kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Şubat 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
François Ozon’un Ricky filmindeki bebek ‘tam bir melek gibi’.

Berlin'de küçük bir melek var

ATİLLA DORSAY BERLİN
07.02.2009
Berlin 2009'un ilk büyük sürprizlerinden biri, gökyüzünde uçan bir melek oldu. Yıllar önce, büyük Alman ustası Wim Wenders'in Berlin Üzerinde Melekler filmiyle bu olaya alışık olan bu kendine özgü şehir, bu kez bambaşka bir melekle karşılaştı. Fransız yönetmen François Ozon'un hayalinden çıkma bu yeni melek, küçücük, sevimli, alabildiğine yaramaz bir bebek. Daha birkaç aylıkken kanatları çıkmaya başlıyor ve önce evin içinde eşyalara, duvarlara, tavana çarpıp durarak uçmaya başlıyor. İkisi de fabrika işçisi olan emekçi ailesi ve küçük ablası onu evlerinin güvenliği içinde saklamaya çalışıyorlar ama, reklama ve sansasyona aç bu post-modern çağda bu mümkün olmuyor ve küçük Ricky uçma deneyimlerini medyanın önünde taşımak zorunda kalıyor. Ricky, belki ödül listelerine girecek çok önemli bir film değil. Ozon, bu fantastik öyküyü son derece sade bir sinema ile anlatmış. Ama bu sadelik, yüreklerimize dokunan, şiir gibi bir sinemaya yol açıyor. Ödül alsa da, almasa da Ricky'i oynayan bebek ise sinema tarihinin en sevimli meleği olarak mutlaka kitaplara geçecek.