| |
|
|
Bu nasıl takip nasıl izleme?..
Önceki gece kanlı bir haber nöbet gecesiydi. Bu kez şükür ki cinayet, çatışma falan yoktu ama, trafik kazalarında çok kan aktı. Bu kazalardan biri var ki; hem çok acı, hem çok düşündürücü. Anlatayım dinleyin. Saat 02.00 suları. Edirnekapı Akgün Oteli önünde "yaya çarpması" anonsu geçiyor telsizden. Oraya doğru gidiyor ve dehşet tablosunu görüyoruz. Edirnekapı Öğrenci Yurdu önündeki alt geçit "gece olduğu için" kapatılmış. Ve ışıkların kör noktasına denk gelen yerden karşıdan karşıya geçmek istemiş o ana kız. Ancak süratle gelen bir otomobil ikisine de çarpıp savurmuş asfalta. Aracı hemen bulun!.. Birbirlerinden 7-8 metre uzaklıkta, kanlar içinde cansız yatıyor talihsiz ana kız. Ellerindeki naylon poşetler de çevreye savrulmuş. Yerde yarısı ıslanmış halde duran bir de dosya var. Üzerinde "Vakıf Gureba Hastanesi Radyoloji Servisi" yazıyor. Belli ki o saatlere kadar az ötedeki hastanedeymiş ikisi de. Olay Yeri İnceleme Ekipleri geliyor hızla. Çevreyi plastik şeritlerle yalıtıp, delil aramaya girişiyorlar. Çarpıp kaçan aracın ön plakası bulunuyor az sonra. Böylelikle aracı da kullananı da bulmak mümkün olacak. Telsizden tüm ekiplere ilan ediliyor plaka. Ve tüm gece birimleri not alıyor, güzergâh üzerinde aracı bulma harekâtı başlıyor. Teslim oldu Aradan 1,5 saat geçiyor. Bir anons daha. "Malum trafik kazasını yapan Elif Çelik adlı şahıs Aksaray Merkez'e teslim olmuştur. Kendisi şu anda kaza yerinin bağlı olduğu Şehremini Karakolu'na sevk edilmektedir. Aracın aranmasından sarfı nazar ediniz!.." Hemen Şehremini'ye doğru yola çıkıyorum. Karakolun önüne geldiğimde polis aracından indiriyorlar genç kadını ve doğruca içeriye götürüyorlar ifade için. Bir
Vay ki vay!.. vil genci tanıyoruz. Az önce kaza yapan hanımı karakola getiren arkadaşı o. Hemen peşine takılıyoruz çekicinin. Takip edip arabanın park edildiği yeri bulacağız. Takip epeyce sürüyor. Çekici Harbiye Kavşağı'na kadar gelip U dönüşü yapıyor ve Elmadağ yönüne ilerliyor. Tepe lambalarını uzaktan görüp, çekiciyi asayiş ekibi sanıp, sağa sola koşuşup saklanan travestiler var çevrede. Sonra bir ara sokağa giriyoruz. Elma Bar adlı bir mekânın önünde duruyor çekici. Biz de inip kayda giriyoruz. Bakıyoruz ki söz konusu araç orada durmakta. Ön tamponu tümüyle yok. Radyatörü paramparça ve ön camı örümcek ağı şeklinde kırık. Görgü tanıkları diyor ki; "Kadın arabayı buraya getirdiğinde tren geliyor sandık. Duman içindeydi araç!.." Fotoğraf: Rıdvan Tezel ilaç firmasında pazarlamacı olarak çalışıyormuş ve o şokla durmayıp kaçmış olay yerinden. Sonra da arkadaşlarıyla buluşup durumu anlatmış. Arabası kötü durumda olduğu için bir başka araçla gelip teslim olmuş Aksaray Polis Merkezi'ne. Gelen giden yok Ardından Taksim istikametine doğru gidiyoruz yine. Tam Unkapanı Köprüsü'nden geçerken yaya kaldırımında koca bir tampon görüp duruyorum. İnip bakıyorum o tampona. Gri metallik, yepyeni bir tampon bu. Sadece sağ tarafı ezik ve kanlı. Plaka kısmı ise boş. Hemen 155'i arayıp anlatıyorum durumu. Muhtemelen kazadan sonra kaçan araca ait çünkü marka ve renk tutuyor diyorum. 20 dakika kadar bekliyoruz ama gelen giden olmuyor.
O sırada bir trafik çekicisi geçiyor önümüzden. Şoför mahallinde oturan si- Bir tek polis yok muydu?.. Şimdi tek bir sorum var ilgilisine: Edirnekapı kavşağında kaza yapıp sırasıyla boydan boya Vatan Caddesi, Aksaray, Saraçhanebaşı, Unkapanı'na giden, köprü üzerine de tamponunu bırakan; ardından Şişhane Yoku- şu, Tepebaşı, Tarlabaşı, Taksim Meydanı, Divan Kavşağı, Elmadağ, Harbiye ve tekrar Elmadağ'dan dumanlar saçarak, plakasız, tamponsuz, ön camı kırık ve "dikkatle takip edilmesi" anons edilmiş bir araç, nasıl oluyor da hiçbir ekibin gözüne çarpmadan geçip gidebiliyor? Bu, günün her saati insan ve polis kaynayan güzergâhta, bir tek polis çıkıp da; "dur bakalım!" demiyor? Bunun cevabını istiyorum hemen. Kimden mi?.. Bilmem ki kimden? Acaba bu işlerle kim ilgileniyor bu kentte kim?..
|