kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ERGUN BABAHAN

Aydınlar ve AK Parti

"Bütün sorun şu: Türkiye 'cemaatçi' topluluklardan oluşuyor. Herkes kendi cemaatine demokrasi istiyor, kendi cemaatinin egemen olduğu bir sistemde yaşamak istiyor, karşı tarafı da yerin dibine batırmak, toplumsal olanakların dışına itmek... Bu istek olayları nesnel algılamayı da ortadan kaldırıyor.
Demokrat aydının duruşu ise bütün bu 'cemaatler'in dışında bir yerde durmak ve bağımsız davranmak şeklinde özetlenebilir.
Bu nedenle 'cemaatçi'lerin onları anlaması veya tutumlarını kabullenmesi kolay değil... Bu AKP yönetimi için de geçerli, karşıtları için de..."
Oral Çalışlar 'ın Radikal'deki pazartesi yazısının finali böyleydi.
Evet, Türkiye'de liberal aydınların bir dönem AK Parti'ye verdiği destek tartışma konusu.
Asıl tartışılan kelimelere dökülmese de 'kimin, kimi yedeklediği' aslında.
Demokrat olarak nitelenen aydınlar, Türkiye'de belirgin bir muhafazakârlaşmanın varlığını kabul ediyor ama 'açık ve yakın' bir irtica tehdidi iddiasına karşı çıkıyor.
Demokrat aydınlar, esas itibariyle, muhafazakâr kesimin toplumda daha fazla söz sahibi olma, daha iyi yaşama taleplerini, tüm topluma daha fazla demokrasi ve özgürlük sağlamak amacıyla destekledi.
Muhafazakâr kesimin daha fazla demokrasi ve özgürlük talebinde bir değişiklik olmadı.
AK Parti ise kapatma davasının ardından, hem demokrat muhafazakâr kesim, hem de demokrat aydınlarla bir güven bunalımı ilişkisine girdi.
Bu da son derece doğal, çünkü AK Parti iktidarda olmak üzerine ortaya çıkmış siyasi bir oluşum.
Aydınların ise yerel seçim, Diyarbakır veya İzmir'i kim kazanacak diye bir derdi yok, olmaması aydın teriminin bir gereği zaten.
İktidar odaklı bir siyasi oluşumla, amaç odaklı aydınların yol arkadaşlığının çok uzun sürmesi zaten beklenemez.
Aydınlar, haklı olarak her koşulda daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talep eder, partiler ise kendilerini iktidar yapacak veya iktidarda tutacak yöntemleri tercih eder.
Devletin kimi kesimleriyle sıkıntıları olan, yaklaşan yerel seçimden yeni bir başarıyla çıkmak isteyen AK Parti ile aydınların çok uzun süreli bir yol arkadaşlığı eşyanın tabiatına aykırıdır zaten.
Peki aydınların desteğini tamamen yitirmiş bir AK Parti moral gücünü koruyabilir mi, o ayrı bir soru elbette...