kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Nisan 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kleopatra'nın izi bulundu!

CİHAN
Giriş Saati : 20.04.2009 12:45
Güncelleme : 20.04.2009 20:54
Yeni Haber
Mısır'ın kuzeyindeki İskenderiye kentinde devam eden arkeolojik kazılarda, güzelliği ve anormal yaşantısıyla dünyada adından en çok söz ettiren tarihi karakterlerden olan Kleopatra'nın gömülü olabileceği yerin tespit edildiği öne sürülüyor...
Çalışmaları yürüten Mısır ve Dominik Cumhuriyeti'nden arkeologlar Kleopatra'nın tanrıçası olarak adlandırdığı İsis'e ait bir tapınağın altında gömülmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirtiyor.

Verilen bilgiye göre yapılan taramalarda İsis'in adına inşa edilen İskenderiye'deki Taposiris Magna tapınağının yaklaşık 20 metre altında üç mezar tespit edildi. Üç yıldır devam eden kazılarda elde edilen verilere göre üç mezardan biri muhtemelen Cleopatra ve kocası Anthony'ye ait.

Çalışmaları yürüten arkeologların başındaki isim Mısır Tarihi Eserler Bakanı Zahi Hawass, Kleopatra'ya ait mezarın bulunması durumunda bunun 21. yüzyıldaki en önemli keşif olacağını öne sürüyor.

Yüzyıllardır mezarı aranan Kleopatra'nın zehir içerek intihar etmesinden sonra rahipleri tarafından tapınağın altına gömülmüş olmasının en akla yatkın ihtimal olduğu belirtiliyor.

Romalı yazar Plutarch'a göre Cleopatra ve eşi Mark Anthony öldükten sonra birlikte tapınağın altına gömülmüş. Bu teori ile yola çıkan Dominik Cumhuriyeti'nden arkeolog Kathleen Martinez, keşfedilen mezarlardan birinin ikiliye ait olabileceğini öne sürüyor.

M.Ö 300'lü yıllarda Büyük İskender'in Firavunlar dönemini sona erdirmesinden sonra Mısır'da hüküm süren son Makedonyalı olan Cleopatra, ülkeye yeniden Firavunlar dönemine ait dini inanışları getirmiş ve kendisini Firavun olarak ilan etmişti. Bu yüzden tarihçiler Kleopatra'yı son firavun olarak da adlandırıyor.

Bundan yola çıkan arkeologlar, Kleopatra'nın cesedinin muhtemelen mumyalanmış olabileceğini ve dolayısıyla ona ait pek çok işaretin yanına konacağını düşünüyor. Aynı şekilde Romalı bir komutan olan eşi Anthony'nin de üniforması ve eşyalarıyla gömülmüş olabileceği, dolayısıyla ikiliye ait mezarın bulunması durumunda cesetlerinin tespit edilmesinin çok kolay olduğu ifade ediliyor.

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e ait yazlık bir sarayın kazı alanının hemen yanı başında bulunmasından dolayı kazıların sonbahara kadar ertelenebileceği de öne sürülüyor.

Arkeologlar bu hafta içinde tapınak yakınlarında altın kaplamalı mumyaların bulunduğu bir mezar bulmuş, bu da Kleopatra'nın yaşadığı dönemde kraliyet mensuplarının tapınak çevresinde gömülmüş olabileceği tezini ortaya çıkarmıştı. Tapınak çevresindeki kazılarda ayrıca Kleopatra'nın adına 22 bronz para ve Anthony'nin yüzünü resmeden bir maske de bulunmuştu.

Arkeologların çalışmalarında tapınağın altında pek çok tünel ve kuyuların bulunması da Cleopatra ve Anthony'nin bu bölgede gömülü olabileceği yönündeki en önemli delillerden biri kabul ediliyor.

Ünüyle belki Mısır firavunlarının önüne geçen Cleopatra, kocası Anthony'nin Roma İmparatoru Octavius'a karşı giriştiği savaşta yenilmesi üzerine Romalıların eline geçmemek için bir kobra yılanına kendini ısırttırarak intihar ettiği öne sürülüyor. Aynı şekilde kocası Anthony de yenilgi üzerine hançeriyle hayatına son verdiği tahmin ediliyor.

Mısırologlar 1922 yılında bulunan Tutankamun'un mezarından sonraki en büyük buluşun Kleopatra'nın mezarı olacağını belirtiyor.

Bulunan paralarda Kleopatra'nın yüzünün çok güzel olarak resmedildiğini belirten Hawass, bu şekilde Kleopatra'nın çirkin olduğu yönünde ortaya atılan iddiaların da çürütüldüğünü öne sürüyor.

2007 yılında ortaya çıkarılan Roma dönemine ait bir parada Cleopatra çok çirkin resmedilmişti.
Cleopatra üzerine çok sayıda film çevrilmiş ancak bu konudaki en başaralı çalışma Elizabeth Taylor ve Richard Burton'ın başrollerini paylaştığı 1963 tarihli film kabul ediliyor.