|
|
|
|
|
|
Şimdi barış zamanı
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir yarınki miting öncesi "Kalıcı barış için DEP milletvekillerinin girişimi etkili olabilir" dedi
Güneydoğu'da DEP'lilerin tahliyesinin yarattığı umut ve yeni silah seslerinin doğurduğu tedirginlik iç içe. SABAH, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir'le bu durumdan çıkışın yollarını konuştu.
Onların Girişimiyle Her Şey Değişebilir Baydemir yarın kentteki mitingde "kalıcı barış"a ilişkin mesajlar vermesi beklenen eski DEP'lilere görev düştüğünü söyledi: Onların girişimi her şeyi değiştirebilir. Herkesin ve Kürt muhalefetin büyük fedakârlık yapması lazım.
Çözüm İçin Genel Af Ve Pozitif Ayrımcılık "Çatışma ne Türkler'e ne Kürtler'e yarar getirir" diyen başkan hükümetten de iki adım bekliyor: Genel af, bölgeye ekonomik pozitif ayrımcılık.
*** Bu tahliyeler ve Kürtçe yayın iyi bir geleceğin habercisi
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, DEP'lilerin tahliyesi sonrası hissettiklerini anlattı: Onları gördüğümde 'bu kadar mı haksızlık olur' diye düşündüm ama onlarda en ufak kin yoktu. "Bu isimlerin içinde bulunacağı girişim bölgede her şeyi değiştirebilir" diyen Baydemir, Kürtçe yayınla ilgili de konuştu: Ben öyle büyük bir hayal kırıklığı yaşamadım çünkü bu ilkti...".
Türkiye'de aynı anda iki gelişme birden yaşandı; Kürtçe yayının başlamasıyla birlikte DEP'li milletvekilleri de serbest bırakıldı. 9 Haziran'da yaşanan bu gelişmeleri yeni bir dönemin başlangıcı olarak niteleyebilir miyiz? Bunları iyi bir geleceğin habercisi olarak görüyorum ben. Bazı tabuların yıkıldığını görmek umut veriyor.
* DEP'li vekillerle bir araya geldiğinizde ne düşündünüz? Ben 90'lı yıllarda tanımıştım onları. Muhtemelen onlar beni tanımıyordu, öğrenciydim. Sonraları avukat kimliğimle, insan hakları savunucusu olarak cezaevinde ziyaret etmiştim onları. Dün (perşembe) onlara tekrar baktığımda ise bütün o süreç geçti gözlerimin önünden. 'Bu kadar mı haksızlık yapılır' diye düşündüm içimden ama onlarda en ufak bir kin duygusu görmedim.
* Bu sizi şaşırttı mı? Hayır çok etkilendim bundan. Müthiş hümanist bir duygu bence!
* Sanıyorum pazar günü Diyarbakır'a gelecekler. Planlarınız nedir? Kendilerini ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız, bu kadarını söyleyebilirim.
* Bu gelişmeler sonrası, bozulan ateşkes sürecinde değişiklik olur mu? Bu isimlerin içinde bulunacağı herhangi bir girişim her şeyi değiştirebilir. Aslında herkesin çatışmanın tekrar başlamaması için yapacağı çok şey var. Milletvekilleri de toplumsal barışa katkı sağlayacak söylemleriyle bu süreci etkileyebilir. Her halukârda toplumun bütün kesimlerinin, Kürt muhalefetinin büyük fedakârlık göstermesi lazım.
KÜRTÇE REKLAM OLSUN * Bir şeyler yavaş yavaş yoluna girmeye başlarken, barış ortamı yaratılmışken halk rıza gösterir mi ateşkesin bozulmasına? Son birkaç aydır gittiğimiz her ortamda demokrasi kültürünü ne kadar geliştirebiliriz, yoksullukla mücadelede ne kadar başarılı olabiliriz ve bunun için bir sinerji nasıl yaratabilirizin hesabını ve tartışmasını yürütüyoruz. Ve her iki tarafa da çağrıda bulunuyoruz; 'gelin Diyarbakır güvenli bir kenttir, gelin Diyarbakır'a yatırım yapın' diye.
* Bu ortamın 'bozulma ihtimali nedir', nasıl görüyorsunuz? Bir silahlı çatışmanın ne Türkler'e, ne Kürtler'e katkı sunmayacağına inanıyorum. Dolayısıyla barış için, çatışmasızlık halinin devamı için benim üzerime ne düşüyorsa iki katını yapmaya hazırım.
* Peki siz PKK terörüne ne diyorsunuz, yani eylem tehdidinde bulunmalarına, yurtdışında 'Türkiye'ye gitmeyin' çağrıları yapmalarına? Açık söyleyeyim: Biz barışa sahip çıkıyoruz. Bir çatışmanın, husumetin iki tarafı vardır, barışa sahip çıkalım derken biz iki tarafa da sesleniyoruz.
* Bir yere saldırıp yeniden insan öldürürse, PKK'yı kınayacak mısınız? Henüz böyle bir şey yaşanmadı. Yaşanmaması için de elimden geleni yapıyorum. Çatışmada ölen insanlar arasında ayrım yapmayız. Dağda ölen neyse, üniformayla ölen de odur bizim için. Birinin ölümüne üzülüp, diğerinin ölümüne üzülmemek bize göre değil. Çatışma çıkarsa barış yanlılarının bu konuda başarısız olduğunu düşünürüm.
* Kürtçe yayını başarılı buldunuz mu peki, bölge halkının tepkisi nasıl? Ben kahvehanede izledim. O an insanların yüzünde gurur gördüm. Düşünsenize yıllarca 'böyle bir dil yok' denilmiş! Bununla birlikte 'bu mudur yani' tepkilerini de duydum. Bayat haberler izlendi çünkü..
* Devlet televizyonunda yayınlanan Kürtçe yayın için kimsenin büyük beklentisi yoktu herhalde! Şüphesiz ki ahım şahım bir şey beklemedi kimse ama ben söylemeliyim ki büyük hayal kırıklığı yaşamadım! Evet, insanlar daha farklı beklenti içindeydi. Ama ilk adım olarak görmek lazım bunu. Elbette 'Yarım saat Kürtçe yayın başladı, Kürt sorunu çözülür' yanılgısında olmamalı kimse. Bu geliştirilmelidir. Her şeye rağmen bunu önemsiyorum; bir tabu yıkıldığı için önemsiyorum.
* Nasıl olmasını isterdiniz? Belki bir sonraki adım özel kanallara yansıması olur. Kültür Bakanlığı'nın bunu yapmak isteyen kanalların projelerini desteklemesi gerekir. Bu sempatiyi de getirecektir. Reklam filmleri bile yapılabilmeli! Düşünsenize Coca-Cola ya da bir deterjan reklamı Kürtçe yayınlanırsa kadınlara ne kadar kolay ulaşılır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|