kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

'Dokunulmazlığımız kalkmadan sorgu odalarımız hazırlanmıştı'

08.04.2009
Dönemin Kilit İsimlerinden Mahmut Alınak:..
Türkiye'ye 18 yıl kaybettiren 36 sıcak saatin sorumlusu kim? Parlamento kürsüsüne PKK'nın simgeleriyle çıkan bazı DEP'liler mi? Yoksa Kürtçe şarkıları bile yıllarca "bölücülülük" sayıp yasaklayan devlet anlayışı mı? Ya da uzlaşma ve sağduyu kültürünü geliştirmeyen siyasiler mi? Dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe bana 2 Mart'ı anlatırken hep "Ah Mahmut Alınak Ahh" diye yakındı. Süleyman Demirel de DEPlilerin tarihi hata yaptıklarını söyledi. Olayın tüm aktörleriyle yaptığım ilginç konuşmaları önümüzdeki günlerde aktaracağım ama bu arada başrol oyuncularından biri olan Mahmut Alınak'tan yazılı bir açıklama geldi.
Özetleyerek aktarıyorum: "Dönemin Cumhurbaşkanı tarihi ve gerçekleri çarpıtarak beni sorumlu tutmuş! Nahit Menteşe de yaptı. Güya ANAP ve DYP milletvekilleri benim konuşmamdan tahrik olarak dokunulmazlıklarımızı kaldırmışlar! Bu sözler suçluluk telaşıyla edilen sözlerdir.

'TAHRİK ETMEDİM'
Sayın Nur Batur' un Meclis zabıtlarından yazısına aldığı konuşmamdan da anlaşılacağı gibi milletvekillerini tahrik edecek hiçbir söz çıkmadı ağzımdan.
Ben konuşmamda o günkü meclis tablosunu ve psikolojisini dile getirdim. Sayın Nur Batur' un yazısında da belirtildiği gibi, daha dokunulmazlıklarımız kaldırılmadan Meclis polis kuşatmasına alınmıştı. O tarihi trajedinin mimarları olan zamanın Başbakanı Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar daha tezkere Meclis'e gelmeden dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasına karar vermişlerdi. Milletvekilleri de dokunulmazlıklarımızın kaldırılması yönünde oy kullanmaya şartlandırılmışlardı. Demirel ve Menteşe tarihe karşı suç işlemektedirler.
Ankara Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltına alındığımızda öğrendik ki, daha dokunulmazlıklarımız kaldırılmadan Emniyet Müdürlüğü'nde konulacağımız özel odalar ve sorgu odası hazırlığı yapılmıştı. Öyle ki, mahkeme daha bizi tutuklamadan önce de Ulucanlar Cezaevi' nde konulacağımız 9. Koğuş hazır hale getirilmişti.
Yani her şey daha önceden planlanmış ve buna göre hazırlık yapılmıştı. Bütün bunları Parlamentodan 9.Koğuş'a adlı kitabımda uzun uzun yazdım.
Dönemin yöneticileri hem suçlu, hem güçlü; işledikleri suçu bana yıkmaya çalışmaktadırlar. Tarihin acımasızca çarpıtılmasının önüne geçmek için bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım."