AB heyecanı, temettü ve reform birleşirse, borsa 2004'te patlar
Bu yıl dördüncüsü yapılan "Sermaye Piyasası Değerlendirme Toplantısı"nda SPK, sektörün temel ve güncel sorunlarını belirledi. Bitişikte yer alan grafikte bu sorunlara çözümler de önerdi. SPK ayrıca, temettü dağıtımını yeniden gündeme getirmeye hazırlanıyor. Çünkü şirketler krizin etkilerini üzerinden atmış gibi gözüküyor. Aşağıdaki grafik de, borsa şirketlerinin kârlılık açısından 2000 yılını yakaladığını ortaya koyuyor. Dünya piyasalarında ve özellikle ABD'de 2000 yılındaki krizden sonra yeni bir canlılık için temettü ön plana çıkarıldı. Kurtuluş temettüde arandı. Bu konuda ABD büyük vergi teşvikleri getirdi. Türkiye'de ise kârın dağıtımı değil, şirkette tutulması kabul görüyor. Buna rağmen SPK yılsonu bilançolarını gördükten sonra belirli oranda temettü dağıtmayı zorunlu hale getirmeye ve 1990'lı yılların ortalarına kadar süren uygulamaya geri dönmeye hazırlanıyor.
-Güven kaybı- Sermaye piyasasında atılım için temettü dağıtılması mutlaka gerekiyor ama bu yetmez. Çünkü son üç yılda sermaye piyasası çok mağdur üretti, çok borsazede yarattı ve güven kaybetti.
*İstanbul Borsası'nın 2000'de 1.383.478 olan yatırımcısı sayısı 267 bin azalmayla 1.116.188'e düştü. * 2000 sonundaki banka krizine kadar İstanbul Borsası'nın şirketlere aktardığı kaynak 23.5 milyar dolardı. Bu rakam artmadı. Çünkü kayda değer halka arzlar yapılamadı. *İMKB'de işlem gören şirket sayısı 2000 sonunda 315'e varmışken, bugün 285'e düştü, 30 şirket battı. *En büyük zarar bankalardan kaynaklandı. Halka açık dört bankada 42.670 yatırımcı mağdur oldu. Bankaların halka açık iştirakleri de batınca mağdur sayısı katlandı. * İmtiyaz sözleşmeleri hükümetçe iptal edilen üç elektrik şirketinde de 24.830 yatırımcı mağdur edildi. *Bu sırada İMKB'de fiyatlar dolar bazında ortalama yüzde 88 düştü. Bu fiyat gerilemesinin riski elbette yatırımcıya aitti. Ama sonuçta piyasaya güveni azaltıcı etki yaptı.
-Bir darbe daha- Borsada halen lisansa dayalı faaliyet gösteren finansal şirketlerle ilgili yatırımcı riski konusunda herhangi bir ilerleme sağlanabilmiş değil. Yani sistem riski olanca büyüklüğü ile duruyor. Bu yetmezmiş gibi, son olarak TBMM'den geçen Banka Kanunu'nda sermaye piyasasına bir darbe daha indi. Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47. maddesine göre suç olan ve hapis, para cezası öngörülen manipülasyon, insider trading gibi sermaye piyasası suçları kara para kapsamına sokuldu.