Milyonlar yürümeye devam etmeli...
11 Eylül terörizmi İspanya'yı da vururken, bunun artık klasik ya da yeni terör biçimlerinden tamamen farklılaşan bir duruma işaret ettiği ve dünya üzerindeki güç mücadelesinin örtülü biçimi olmaya başladığı görülüyor. Nedir bundan amaç? Irak Savaşı'nda ABD'ye destek veren güçlere ders vermek mi? ABD'ye verilmiş olan desteğe terörle tepki vererek, bu desteğin bundan sonraki adımlarda kesilmesini sağlamak mı? Yoksa ABD'nin yanında yer almış güçlerin bu tavırlarını konsolide etmek ve bu devletlerin halklarını terörle mücadele konusunda hükümetlerinin giriştikleri riskli işleri desteklemek yönünde cesaretlendirmek ya da şekillendirmek mi? Güneşin altında her şey mümkün...
* * * Peki eylemi ETA mı, El-Kaide mi gerçekleştirdi? Her ikisi de eşit derecede mümkün. Fakat bu ihtimallerin hiçbiri şu anda objektif bilgiye dayanmıyor. Üstelik, herkesin meşrebine ve terör olayından çıkarmak istediği siyasi kazanca göre olayı yapana bir ad vermeye çalıştığı şüphesi işin başında boy verdi. Olayın 11 Eylül'le yeni boyutlar kazanan İspanyol iç politikasından, küresel teröre karşı geliştirilecek yeni stratejilere kadar çok boyutlu olduğu görülmektedir. Önemli olan ise sivilleri hedef alan bu vahşet karşısında neler yapılabileceği. Çünkü artık bu terörün 'meşru değerler'e açılmış bir savaş mı olduğu, devletleri aşan istihbarat savaşlarını yatay kesen bir dinamiğe mi dönüştüğü, yoksa daha karmaşık güç savaşlarının bir karma yapılanması mı olduğu uzun zaman anlaşılmayacaktır. Bu durumda, her zaman olduğu gibi, insan hayatının üstünlüğünü esas alan tavırların kayda geçirilmesi gerekmektedir.
*** Terörle mücadelenin stratejik ve taktik boyutları üzerine konuşuyoruz, konuşmaya devam edeceğiz. Fakat tüm bunlar, küresel atmosferin bambaşka bir boyuta taşınmasıyla etkili olacaktır. İspanya'daki acı olaydan sonra yürüyenler sadece İspanyollar veya sınırlı sayıda başka Avrupalılar olmamalıydı. Cenaze töreninde sadece başka ülkelerin devlet başkanlarının bulunmasıyla sınırlı bir destek değil, dünya üzerinde olabildiğince geniş katılımlı bir destek üretilmeliydi teröre karşı ve en önemlisi de terörü perde arkasından himaye edenlere karşı. Tabii bu arada İslam dünyası çok özel tavırlar geliştirmek zorundadır. Çünkü El-Kaide bu dünyanın değerlerini insanlığa karşı sistematik suç işlemenin sembolü haline getirmeye çalışmaktadır. El-Kaide, Irak Savaşı'ndaki Batı ittifakının tutumunu "Haçlı seferi" olarak tanımlıyor. Fakat El-Kaide'nin İslam dünyasına verdiği zararı, İslam coğrafyasındaki en değerli eserleri yağmalayan ve medeniyet düşmanlığının sembollerini ortaya koyan tarihteki tüm Haçlı seferleri bile yapamamıştır. Bu nedenle İslam dünyası El-Kaide ile kendi var oluşu arasına kesin bir çizgi çekmek sınavıyla karşı karşıyadır. İslam dünyasındaki tüm halklar, İspanya'da ya da başka bir yerde hayatlarını kaybeden masum insanların hatırasına saygı için El-Kaide başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı milyonluk yürüyüşler tertip etmelidir. Bu yürüyüşler, insanlığın barbarlığa karşı geleceğe yürüyüşünün adımlarıdır... Bu bir medeniyet savaşıdır...
|