| |
|
|
İşte 'Öğrenci Milleti' itirazları
Sayın Savaş Abi, Köşenizde sayın rektörümüz Kemal Alemdaroğlu ile ilgili yazınızı okuduktan sonra size bu maili atmaya karar verdim. Bu sene uzun ve zahmetli bir ÖSS maratonundan sonra, İstanbul Üniversitesi'nde yüksek puanlı bir bölümü kazandım. Bu kadar yüksek puana ve bu kadar marka olmasına rağmen ne umdum ne buldum? Donuyoruz!... Eğitime ve öğretime diyecek hiçbir lafım yok. Kesinlikle harika. Ama okulumuzun öğrencilerle pek ilgilendiği, onları pek umursadığı yok!.. Donuyoruz Savaş Abi!.. Edebiyat Fakültesi'nde tam 8 senedir kalorifer yanmıyormuş. Şu anda hazırlık okuduğum Yabancı Diller Fakültesi'nde ise bir gün yansa bir gün yanmıyor, o yanan gün de hava sıcaklığının eksilere düştüğü bu mevsimde okulu ısıtmaya kesinlikle yetmiyor. İnanın dışarısı okuldan daha sıcak. Bütün okul hayatımın özel okullarda geçmesine ve ÖSS'de yüzde yüz burslu olarak bir sürü özel okulu kazanmama rağmen eğitimi iyidir, devlet okuludur diyerek buraya girdiysem ve girdiysek günahımız nedir? Hastalıktan resmen kırılıyoruz. Hocalar hasta olmaktan derslere gelemiyorlar. Eldivenle nasıl kalem tutulur, montla nasıl rahat oturulur bunları derslerden önce öğreniyoruz. Şimdi bu konuşma biraz isyankâr gibi oldu. Sakın beni solcu filan sanmayın, ben kendi halinde bir öğrenciyim. Özel okullara giren arkadaşlarımızın çoğu ÖSS barajını dahi zar zor geçerken bizim bu kadar emeklerimizin karşılığı bu mu? Rektörümüz muhakkak okulumuza yararlı işler yapmıştır ama kaloriferler yanmadan, 550 yıllık koca taş bina ısınmadan, hastalıktan ne hocalar ne de öğrenciler kalkamadan biz nasıl okuyacağız da adam olacağız Savaş Abi?.. Madem aranız bizim rektörümüzle iyi, biz ulaşamadığımızdan bu konuyu sizin gündeme getirmeniz bizi sevindirir. Saygılarımla (E... .....)
|