kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

İz bırakmayı çok istiyorum

GÜNAYDIN
Giriş Saati : 17.01.2009 14:54
Güncelleme : 17.01.2009 22:40
Yeni Haber
'Güz Sancısı' isimli filmde Elena adlı Rum bir fahişeyi oynayan Beren Saat, "Bu rolü yıllardır oynamak istiyorum. Film, ben yaşlanmadan çekilse diye dua ettim. Beklendiği gibi bir fahişelik performansı değil ama Elena özel bir karakter" diyor.

Yönetmen Tomris Giritlioğlu'nun uzun zamandır hayalini kurduğu 'Güz Sancısı' isimli film, 23 Ocak'ta vizyona giriyor. Filmde oyuncu Beren Saat, fahişe Elena rolüyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Film için babaannesiyle birlikte yaşayan 20 yaşındaki fahişe Elena rolünü oynamayı kabul eden Beren Saat, Marie Claire dergisinin ocak sayısına konuştu.

BEREN SAAT FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* Üç yıl önce en büyük hayalinizin sinema olduğunu söylemiştiniz ve bu hayaliniz 'Güz Sancısı' filmiyle gerçek oldu. Değil mi?

Evet. 'Güz Sancısı'nın senaryosunu okuyalı aslında dört yıl oldu. Tomris Hanım (Giritlioğlu), 'Salkım Hanım'ın Taneleri'nden önce 'Güz Sancısı' romanını eline alıp, çekmeye niyetlenmiş ama olmamıştı. 'Güz Sancısı' biraz daha bütçe isteyen bir yapım. C Yapım destek olup da bütçe ortaya çıkarılana kadar film ertelendi. Ben de ilk filmim iyi bir film olsun diye çok bekledim, iyi de oldu.

* Elena'nın aksanlı konuşması için nasıl bir çalışma yaptınız?

Şehir Tiyatroları'nda oynayan Kosta Kortidis eğitmenimiz oldu. Aslında filmde birden çok Rum karakter var. Bu nedenle ince bir çalışma yapıldı. Orta yaşlı Rum karakterler için koyu bir diyalekt uygulandı. Filmde benim canlandırdığım Elena, Türkçe okur ve yazar bir kız...

BİLDİK FAHİŞELERDEN DEĞİL!

* Peki Elena nasıl bir kadın?

Elena 20 yaşında, Beyoğlu'nda yaşıyor. Başından birtakım ailevi sorunlar geçtikten sonra, anne ve babası tarafından terk ediliyor. Sonra Elena babaannesiyle yaşamaya başlıyor ve babaanne geçinmek için, torununa fahişelik yaptırıyor. Bu rol çok magazinleştirildi; benim ağzımdan hiç çıkmayan cümlelerle öyle bir şeye dönüştürüldü ki...

Elena insanların hayal ettiklerini bulabilecekleri bir fahişe karakteri değil aslında. İstanbul'un ileri gelen bürokratlarının misafir edildiği bir ev orası... Elena babaannesi tarafından çalıştırılıyor ama bu konuda çok seçiciler. Elena, biri 'Sen fahişesin' dediği zaman çok alınıyor. Bu onun seçtiği bir hayat değil ve kendini öyle görmüyor. Kendi içinde büyümemeyi tercih ediyor. Mesela bir bebek koleksiyonu var. Safça aşık oluyor. O yüzden insanların hayal ettiğinin çok dışında bir karakter...

İZ BIRAKMAYI ÇOK İSTİYORUM

* Üç yılda farklı karakterler canlandırdınız. Şu an hayata nasıl bakıyorsunuz?

Tabii çok fazla tecrübe sahibi oldum. 'Tecrübe' bence hayattaki anahtar kelime... Neyden neye dönüştüm bilmiyorum ama hayatı biraz daha katmanlarıyla görebiliyorum diyeyim. Üç yıl sonra muhakkak bu katmanlar biraz daha derine doğru gidecek. Artık söylenen şeylerin arkasındaki gerçek niyetleri görebiliyorum.

* Saflığınız mı gitti?

Hayır ama artık insanların seni incitmesine izin vermiyorsun. İşinle ilgili bir tercih yaparken kandırılmaya asla göz yummuyorsun. Daha profesyonel davranıyorsun. Üç yıl önce daha çok canım acıyabiliyordu. Artık kendimi koruyabiliyorum. Hayatta ne kadar iz bırakmış olduğumu ise zaman gösterecek.

* İz bırakmayı çok mu istiyorsunuz?

Sanırım bir izim kalsın gibi içten içe bir isteğim var.