İşte ekonomiyi uçuran döviz: 5.5 milyar dolar
CarrefourSA, ‘Türkiye’nin En Ucuzu’ sloganıyla 1 Numara logolu 300’ü aşkın ürünü yarın piyasaya sunuyor. Genel Müdür Roudy, “Pazar payımız artacak” diyor
Önceki gün açıklanan eylül ayı ödemeler dengesi verileri 1 milyar 119 milyon dolarlık kaynağı belirsiz bir paranın daha ekonomiye girdiğini ortaya koydu. Ödemeler dengesi tablosunun "net hata ve noksan kalemi" ndeki bu para girişi ile mart ayından bu yana ülkeye yurtdışı veya yurtiçinden giren, kaynağı bilinmeyen para miktarı 5 milyar 938 milyon doları buldu. Yılın ilk iki ayında Türkiye'den sermaye çıkışı olduğu için 9 aylık dönemde "net hata ve noksan" kalemi 3.637 milyon dolar fazlaya iniyor. Bu rakam aynı zamanda şimdiye kadar ülkeye rekor kaynak girişini ifade ediyor. Bitişikteki tablodan izlenebileceği gibi, böyle bir kaynak girişi daha az boyutta olmak üzere 1994 krizi sonrasında gerçekleşmişti. Şirketlerin krizden doğan sermaye ihtiyacı, patronlarının yurtdışı kaynaklarını Türkiye'ye getirmesiyle sonuçlanmıştı. 2001 krizi sonrasında aynı eğilim tekrarlanmaya başladı.
İyileşmenin kaynağı Ödemeler dengesi 9 aylık dönemde ithalat artışından kaynaklanan 4.034 milyon dolarlık cari açık verdi. Buna karşılık dışarıdan gelen sermaye ve yapılan borçlanmalarla 5.974 milyon dolarlık finansman ile net hata ve noksan kaleminde 3.637 milyon dolarlık fazlalık sağlandı. Toplam 9.611 milyon dolar olan bu iki kalemdeki kaynakla 4.034 milyon dolarlık açık finanse edildikten sonra geriye 5. 577 milyon dolarlık bir fazlalık kalıyor.
*Bu para da Merkez Bankası tarafından piyasadan çekildi ve rezervler bu miktarda artış kaydetti. Geçen yılın dokuz aylık döneminde 1.162 milyon dolarlık rezerv azalışından bu yıl 5.577 milyon dolarlık rezerv artışına dönüldü. Bu alımlar, bir anlamda Merkez Bankası piyasaya çıkan dövizi almasaydı kurların daha da aşağıya gideceğine işaret ediyor.
*Geçen yılın dokuz aylık döneminde IMF'den 6.353 milyon dolarlık kredi kullanımına karşılık bu yıl sadece 256 milyon dolarlık kredi kullanıldı. Yani döviz bolluğu yaratılmasında IMF'nin geçen yılki katkısı da yok.
*5.5 milyar dolarlık kaynak ülkeye çok ciddi bir fon girişinin göstergesi. Bunun kaynağı konusunda henüz bir kesinlik yok. Ancak 1994 ile 2001 krizinin benzemesi, şirketlerin sermaye yapılarını bozması, sermaye ihtiyacının banka kredisi yerine patronları tarafından karşılanması zorunluluğu, yurtdışından kaynak sağlanmasını beraberinde getirebilir.
*Kaynağı belirsiz paralar Irak'tan ve yastık altından da sisteme girmiş olabilir.
*Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki portföy yatırımları geçen yılın 9 ayında 173 milyon dolar iken bu yıl 1.518 milyon dolara çıktı. Yani yabancılar da Türkiye'ye para soktu.
*Yine bitişikte yer alan tabloda görülebileceği gibi, Türkler'in dışarıdaki portföy yatırımları geçen yılın 9 aylık döneminde 1.742 milyon dolar iken bu yıl eksi 1.056 milyon dolara indi. Yani Türkler de dışarıdaki paralarını ülkeye getirmeye başladı.
*Ne olursa olsun ülkeye kaynak girişi güveni gösterir. Tek başına iktidara güven yanında nereden buldun uygulamasının kaldırılması, yeni vergilerin konulmaması da böyle bir kaynak girişini teşvik etmiş olabilir.
Neye yol açtı? Her ne ad altında olursa olsun IMF desteği olmadan ekonominin kaynağı belirsiz bir kaynak yaratması, bu yılın en çarpıcı sonucunu oluşturuyor. Böyle bir kaynak girişidir ki, zincirleme etkiyle döviz kurlarını aşağı itti, faizin gevşemesine yol açtı, enflasyon düşüşünü kolaylaştırdı, Merkez Bankası rezervini güçlendirdi, beklentileri iyileştirdi, büyümeyi teşvik ve finanse etti. Kısaca nisan ayından bu yana ekonomide ve piyasalarda bahar havasının esmesine yol açtı. Hatta ciddi olayların iyimserlik trendini kesmesini önledi, ana trendin değişmesine izin vermedi. 8.5 katrilyonluk İmar yüküne, 8.5 milyar dolarlık ABD kredisi işinin yatmasına ve İstanbul'daki teröre rağmen iyiye gidişin devamını getirdi. Geçen yılın ekonomi bilmecesi, büyümenin nereden kaynaklandığı ve ne kadar devam edeceğiydi. Bu yılki bilmece ise bu kaynak nereden ve ne kadar devam edecek? Bunun yanıtını bilenler ve eğer sürdürebilirse hükümet bu işten kazançlı çıkacak. Sonuç- "Bütün kapıları açan paradır" Moltke
|