kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Uzlaşma (*)

3 Kasım sonrasındaki yeni dönemde, "cicim ayları"nın çok da uzun sürmeyeceği daha ikinci haftanın ilk gününde anlaşıldı..
AKP, parlamentoda elde ettiği "muazzam" oy desteğine dayanarak, bu iktidarı "kimse"yle paylaşmaya niyetli olmadığını açıkladı..
Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidarı paylaşmayacağını söylediği "kimse"lerin "kim" olduğunu tahmin etmek çok da zor değil..
Türkiye'nin son on yılına damgasını vuran ve demokratik kurumlar arasında bulunmamakla birlikte "anayasal" kurumlar içinde yer alan "güç"lerden söz edildiği belli..
Erdoğan'ın yaklaşımı temelde doğrudur..
Demokrasilerde "en büyük güç" parlamentodaki çoğunluktur..
Türkiye'de demokrasiden yana olan herkes, artık parlamento dışı organların, güç odağı olarak ortaya çıktıkları dönemleri geride bırakmak istemektedir...
Avrupa Birliği ile "uyum"lu olmanın da başka yolu yoktur zaten..
Ancak.. Bu noktada bir değil, iki "ancak" vardır..

***

Birinci "ancak": Geçmişte, parlamento dışı "anayasal" organları, parlamenter sistemin içine çeken, "bizatihi" o parlamentonun kendisi olmuştur.. Kendi yanlışları, kendi "zafiyet"leri..
Bu noktada, tek parti ya da çok parti çoğunluğu olması da fazla fark etmemiştir.. Sonuçta paylaşılan, parlamentodaki "çoğunluk iradesi" olmuştur..
Aynı durumun tekrarlanmasını engelleyecek olan, tek partili bir çoğunluğa sahip olma iddiası değildir yalnızca..
Bazen, "muazzam" bir çoğunluk bile bunun için yeterli olmayabilir.. Geçmişte olduğu gibi..
Aslolan, "o" çoğunluğun, demokrasinin "sağlıklı" biçimde hayata geçirilmesini sağlayacak "sağlıklı" bir iradeyi sergileyebilmesidir.
Özünde, Erdoğan'ın, "milletin bize verdiği iktidarı 'kimse'yle paylaşmayacağız" çıkışı "demokratik" bir çıkıştır.. Doğru ve eşyanın tabiatına uygun bir tavırdır..
"Kimse"nin de, bu sözlerden alınganlık göstermemesi, tepki duymaması gerekir..
3 Kasım'ın iradesi, kendi açtığı "yol"da yoluna devam etmelidir..
Gerisi, "şoför"ün basiretine ve maharetine kalmıştır artık..

***

İkinci "ancak"a gelince.. Eğer, söz konusu "paylaşma reddi"nin içine parlamenter sistemin öteki kurumları da dahil ediliyorsa, bu büyük bir yanlıştır..
Demokrasilerde, yukarıdaki satırlarda tırnak içinde belirttiğimiz gibi, "en büyük güç" parlamentodaki çoğunluktur.. Ama, "tek büyük güç" değildir...
Kararları alan, yasaları çıkaran, atamaları yapan siyasal iktidar ve onun dayandığı parlamenter çoğunluktur.. Doğru..
Lakin, o yasaların, o atamaların, o kararların öncesinde, çoğunluğun dışında kalan iradeyle aranan "uzlaşma", modern demokrasilerin yaşama geçirdiği bir kültürdür..
Uzlaşılır, uzlaşılmaz.. O ayrı... Son karar yine parlamentodaki çoğunluğa aittir... Ama, o uzlaşmanın başlangıçta aranmış olması dahi, toplumla "uzlaşma"nın ta kendisidir aslında..
Demokrasiler, "çoğunluk" egemenliğinin "hegemonya"ya dönüştüğü rejimlerin adı değildir artık.. Azınlığın sesine ve haklarına verilen ağırlıktır, iktidarların demokrat olma ölçüsü..
Başkanlık sistemiyle yönetilen ve istenirse başkanın "irade"sinin bazen "yegane" irade olabildiği ABD'de, Kongre'nin sisteme katkısını gözlemek yeterlidir..
Kongre'nin Cumhuriyetçi ve Demokrat (iktidar ve muhalefet) liderlerinin oluşturduğu "bi-partisan" yani "partilerüstü" grubun, başkanla sık sık yaptığı danışma toplantıları, Amerikan demokrasisinin temel unsurlarından sayılır. Yalnızca askeri güvenlik konularında değil. Bazen sosyal güvenlik alanında alınan kararlarda bile, "Kongre"nin iki kanadının onayını almadan karar vermez başkan.. Sivil toplumun katkısını söylemeye bile gerek yok.. (Ve varsa, öteki siyasal parti ve kurumların...)
Yani; doğrudur, demokrasi, demokrasi dışı güçlerce paylaşıldıkça "demokrasi" olmaktan çıkar. Ancak, demokratik kurumlarla uzlaşıldıkça yerleşir ve güçlenir..
Kısacası, yeni iktidar, "paylaşma"yla "uzlaşma" arasındaki tarihi bir ikilemin önünde duruyor..
(*) 3 Kasım'dan sadece bir hafta sonra kaleme alınan yazı... Görülen lüzum üzerine yeniden...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Nahif soru!..   / 03-06-2004
 Uzlaşma (*)   / 01-06-2004
 Kör kuyular...   / 29-05-2004
 Eskiden bugün tatildi!   / 27-05-2004
 İşbirlikçinin sonu!   / 25-05-2004
 Kırk yılın "kırk"ı...   / 22-05-2004
 Karnaval!   / 20-05-2004
 'Kıvanç'lı yarınlara   / 15-05-2004
 Egemenlik kayıtsız, şartsız...   / 13-05-2004
 Başkalarının (!) bayramı...   / 11-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Kıyametin arefesinde
Bugün Dünya Çevre Günü. Daha...
MANSUR FORUTAN
Dünya barışı için çabalıyorum
Petrol bağımlılığımızı...
MEHMET BARLAS
"Doğanın Dengesi" ile "Doğan'ın Yengesi"...
ALİ KIRCA
Fikrimin ince gülü...
Sonradan Sarı Mersedes adıyla...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Bir İstanbul Masalı'ydı!
Az sonra gelip geçecek...
REFİK DURBAŞ
Türkiye'de eğitim sistemi...
Türkiye'de eğitim sistemi...
SAVAŞ AY
Belki şehre bir 'Buş' gelir!..
Allah nazarlardan...
HINCAL ULUÇ
Papa niye yeri öpüyor?..
Orezil, o iğrenç, o felaket...
Ödül avcısı
Ödül avcısı
Babası, dayısı, hatta annesi bile futbolcu olan Alex Souza, Profesör...
Nobre ile bir yıl daha
Nobre ile bir yıl daha
Transferde fırtına gibi esmeye başlayan Fenerbahçe, geçen sezon...
Şeyh Yasin'in intikamını aldı
Şeyh Yasin'in intikamını aldı
İsrail gazetesi Haaretz, Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e çatmasına...
Küçük Mustafa'dan Bush'a özel şemsiye
Küçük Mustafa'dan Bush'a özel şemsiye
Tübitak'ın Ankara'da düzenlediği Buluş Şenliği, küçük...
Verheugen de moral verdi
Verheugen de moral verdi
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen,...
Ara vizeyi geçtik
AB'nin Haziran Zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye'ye övgüler...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.