yani işkenceci olmayanların çektiği, en fazla üç beş kare fotoğraftı sözkonusu olan, ele geçebilen! Ama.. Asırlar vardır ki hiçbir işkenceci, (manşetlerin diliyle söyleyecek olursak) hiçbir şerefsiz ve alçak "alçaklığını, barbarlığını" hatıra fotoğrafına dönüştürmeyi hiç düşünmedi, hiç akıl etmedi ve hiç göze almadı! Ta ki geçen yaza kadar! Yani demem o ki günlerdir uykularımızı kaçıran, insanlığımızı sarsan "işkence haberleri" kadar, fotoğraflarla ortaya çıkan gaddarlık kadar Amerikan askerlerinin gevrek gevrek gülerek verdikleri "poz"lar için de insanlık adına elimizi masaya koymalıyız... (Ve pek çok fotomuhabiri dostlarımdan da biliyorum ki, hiçbir fotoğrafçı, kendi zaafiyetini, kendi hatalarını, kendi yanlışlıklarını, hatta kendi helasını çekmez, çekmeye eli varmaz, çekmeyi göze almaz!) Evet evet.. Bir değil, iki değil, üç değil, tam 1215 fotoğraf için, o fotoğrafı, "ikiz kule hatırası" ya da, "Central Park anısı" saptar gibi çekeni de çektireni de gözönüne getirmeliyiz bence! Mesela, o gözlüklü onbaşıyı.. Mesela, ağzında sigarasıyla, aslan terbiyecisi edasıyla poz veren "her yerde o kadın" başlığıyla manşetlere taşınan Lynndie England'ı ve diğerlerini, diğerlerini. Omuzunda makine taşıyanları, objektife bakarak ve çekinmeyerek poz veren onlarca yüzlerce Amerikan askerini Tabii ki Amerikan toplum yapısını! Evet evet, hayatı, giyecek ve yiyeceği, fast-food halleden işkenceyi de şipşak bitiren Amerikan toplumunu, dünya sosyologları biraraya gelip analiz etmeli! Doktora tezlerinde yeni sayfalar açmalı, taze bilimsel raporlar sunmalı insanlığa!
*** Sözün bittiği yerdeyim şimdi, sahiden "yeni bir vaka"yla karşı karşıyayız. Ne bizim buralarda(!) ne Avrupa'larda, ne Bosna savaşlarında, ne şurada, ne burada. "Kendi uçağını, kendin yap" ya da "kendin pişir kendin ye" misali, "kendi işkenceni kendin kaydet" durumuna rastlanmadı bildiğim kadarıyla! Yani kısacası, bir Amerikan icadıyla daha karşı karşıyayız! "Made in Amerika" yazıyor, çivilere asılan boyun altlarında!
*** Tarihi ve ayrıntıları "es" geçmemek gerek "Barbarlık tarihi"nden bir sayfa aklıma geldi, hemen şimdi aktarmam gerek! Kim bilir, davetimize icabet edecek sosyologlara "ön bilgi" niyetine faydalı da olabilir! (Bir de... Barbarlık, Doğu'da arandı hep, barbarlığın Doğu'dan yükseldiğini söyleyip durdular yıllarca! Öyle mi acaba?)
|