kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Nisan 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Başkan: 'Sözümü geri alıyorum' dedin mi? Zana: Dedim efendim

NUR BATUR
06.04.2009
Meclis'te bütün gece yemin maratonu sürdü. Sonunda gece yarısı olmuştu. Başkan Septioğlu, "Yemin edip de yeminleri geçersiz olanları tekrar okutuyorum" dedi. İlk çağrılan Hatip Dicle cebinde sarıkırmızı- yeşil renkli mendiliyle, daha sonra çağrılan Leyla Zana da aynı renklerdeki saç bandıyla kürsüye çıkıp yemini ekleme yapmadan okudu..
18.50'de Meclis yeniden toplandığı zaman ant içmeye Edirne'den devam edildi. Sonra Elazığ, Erzincan, Erzurum... Ve Abdülmelik Fırat kürsüye gelip "27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül darbelerinden sonra.." diye söze girince yine sıra kapaklarına vurmalar ve bağırışmalar başladı. Artık iyice sinirler gerilmişti. Temel Gündoğdu "Senden başka akıllı yok mu orada?" diye bağırıyor, Fırat "Meclis'i saygıyla selamlayarak yemin edeceğim" deyince karşılıklı ağız dalaşı başlıyordu.
Melik Fırat: Sizi selamlamak suç mu?
Gündoğdu: Ne saygısız adamsın sen. Yaşını başını almış adamsın...
Fırat: Gevezelik yapma.
Gündoğdu: Beyefendi ciddi bir yemin et.
Fırat: Yemin zaten ciddi olur, siz gayri ciddisiniz de onun için."

'İSVİÇRE GİBİ OLSAK'
Neyse ki karşılıklı atışma uzun sürmedi. Melik Fırat işi fazla uzatmayıp, metni okuyup yerine geçti. Daha sonra sırayla Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay derken sıra Isparta'ya geldi. Süleyman Demirel de alkışlar arasında yemin edip kürsüden indikten sonra artık yorgun düşen Meclis Başkanı Ali Rıza Septioğlu, "Saat 21.00'de toplanmak üzere birleşime ara veriyorum" dedi. Erdal İnönü salondan çıkarken çok kızgındı. HEP'in eski Genel Başkanı Fehmi Işıklar'ı odasına çağırdı, "Ülkede birliğin sağlanması için bir görev yapmak istedik ama arkadaşlarımızın bunu anlayamadıkları ortaya çıktı. Partimiz bundan büyük zarar gördü. Arkadaşlarınızı toplayıp konuşun. Kimler SHP'de kalacak kimler gidecek bana bildirin" dedi. Fehmi Işıklar da daha sonra Erdal İnönü'yle aralarında geçen bir konuşmayı bana şöyle aktardı: "Erdal Bey'le yemeğe indik. İkimiz de sıkıntılıydık. 'Keşke İsviçre gibi olsa da oturumlarda Kürtçe konuşsanız. Biz de simultane tercümeden dinlesek ama burası Türkiye ve henüz o noktada değiliz' dedi."

SARI-KIRMIZI-YEŞİL
Meclis akşam 21.00'de toplandığı zaman bu kez 3 saat sürecek yemin maratonu başlıyordu. Salona girerken Septioğlu kararlıydı. Hatip Dicle ile Leyla Zana mutlaka tekrar yemin etmeliydiler. Bütün gece yemin maratonu sürdü. Sonunda gece yarısı olmuştu. Başkan "Yemin edip de yeminleri geçersiz olanları tekrar okutuyorum" dedi.
"Diyarbakır: Hatip Dicle?.." Dicle yine cebinde PKK bayrağının simgesi olan renkli mendille kürsüye çıktı. Septioğlu, "Sayın Dicle 'Sözümü geri alıyorum' dedikten sonra yeniden başlayınız" diye bir kez daha uyardı. Dicle hiç itiraz etmeden "Sayın Başkan Sözümü geri alıyorum" deyip bu kez önündeki metni değiştirmeden okudu. Ardından Leyla Zana kürsüye çıktı. Hâlâ ısrar ediyordu. O anı yine zabıtlardan aynen aktarıyorum :

Başkan:
Sayın Leyla Zana. "Yemine ilave ettiğim sözü geri alıyorum" dedikten sonra yemine başlayınız.
Zana: Sayın başkan ben zaten Kürt ve Türk halklarının...
Başkan: Lütfen,başka söz istemiyorum "Sözümü geri alıyorum" de yeminini yap.
Zana: Sözümü geri alıyorum.
Başkan: "Sözümü geri alıyorum" dedin mi.
Zana: Dedim efendim.
Başkan: Buyurun. Duymadığım için tekrar sordum kızım..
Zana: Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü... Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma... Ant içerim."
Başkan: Böylece ant içme töreni tamamlanmıştır..

10 YILA MAL OLDU
Böylece 7 sıcak saat sonunda Meclis'teki son yemini Leyla Zana da yapmıştı. Hem de başındaki renkli mendili çıkarmadan! Ama, Zana'nın PKK bayrağının renkleriyle kürsüye çıkıp, yemine Kürtçe sözler eklemesinin, "Vessondi jubu bratiya gelin Turku Kurt dıkım" demesinin bedeli çok ağır olacaktı. Zana, o gün demir parmaklıkların ardında geçireceği 10 yılın altına da imza atmış oluyordu. Fehmi Işıklar'la konuşurken sordum: "PKK terörünü kınamaları gerekmez miydi?"
Işıklar: Bu çok kötü bir test yöntemi. Terörün her türlüsünü kınamalıyız. Silahlar susmalı. Birbirimizi anlamalıyız. Dağdaki gence ister terörist deyin isterse gerilla. Gençler görmeden birbirlerine ateş ediyorlar. Yeter artık kardeş kanı akmasın. Ne yazık ki, tarihe geçen yemim töreninin üzerinden geçen 18 yıl boyunca da kardeş kanı akmaya devam etti.
Haberin fotoğrafları