'Büyük Ortadoğu' küçük Türkiye
Tescilli Türk dostu Bernard Lewis kestirip atıyor: -AB Türkiye'yi kabul etmez! Lewis bunu söylüyorsa üzerinde durmak gerek.. Üstat, bir zamanlar gizli servis hizmetlerinde bulunmuş ise de önemli bir düşünür. Ülkemizin resmi dostu, çağdaş Ermeni Taşnak ve Hınçak tufeylilerinin de düşmanı Lewis.. ABD şahinliğinin memur düşünürü Huntington'a mal edilen 'Medeniyetler Çatışması' tezinin gerçek mimarı.. Huntington ve amirleri bu tezi bileyerek, küresel şahinliğin savaş sanayiini yaşatacak düşmanı İslam dünyasının yeşilliklerinde aramaya koyulmuşlardır. Hüsnü zan ederim ki, Bernard Lewis vaktiyle gizli servis hizmeti görmüşlüğüne rağmen bu çatışma öngörüsünü salt fikir adamı olarak dile getirmiştir. Ne var ki öyle de olsa, üstadın fikirleri, 'yerküreye düzen verme' davasını güden bilcümle kurum ve birimlere ilham veren önemli kaynaklardan biridir. İşte bu otorite, American Enterprise Institute (AEI) isimli 'düşünce' kuruluşunda düzenlenen 'Kavşaktaki Türkiye' konulu toplantıda yaptığı konuşmada AB'nin asla Türkiye'yi almayacağını söylüyor: -AB'nin Türkiye'yi üyeliğe kabul etmesi için tek bir ihtimal görüyorum.. O da AB'nin bir gün Müslüman bir ülke olmasıdır.. Hadi üstadın buradaki sivri sözlerini de fikir adamlığı adına eksi saymayalım. Teşhis ve tehdit Hatta, Türkiye AB ilişkilerini ille de İslam konusuna düğümlemeyi; Medeniyetler Çatışması saplantısının tezahürü gibi de görmeyelim.. Çünkü aynı konuşmada Lewis'in bize dost olduğunu kanıtlayan bir beyanını daha görüyoruz: -Türkiye'nin önünde İslam ile Avrupa seçenekleri vardı ve Avrupa'yı seçmişti.. Şimdi ise AB ile ABD arasında seçim yapması yazım.. İşte gerçek dost.. Çıplak ve acı gerçeği söylüyor bize. Tercümesinin tercümesi zor değil: -Türkiye ne yapacağını bilemez halde yalpalayıp duruyor! Öyle hem ABD, hem AB, ikisi birden olmaz! Yerini seçsin, yoksa fena olur! Kıbrıs'tan Kuzey Irak'a ve şimdi fırına verilen 'Büyük Ortadoğu Tasarısı'na kadar, bizimle ilgili bütün meselelere Lewis'in teşhisini ve bu teşhisteki derin tehdidi merkez alarak bakmamızda yarar var: 21. yüzyılın ilk büyük savaşı ABD ile AB ve Türkiye üstüne! Kartlar ve şartlar her an türlü değişimlere açık. Aynı konuşmada Lewis ilginç bir tavsiyede de bulunuyor:
-Türkiye, gelecekle ilgili hesaplamalarına Rusya, Çin ve Hindistan'ı da katmalıdır. Üstadın Büyük Ortadoğu Tasarısının da ilham kaynaklarından biri olduğunu göz önüne alırsak bu tavsiye çok farklı yönlere doğru okunup çekilebilir.
Yine hüsnü zan etmek isterim ki, Lewis'ın insancıl yönü ve fikir adamlığı geçmişteki gizli servis bağlantılarını aşmıştır. Yoksa; Büyük Ortadoğu Tasarısının pişirilmek istendiği bir dönemde bu sıcak konuşmayı yönlendirici ve hatta tetikleyici bulmak kaçınılmaz olur.
Sen küçül, ben büyüyeyim Büyük Ortadoğu Tasarısı bazı ülkeler için milli rüya, bazıları için ise su katılmamış bir komplodur. Böyle bir tezgahtan en büyük zararı görmeye aday ülke olduğumuza ilişkin bir demet taze kanıtı önceki gün Umur Talu'nun köşesinde görmüştük. Ancak tasarının bu niteliğine rağmen Lewis'in yine de dostumuz olduğuna inanabiliriz. Onun kafasındaki Büyük Ortadoğu Tasarısı, başkalarının anladığı veya dönüştürmek istediği gibi Türkiye'nin bölünmesini gerektiren bir tezgah olmayabilir. Esasen cins beyinler keşfeder, şahin çıkarcılar çarpıtır. Kaldı ki, Büyük Ortadoğu Tasarısı'nın bizim için kurtuluş olduğunu zannetmek de mümkün ya! Bazı siyaset ve fikir adamımıza göre bu tasarı sırf Türkiye'yi ihya etmek ve öne geçirmek üzere geliştirilmiştir. -Nasıl olur, bu bölünmemize yol açabilecek bir tasarıdır! Efendim size ve bana öyle geliyor. Küreselleşme sayesinde dünyanın daima daha iyiye doğru gittiğine iman edenlerin zannettiği gibi; Türkiye ya bölünmeyecektir ya da bölünse bile bu iyi bir şey olacaktır! -Bölünmek nasıl iyi olur? Olur, olur.. Küreselleşme öyle öngörüyorsa bölünmek iyi olur. Hem biz zavallı bir milletiz. Böyle geniş bir ülkeyi yönetecek yetenekte de değiliz. Osmanlı'yı da zaten Müslümanlaşan Rum ve diğer unsurlar kurup büyüttü. Onlar da iyi atlara binip gittiklerine göre 'İdraksiz Türkler' bu koca ülkeyi nasıl idare edebilirler? Onun için üç-dört parçaya ayrılırsak, her parçamız daha rahat edebilir. 'Küçük güzeldir' efendim..
|