kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Atilla Kart, biraz ciddiyet

CHP milletvekili Atilla Kart, Kemal Kılıçdaroğlu olmak peşinde. Ama belgeleri sağlam değil. Kılıçdaroğlu'nu hem Deniz Feneri, hem de Şaban Dişli olayında destekledim. Haklarında çeşitli iddialar bulunan Şaban Dişli'nin de, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın da istifa etmesi gerektiğini yazdım. Ama Atilla Kart'ın suçlamaları mesnetsiz ve mantık dışı. Zaten "mantık dışı" olması yüzünden inandırıcı değil. Diyelim ki hükûmet, telefonları dinlemek istiyor. Hiç kör gözüm parmağına, Başbakanlık Müsteşarı'nı o makama atar mı? Üstelik, Başbakan'ın bu kadar yakınındaki bir kimseyi, yabancı bir şirketin menfaatini temsil eder duruma düşürür mü? Ve Diyarbakır Valiliği'nden beri yakından tanıdığım Efkan Ala, Oger'in temsilcisi olmayı kabul eder mi? Bir maddi menfaat temin etmek söz konusu olsa bile, farklı bir yönetim kurulu üyeliğini seçmez mi?
Nedir mesele? Oger ile TC Hazine Müsteşarlığı mutabakata varmışlar, 3 Denetim Kurulu üyesinin 3'ünün de bir süre için Hazine Müsteşarlığı tarafından atanmasını kabul etmişler. Bu husus, hem iç yazışmalarda yer almış, hem de Ticaret Sicili gazetesinde yayınlanmış. 3 Denetim Kurulu üyesinin 3'ünü de Hazine Müsteşarlığı atadığına göre, Efkan Ala, görevini belli ki Hazine Müsteşarlığı'nı temsilen sürdürüyor; Oger'i değil. Bunun belgesini sütunuma alıyorum.
Atilla Kart, "İddiam yanlış çıktı" diyerek özür dileyeceğine, baktım benim gazeteciliğimi sorguluyor. Kemal Kılıçdaroğlu gibi ciddi belgeler ortaya koysaydı, biz de onunla birlikte yolsuzlukların peşine düşerdik. Ama temiz bir insanı, bir maddi hata yüzünden suçlamaya kalkışınca, iddiasını düzeltmek mecburiyetinde hissettik kendimizi. Bu işe girmemin sebebi, Ruhat Mengi'nin yönettiği ve benim de iştirak ettiğim "Her Açıdan" programında, Atilla Kart'ın iddialarını dile getirmesi, buna mukabil benim de "Söylediklerinizi araştıracağım ve sonucu sütunumda yayınlayacağım" sözünü vermemdi. Yoksa, ne savcıyım, ne avukat, ne de hâkim. Her söylentiye inanmayacak kadar da tecrübeliyim.
Atilla Kart'ın iddiaları arasında, müsteşarın suçunun örtbas edilmesi için Brüksel'e tayin edildiği hususu da yer alıyordu. Nereden çıktı bu Brüksel'e atama meselesi? Bir internet sitesinden.
Yolsuzlukların peşini kovalarken biraz daha ciddi olalım diyorum.