| 8 Şubat 2009, Pazar |
Murat Şeker’in çekmeyi düşündüğü yeni filminin adı ‘Tek Gecelik Aşk’.
İLİŞKİLİ HABERLER
İdealimdeki ikili Natalie Portman ile Tolgahan!
İLKER GEZİCİ
07.02.2009
Yönetmen Murat Şeker yeni filminde Hollywood yıldızı Natalie Portman'la Tolgahan Sayışman'ı yan yana getirmeyi hedefliyor: Kendine gerçekçi hedefler koyan bir insanım. Şimdi bir Türk filmini Amerika'da vizyona sokma peşindeyim..
Arka arkaya çektiği '2 Süper Film Birden', 'Plajda' ve son olarak da 'Aşk Tutulması' filmiyle adından söz ettiren yönetmen Murat Şeker, bir de belgesel film çekti. Almanya'da kültür ve sanat platformunda öne çıkan Türkiye kökenlilerin hikayesini konu edinen 'Türk Gibi Başla Alman Gibi Bitir' adlı belgeselini anlatan Şeker, uzun metrajlı yeni film projesinde Tolgahan Sayışman'la dünyaca ünlü Hollywood starı Natalie Portman'ı oynatmayı planlıyor.
TOLGAHAN SAYIŞMAN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...
* 'Türk gibi Başla Alman Gibi Bitir' adlı belgeseli yapmaya nasıl karar verdiniz?
'Aşk Tutulması'ndan sonra Almanya'ya gittim. Hülya Duyar adlı oyuncu arkadaş, kültür sanat platformunda öne çıkan Almancılar'ı anlatan bir proje yapmak istediğini söyledi. Ben de "Hemen yapalım" dedim. Berlin, Düsseldorf ve Köln'de çekimler iki hafta sürdü. Zaten benim profesyonel ilk işim 'Almanya Rüyası' adlı bir belgeseldi.
BELGESEL DAHA KIYMETLİ
* Son üç projesi uzun metraj sinema filmi olan bir yönetmen neden belgesel yapmaya ihtiyaç duyar?
Belgesel, hem eğitici ve öğretici bir şey hem de yapan kişi için kıymetli. Sinema yorucu bir iş. Belgesel benim için daha dinlendirici ve besleyici bir şey. Dizi ve reklam çekmediğim için belgesel ve sinema arasında gidip geleceğim. Tarz olarak da böyle devam etmek istiyorum.
* Nitelik deyince daha entelektüel filmler gibi algılanıyor. Size göre nedir nitelikli film?
Nitelikli film ait olduğun kültürle kopmadan onun içinden topluma seslenmektir. Yerel evrensel ilişkisini gerçekçi bir şekilde ortaya koymak gerekir. Mesela Abdullah Oğuz'un 'Mutluluk' filmi çok güzeldi. Abdullah Oğuz'a yönetmenliği yakıştırmadıkları için filmi göklere çıkarmadılar.
TOLGAHAN'I ANNEM BEĞENDİ
* Kendi filmlerinizi nitelikli olarak değerlendiriyor musunuz?
Duruş olarak, hiçbir ekol ya da duruma engaje olmayan bir yönetmenim. Şu anda yaptığım hiçbir film 18 yaş sınırı yemedi. Seyredilebilir film yapma derdindeyim. Komedi yapıyoruz ama küfüre dayandırmadan. 'Plajda' komedi gençlik filmiydi. Bir adaptasyon filmidir. Orada sadece yönetmenlik yaptım, yapımcısı ben değildim. 'Aşk Tutulması' da romantik komedi sinemasında 20-25 yıldır yapılmamış bir işti. Dolayısıyla nitelikli filmler yaptığıma inanıyorum, kalkıp sinemaya da kutsal şeyler atfetmiyorum.
* Bir röportajınızda, "Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu gibi isimler yaratmak istediğim için 'Aşk Tutulması'nda Fahriye Evcen'le Tolgahan Sayışman'a yer verdim" demiştiniz. Bu ikiliyle devam edecek misiniz?
Tolgahan'ı annem beğendi. Benim dizi kültürüm olmadığı için, annemin tavsiyesini değerlendirdim. İyi de yapmışım. Ona uygun ikiliyi bulmak için araştırmaya başladıktan sonra da Fahriye'yi bulduk. Tolgahan çok çalışkan, Fenerli olması da cabası. Fahriye'nin de Almanca bilmesi, Alman disipliniyle yetişmiş olması onu avantajlı kılıyor. İkisiyle birlikte devam edip tekrara düşmek istemem. Ben her filmde yeni ikili yaratmayı tercih ederim. Tolgahan kendi klasmanında rakipsiz. Onda başka bir şeytan tüyü var. Fahriye yurtdışı projelerine ağırlık verirse rakiplerinden sıyrılır.
AŞK HİKAYESİ
* Yeni bir sinema filmi projeniz var mı?
'Tek Gecelik Aşk' diye bir hikaye var kafamda. Amerikalı kızla Türk gencin yaşadığı tek gecelik aşk sonucu doğan çocuğun öyküsü üzerine yoğunlaştım. Onun senaryosunu yazıyorum. İstanbul ve New York'ta çekeceğim.
* Konusu ne olacak?
İki şehrin benzerliklerini ve ayrılıklarını aşk hikayesi üzerinden vereceğiz. Kızın babası cumhuriyetçi, annesi demokrat olacak. Onların Türkler'e ve Müslümanlar'a bakış açısını yansıtacağız. Bazı önyargıları yıkmak üstüne kuruyorum hikayeyi. Bu projenin heba olmaması için dünyaca ünlü birini oynatmayı düşünüyorum.
* Kimi mesela?
İdealimdeki ikili, Natalie Portman'la Tolgahan Sayışman. Onları yan yana getirmek istiyorum...
* Natalie Portman olmazsa?
Milla Jovovich olabilir.
* Çok pahalı olmaz mı?
Pahalı ama Türk Sineması'nın ihtiyacı olan şey bu. Yaptığımız filmler Amerika'da da vizyona girerse işte o zaman atılım yapmış oluruz. Sanat filmleri ilgi görüyor ama o filmleri sanat kitlesi takip ediyor. Festival filmi olmaktan çıkamıyor. Ben şimdi bir Türk filmini Amerika'da vizyona sokma peşindeyim. 2010'a yetiştirmeye çalışacağım. Umulmadık ve hak edilmemiş başarılar insanın başını döndürebilir. Bundan önceki işler çıraklık ve kalfalık işlerdi. Bundan sonra benden daha iddialı şeyler bekleyebilirsiniz. Hedeflerini gerçekleştiren ve kendine gerçekçi hedefler koyan bir insanım.
TOLGAHAN SAYIŞMAN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...* 'Türk gibi Başla Alman Gibi Bitir' adlı belgeseli yapmaya nasıl karar verdiniz?
'Aşk Tutulması'ndan sonra Almanya'ya gittim. Hülya Duyar adlı oyuncu arkadaş, kültür sanat platformunda öne çıkan Almancılar'ı anlatan bir proje yapmak istediğini söyledi. Ben de "Hemen yapalım" dedim. Berlin, Düsseldorf ve Köln'de çekimler iki hafta sürdü. Zaten benim profesyonel ilk işim 'Almanya Rüyası' adlı bir belgeseldi.
BELGESEL DAHA KIYMETLİ
* Son üç projesi uzun metraj sinema filmi olan bir yönetmen neden belgesel yapmaya ihtiyaç duyar?
Belgesel, hem eğitici ve öğretici bir şey hem de yapan kişi için kıymetli. Sinema yorucu bir iş. Belgesel benim için daha dinlendirici ve besleyici bir şey. Dizi ve reklam çekmediğim için belgesel ve sinema arasında gidip geleceğim. Tarz olarak da böyle devam etmek istiyorum.
* Nitelik deyince daha entelektüel filmler gibi algılanıyor. Size göre nedir nitelikli film?
Nitelikli film ait olduğun kültürle kopmadan onun içinden topluma seslenmektir. Yerel evrensel ilişkisini gerçekçi bir şekilde ortaya koymak gerekir. Mesela Abdullah Oğuz'un 'Mutluluk' filmi çok güzeldi. Abdullah Oğuz'a yönetmenliği yakıştırmadıkları için filmi göklere çıkarmadılar.
TOLGAHAN'I ANNEM BEĞENDİ
* Kendi filmlerinizi nitelikli olarak değerlendiriyor musunuz?
Duruş olarak, hiçbir ekol ya da duruma engaje olmayan bir yönetmenim. Şu anda yaptığım hiçbir film 18 yaş sınırı yemedi. Seyredilebilir film yapma derdindeyim. Komedi yapıyoruz ama küfüre dayandırmadan. 'Plajda' komedi gençlik filmiydi. Bir adaptasyon filmidir. Orada sadece yönetmenlik yaptım, yapımcısı ben değildim. 'Aşk Tutulması' da romantik komedi sinemasında 20-25 yıldır yapılmamış bir işti. Dolayısıyla nitelikli filmler yaptığıma inanıyorum, kalkıp sinemaya da kutsal şeyler atfetmiyorum.
* Bir röportajınızda, "Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu gibi isimler yaratmak istediğim için 'Aşk Tutulması'nda Fahriye Evcen'le Tolgahan Sayışman'a yer verdim" demiştiniz. Bu ikiliyle devam edecek misiniz?
Tolgahan'ı annem beğendi. Benim dizi kültürüm olmadığı için, annemin tavsiyesini değerlendirdim. İyi de yapmışım. Ona uygun ikiliyi bulmak için araştırmaya başladıktan sonra da Fahriye'yi bulduk. Tolgahan çok çalışkan, Fenerli olması da cabası. Fahriye'nin de Almanca bilmesi, Alman disipliniyle yetişmiş olması onu avantajlı kılıyor. İkisiyle birlikte devam edip tekrara düşmek istemem. Ben her filmde yeni ikili yaratmayı tercih ederim. Tolgahan kendi klasmanında rakipsiz. Onda başka bir şeytan tüyü var. Fahriye yurtdışı projelerine ağırlık verirse rakiplerinden sıyrılır.
AŞK HİKAYESİ
* Yeni bir sinema filmi projeniz var mı?
'Tek Gecelik Aşk' diye bir hikaye var kafamda. Amerikalı kızla Türk gencin yaşadığı tek gecelik aşk sonucu doğan çocuğun öyküsü üzerine yoğunlaştım. Onun senaryosunu yazıyorum. İstanbul ve New York'ta çekeceğim.
* Konusu ne olacak?
İki şehrin benzerliklerini ve ayrılıklarını aşk hikayesi üzerinden vereceğiz. Kızın babası cumhuriyetçi, annesi demokrat olacak. Onların Türkler'e ve Müslümanlar'a bakış açısını yansıtacağız. Bazı önyargıları yıkmak üstüne kuruyorum hikayeyi. Bu projenin heba olmaması için dünyaca ünlü birini oynatmayı düşünüyorum.
* Kimi mesela?
İdealimdeki ikili, Natalie Portman'la Tolgahan Sayışman. Onları yan yana getirmek istiyorum...
* Natalie Portman olmazsa?
Milla Jovovich olabilir.
* Çok pahalı olmaz mı?
Pahalı ama Türk Sineması'nın ihtiyacı olan şey bu. Yaptığımız filmler Amerika'da da vizyona girerse işte o zaman atılım yapmış oluruz. Sanat filmleri ilgi görüyor ama o filmleri sanat kitlesi takip ediyor. Festival filmi olmaktan çıkamıyor. Ben şimdi bir Türk filmini Amerika'da vizyona sokma peşindeyim. 2010'a yetiştirmeye çalışacağım. Umulmadık ve hak edilmemiş başarılar insanın başını döndürebilir. Bundan önceki işler çıraklık ve kalfalık işlerdi. Bundan sonra benden daha iddialı şeyler bekleyebilirsiniz. Hedeflerini gerçekleştiren ve kendine gerçekçi hedefler koyan bir insanım.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 8 Şubat 2009, Pazar
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/02/08/gny/haber,2B83D984533947EAACE6D9C8EB93BA02.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|