| |
Sağlık emekçileri kızmasın
Bu iktidarın başarılı icraatlarından birini sağlık alanındaki hamleleri oluşturuyor. Bakan Recep Akdağ'ın ifadesiyle "Sağlıkta büyük dönüşümü" gerçekleştirmek için peşpeşe cesur kararlar alınıyor: Devlet-SSK hastaneleri ayrımına son verilmesi, sigortalıların özel hastanelere sevkinin serbest bırakılması, sağlık personeline döner sermayeden performansına göre ücret ödenmesinden sonra şimdi de sözleşmeli hekim ve personel uygulamasının yolu açıldı. Ankara Büromuzun haberine göre, 5 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelikle, hastanelerin özel sektörden hizmet almasına yeşil ışık yakıldı.
Asıl reform yolda Akdağ 8 ay önce "Aile hekimliğine geçileceğini, mecburi hizmetin kaldırılıp sözleşmeli hekimliğin başlatılacağını" açıklamıştı. Yönetmelik işte bunun habercisi oluyor. Biliyoruz, hükümetin politikalarını "Halk sağlığı özel sektöre peşkeş çekiliyor", "Çökertilen kamu sağlık sektörü karşısında, devlet eliyle özel sağlık sektörü seçenek haline getirildi" gibi iddialarla eleştiren Türk Tabipler Birliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası bu uygulamaya da şiddetle karşı çıkacak. Kararı, "Taşeronlaştırma politikalarının devamı" görecek. Ancak Başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle, "Vatandaşa devlet kapısında illallah dedirtmemek", hastanelerde kuyruklara ve çilelere son vermek isteniyorsa, radikal kararlardan başka çözüm yok.
Doğu'dan haber var Yeter ki kötüye kullanılmasın, sıkı denetlensin. Bir okurumuzdan geçenlerde uyarı geldi. Şöyle diyordu: "Kanunla artık hastayı kolayca özel hastaneye sevk edebiliyorsun. Özel hastaneye giren 'hasta' devlet bütçesinde ağır hasarlar bırakarak iyileşiyor. Başı ağrıyana MR, EEG, bilmem ne çeşit tahliller yapılıyor. Tabii bedelini devlet ödüyor. Doğu'da özel hastane patlaması yaşanıyor. Bakın ...'daki (Güneydoğu'da bir il merkezini örnek veriyor) özel hastanelere devletin ödediği para ayda 3 trilyon liradan fazla. Yani tüm kent halkı kanser tedavisi görüyor gibi birşey..." Çözüm? Sağlık Bakanlığı eski Müste- şarı Aytun Çıray tek çarenin "Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi"ne (ÇKYS) geçmek olduğunu söylüyor. Ve yaşadıklarını bakın nasıl anlatıyor: "Dünya Bankası yolsuzlukları önlemek için 16 madde saydı. Bunlardan biri, sağlık reformu ve onun altyapısını oluşturan ÇKYS'nin hayata geçirilmesiydi... Ben uygulama için düğmeye basınca, başıma gelmedik iş kalmadı. İftiralar, saldırılar, yalan yanlış haberler. Çünkü ÇKYS'nin çalışmaya başlaması halinde Sağlık Bakanlığı'ndaki tüm mal, para, personel, ruhsat işleri on-line ortamda herkes tarafından izlenebilecekti...." Bakalım bugüne kadar nerelerden geldiğini herkesin bildiği kösteklerle raftan indirilemeyen bu etkin ve saydam denetim sistemini Akdağ başarabilecek mi?
|