| |
|
|
Swahilice öğrenelim mi?..
Pakistan'da Patan ve Paştun çatışması izlemiştim eski bir zamanda. Karaçi'nin çeşitli fakir semtlerinde, bu iki halk birbirine girmiş, ilkel çağların kavga yöntemlerini de kullanarak derya gibi kan akıtmış, çok can alıp vermişlerdi. Çalı çırpı toplayıp öbek ateşi yakıyor, sonra karşı gruptan ele geçirilenleri çoluk çocuk demeden işkenceyle ağır yaralayıp, diri diri ateşe atıyorlardı.
Akıntıda ceset var Daha sonraları Ruwanda'ya, Hutu ve Tutsi kabileleri arasındaki savaşı izlemeye gittim Sabah adına. Orada da bu iki siyahi kabilenin İyeleri, insan aklının almayacağı, içinin kaldıramayacağı biçimde kırıyorlardı birbirlerini. Tanganika nehrinden yİzlerce limelenmiş ceset akıntıya kapılmış akarken çektiğim fotoğraflar gazetenin arşivlerinde hâlâ...
Kıyım zamanı Oralarda böylesi ilkel, insanlık dışı saydığımız manzaralar 2004 yılında bizim İlkemizde de görİlİyor maalesef. Farkı, olayların bireyselliği. Yani topyekbir çatışma değil burada olan şİkİr ki. Kimi zaman mahalle aralarında, yoksul evlerin odalarında ya da ara sokaklarda akla ziyan yöntemler kullanarak kıyıyor insan insana.
Raporlu yurttaş Son haftanın bir iki çarpıcı örneğine göz atalım: İzmir'de 2,5 yaşındaki çocuğunu kıtır kıtır kesen babaya mesela. Adam daha önce de bir cami hocasını hem de o kutsal mekânın içinde bıçaklayarak öldürmüş. Sorana da "yanlış abdest aldı" demiş. Bakmışlar ki aklıyla zoru var, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde adli koğuşa almışlar. Önce 46 raporu alıp cezadan yırtmış. Kısa süre sonra da hastaneden "Şifa bulmuştur" raporu alıp çıkınca ve aradan birkaç yıl geçince, bu kez kendi kanından birinin, öz oğlunun kanını dökmüş bu "raporlu" yurttaş.
Kaynar su meselesi Komşular diyor ki; "Geçen ay da kaynar suyla dolu çaydanlığı karısı ve oğlunun kafasından aşağı boca edecekti. Duyduk, yetiştik, engelledik. Ama son olaya mani olamadık ne yazık ki." Şimdi hukukçular ve doktorlar birbirine girmiş, suçu tenis oynar gibi birbirlerine atıyorlarmış. Peeeh!..
Bak şu akla sen Diğer sarsıcı örnek Pendik'ten, önceki gİnden. Kadının biri eve baskın yapıp anneyi bıçaklıyor, kadın can havliyle pencereden kaçınca ardında bıraktığı 1 aylık bebeği fark ediyor saldırgan. Sonra da insanın kırk yıl düşünse aklına gelmeyecek sandığımız bir şekilde bebeği çamaşır makinesine atıyor. Annenin feryadına koşanlar makinenin içinde dönİp duran zavallı yavrucağı gİçlİkle fark edip ölümüne ramak kala kurtarıyorlar. Sonradan anlaşılıyor ki saldırgan kadın bebeğin annesinin eski eşinin sevgilisi.
Son bakış Yine, dİnkİ Sabah'ta çıkan fotoğrafı hatırlayın. Birinci sayfanın göbeğinden: "Hayata son bakış" diye verilen fotoğraftaki genç kızın bu çekimden birkaç saat sonra devlet hastanesi koğuş yatağında nasıl infaz edildiğini dİşİnİn. Dİşİnİn ki aile meclisinin ölİm kararı aldığı kız ilk saldırıda yaralanıp hastaneye kaldırılıyor, failler firarda olmasına karşın hastanede hiçbir önlem alınmıyor kızın gİvenliği için. Adamlar ellerinde silahlarla dingonun ahırına girer gibi hastaneye girip, yatağında katlediyor bu genç kızı.
Önlemler galeryası Afrika'da yerli kabile savaşlarının, çalı çırpı ateşinde çocuk yakanların zihniyetinden ne farkı var buradakilerin? Akıllısı-delisi, okumuşu-cahili, köpürüp, taşıp, kızınca bir anda canavara dönüşüyor. Sonra da akıllara seza yöntemlerle imha yoluna gidiyor hedeflediği kişiyi. Hukukçularla doktorlar tartışıyormuş hâlâ. Siyasiler "önlemler" düşünüyormuş bu tarz "kaka, fena hareketlere" karşı. Harikayız hepimiz. Harika insanlarız valla. Elalemden tek farkımız var; Urducayı ve Swahili dilini bilmiyoruz. Eh buncacık kusur kadı kızında da var...
|