İşbirlikçinin sonu!
Aslında beklenmeyen bir "son" değil ki onunkisi... ABD'nin Irak'ı işgalinden kısa bir süre önce ve işgalin ilk günlerinde, Irak geçici yönetiminin başına "getirilecekler" listesinde ön sıralarda yer alan Ahmed Çelebi, Amerikalı "ağabey"leri tarafından "aforoz" edildi. Saf dışı bırakıldı.. Yetmedi: Evi ve işyeri basıldı. Başına Amerikan namluları dayandı. Yalnızca "görev(!)"den alınmış olsaydı neyse... Ama namlular başka ve daha sert bir mesaj vermeyi amaçlıyordu. Böylece denildi ki: "Sen bittin oğlum... İşin bitti... Sen bizim için yoksun artık!.. Bir daha sakın ola ayak altında dolaşma... Kaybol!.." Kimileri bu "zavallı" finale şaşırmış olabilirdi. Ancak insanlık tarihinin "kahramanlar ve mandacılar" ikileminde yazılmış "nehir roman"ını bilenler ve okuyanlar için şaşırtıcı hiçbir şey yoktu. İş bitince "işbirlikçi" de biterdi. Bir binanın inşasında "iş"in bir kısmını üstlenmiş "yüklenici" gibi, işin kendisiyle ilgili kısmı tamamlanınca "ilişki" de kesilirdi. Duvar tamamlanınca, devir de tamamlanırdı. Kontrat çöpe atılırdı... Duvar tamamlanmadan çökerse, ya da çöküşün sorumlusu "iş" birlikçi olarak görülürse, durumu daha da kötü olurdu. O zaman namlular konuşurdu. Şimdi Irak'ta, "ruhsatsız işgal"in inşasında, kendisinden beklenen hizmeti veremediği anlaşılan ya da "hizmet"le ilgili ağır kusuru bulunan "iş" birlikçinin işine son verilmiş bulunuyor. Şaşıracak ne var bunda? İnsanlık tarihi "gün"ü gelince "tarihin çöplüğü"ne atılan işbirlikçilerin "traji-komik" hikayeleriyle dolu değil mi sanki?
*** Terk edilen açısından işin en "hazin" yanı şu ki "gidecek yer"i de yok! Kimi kime şikayet edecek? Etmeye de çalıştığında da "komik oluyor zaten halk nazarı"nda. "Hesap soracağım" filan diyor ya; kimden ve "kimin adına" hesap soracak, belli değil o da! Ondan hesap sorması gerekenler sıralarını beklerken "zaman"ın sabırlı pusularında...
*** İşbirlikçinin sonu, paha biçilmez bir ders olmalıdır hayatın her alanında.. Yalnızca Irak'ta değil, evet... İş Irak'a gelirse işbirlikçiler yüz binlerledir dünyanın her yanında.. Haksız bir "işgal"in "meşruiyet" kazanıp kolaylaşması için; yani "İş bir an önce bitirilsin!" diye kolları sıvayan herkes, sessiz ve gizli işbirlikçisidir aslında bu "son emperyal" savaşın... Gün gelip başına "görünmez Amerikan namluları" dayanacak "Çelebi"leri çoktur yani dünyanın... "İş"in hüsranla bittiği o "hesap zamanı"nda!.. Ehh.. Başa gelen "çekilir" eninde ve sonunda...
*** Evet, işbirlikçinin sonu, paha biçilmez bir ders olmalıdır hayatın her alanında. "Birlikteliklerini yalnızca "iş" temelinde kuranların yaşayacağı kaçınılmaz bir sondur o "hazin" final... Gidecek yeriniz de yoktur, yeni işbirliklerinden başka... İş bitince; o da biter gider günü gelince... Oysa... İnsanı insan eden değerlerin üstünde kurulur işte "ebedi" birliktelikler.. Siz siz olun; "dost" birlikçi olun mesela, "aşk" birlikçi olun, "eş"birlikçi olun!.. Lakin uzak durun her türlü işbirlikçilikten... Gidecek yeriniz olsun yolun sonunda!..
|