Adaleti Beklerken
Sübyancı çetenin çökertilmesinin üzerinden yıllar geçti ama henüz bir ceza verilmedi
Bir polis memuru evinde yalnız kaldığı bir gün tabancasını çıkardı. "Neden fark etmedim. Nasıl fark etmem" diye düşündü kendini suçlayarak.Yavaş yavaş tabancasını ağız boşluğuna götürdü. Tetiği çekse kurşun bütün acılarını dindirecekti. Aklından bir türlü çıkaramadığı, kulaklarından sesleri hiç kesilmeyen çocuk seslerini duyar gibi oldu. Sesler kayboldu yeniden. 13 Aralık 1995 gününe geri döndü; aradan iki yıl geçmişti. Arama yaptığı evde çocuk sesleri duydu derinlerden. Kulak kabarttı. Sesler kesildi. Evini aradığı Marc Dutroux'nun bodrumuna yaptığı özel bölmeden, her ikisi de 8 yaşındaki Julie ve Melissa'yı kurtaramadığı gibi kendisini de acılarından kurtaramadı polis memuru Ren Michaux...
Belçika, 13 Ağustos 1996 günü sübyancı çetenin çökertilmesiyle "sübyancı ülke" damgası yedi. 20 Ekim 1996 günü 10 milyon ülkede 300 bin kişi sokaklara döküldü.
YÜZYILIN DAVASI Aradan sekiz yıl geçti ve bütün Belçika nefesini tutarak, sübyancı Dutroux ve arkadaşlarının yargılanmasını izliyor. Kurbanlardan biri olan An Marchal'ın babası Paul'un, "olayın arkasında çete var" feryatları duymazlıktan gelinerek. Dutroux, mahkemedeki ifadesinde "Ben çocukları sipariş üzerine kaçırıyordum. Uluslararası bir çete için çalışıyordum" diyerek, baba Paul'ü haklı çıkardı.
Olayın elebaşı Dutroux, çocukluğunda ailesi tarafından horlanmış. Beş çocuklu öğretmen bir ailenin en büyük oğlu olarak Brüksel'de 6 Kasım 1956'de doğan Dutroux, çocukluğunda şiddete uğramış. Dutroux, anne ve babasının boşanması üzerine evden ayrıldığı dönemde 'erkek fahişelik' yaparak hayatını 'kazanmaya' başlamış. Sonra, iş yaptığı pek de belli olmayan bir işadamı Michel Nihoul ile tanışmış. Dutroux, yakalandıktan iki yıl sonra getirildiği Neufchateau Adliyesi'nde kaçma teşebbüsünde bulundu. Belçika ulusal alarma geçti. Dutroux, 2 saat sonra Adliye Sarayı'nın 12 km uzağındaki Chiny ormanında bekçi St. Michaux tarafından yakalandı.
Belçika "olayın arkasında çete var" iddialarını sürekli çürütmeye çalıştı. Ancak Dutroux'nun mahkemede söylediği "Sipariş üzerine çalışıyordum" sözleri 'işin rengini' ortaya koydu. Oysa, Dutroux soruşturmasıyla görevlendirilen Araştırma Başsavcısı Connerotte, Dutroux'nun arkasında 'sübyancı çetesi' olup olmadığını araştırması için Komiser Patriek De Baets'a görev verdi. De Baets'in "X1" kodunu ver verdiği tanık Regina Louf, inanılmaz olaylar anlattı. Esrarengiz tanık X1, 'özel partilere' tanınmış işadamlarının, politikacıların, üst düzey emniyet görevlilerinin, yargıçların ve hatta Kraliyet ailesinden birçok kişinin katıldıklarını ileri sürdü. Bir süre sonra tanık Regina Louf'un psikolojik sorunları olduğu ileri sürülerek, söylediklerinin 'ciddiye alınmaması gerektiği' açıklandı. Ve Komiser Patriek De Baets görevden alındı. Komiser Patriek De Baets ve tanık X1'den bir daha ses çıkmadı. Ve yıllar sonra aylarca sürecek mahkemeden nasıl bir 'ses' çıkacağı merakla bekleniyor.
|