| |
|
|
Sivastopol önünde...
Mehter Takımı ne zaman Sivastopol Marşı'nı çalsa, içime hüzün dolar. Çünkü 1774'teki Küçük Kaynarca Anlaşması faciasını hatırlatır: "Sivastopol önünde yıkık minare / Düşman dediğin gelmez imane / Aman da padişahım izin ver bize / İzin de vermez isen dök bizi denize..." O anlaşmayla Kırım Hanlığı, Osmanlı'nın himayesinden çıktı ve Ruslar'ın insafına terk edildi. Böylece Tatarlar'ın 1944'te topluca Orta Asya'ya sürülmelerine kadar varan çileleri başlamış oldu. Dün bu toplu sürgünün 60'ıncı yıldönümüydü. Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra Tatarlar yurtlarına dönebildiler. Ama çok azı. Bugün Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin 2.6 milyon nüfusunun sadece 300 bini Tatar. Ruslar ise 1.6 milyonla çoğunluğa sahip. Başbakan Erdoğan geçen ay başında Ukrayna gezisinda Kırım'a da uğradı ve Tatar Milli Meclis Başkanı Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu ile görüştü. Bir de söz verdi: 22-24 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da, Büyükşehir Belediyesi'nin himayesinde düzenlenecek, Kırımoğlu'nun da katılacağı Kırım Kültür Günleri'ne "O sırada bir yurtdışı programı olmazsa" mutlaka katılacaktı. Tatarlar, yani Kırım Türkleri bu üst düzey desteğe çok sevindiler. Ne var ki, Belediye birkaç gün kala, hiçbir gerekçe göstermeden etkinliği iptal ediverdi. Neden dersiniz?
|