Sanayinin de borsanın da kurtuluşu kaliteli şirketlerde
İstanbul Sanayi Odası'nın geçen yıldan başlayarak düzenlediği ve gelenekselleştirmek istediği "Sanayi Kongresi"nin ikincisi 3-4 Aralık tarihlerinde yapıldı. Geçen yılkinden kalan iz, kayıtdışı ekonomi ile uluslararası alanda rekabetin yapılamayacağıydı. İkinci Sanayi Kongresi'nden bizim çıkardığımız sonuç, rekabet gücünü artırmak için şirketlerin kurumsallaşması gerektiği oldu. Kurumsallaşma olmadan, belli bir büyüklüğe varmadan, kayıtdışını kayıt altına almadan, rekabet gücünü artırmak mümkün değil.
Sanayideki sorun- Kongrenin açılışında konuşan İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, konunun önemini şu sözlerle ortaya koydu: "İşletmelerimizde, ölçek ekonomisi ve kurumsallaşma adına önemli eksiklikler bulunmaktadır. Her iki konu da sanayimizin çözüm üretmesi gereken önemli meseleler haline gelmiştir." Bunu hayata geçirecek proje de 1990'lı yıllarda uluslararası fonları Türkiye'de şirketlere getirmiş ve şimdi bir KOBİ sahibi olan Murat Soycengiz'den geldi. Önce dünya borsalarında 2000 sonrasında trendin değiştiğini ve "temettü dağıtan ve ilkeleri olan şirketlere" yönelindiğini vurgulayan Murat Soycengiz, ilkeli şeffaf yönetim olan kurumsal yönetime sahip şirketlerin rahatlıkla fon bulabileceğini anlattı.
Kaliteli şirket azlığı Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye'de kurumsal yönetim ilkelerine sahip kaç şirket var? Daha borsa şirketlerinin temettü politikaları belli değil. Düzenli olarak temettü ödeyebilen şirket sayısı 15'i geçmiyor. Belli bir bantta temettü dağıtacağını açıklayan şirket sayısı sadece üç. Halbuki kurumsal yönetim, şirketin hangi ilkelere göre yönetileceğini, hangi riskleri alacağını, hangilerini almayacağını, düzenli ve dürüst biçimde hissedarları bilgilendirmeyi, şirket varlıklarını korumayı, temettü dağıtmayı, dağıtılacak temettünün dağıtım ölçütlerini önceden belirlemeyi, kısaca şirketi şeffaf biçimde, hesap verebilirliğe dayalı yönetmeyi içeriyor. Bu konuda SPK bir çalışma yaparak Türkiye için kurumsal yönetimin ilkelerini belirledi. Ancak borsa şirketlerinin bu ilkelere uyması zorunlu değil. Zorunlu tutulsa da faydası olmayacak. Çünkü bu kıstaslara uyacak şirketler son derece az. Bu nedenle de sadece borsada kurumsal yönetime uyacak şirketler için ayrı bir endeks oluşturulması düşünülüyor.
Kurtuluşun adresi- Kayıtdışı kalarak, örtülü kazanç aktarımı yaparak, küçük hissedarları kandırarak, temettü dağıtmayarak artık hiçbir yere varılamaz. KOBİ'ler de, sanayideki orta ve büyük ölçekli şirketler de, sermaye piyasalarından yeterli fonları bulamazlar. Ölçek olarak büyüyemezler. Yeni kurulan emeklilik şirketleri de, temettü dağıtmayı alışkanlık haline getirmemiş şirketlere yatırım yaparak bir yere varamazlar. Borsayı da bu aşamadan sonra artık temettü dağıtacak, kaliteli şirketler kurtarır. Piyasanın sahipleri olarak SPK'nın, İMKB'nin ve aracı kuruluşların bu tür şirketler peşinde koşması ve piyasaya getirilmesine çalışması gerekir. Sanayinin de borsanın da kurtuluşu aynı yerde.
|