kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Ali Nesin, Nesin Vakfı’nın en önemli ilkesinin çocuklara saygı duymak ve onlara çeşitli fırsatlar sunmak olduğunu söylüyor.

Parayla çocuk sevilmez

07.11.2008
Prof. Dr. Ali Nesin: (Nesin Vakfı Yöneticisi)
"Çocuk kurumlarında çalışanlar tahmin edemeyeceğiniz bir özveriyle yokluklara ve zorluklara karşı boğuşurlar.
Düşmanı iyi seçmek gerekir. Düşman ne o kurum, ne de o annedir. Düşman, yaşadığımız koşullardır. Demek istediğim şu: Hayır kurumlarına kızmak yerine kurumları madden ve manen desteklemek gerekir. Türkiye'de kaçırılan vergilerin yüzde 1'i hayır kurumlarına bağışlansa bu kurumlar ihya olur.
Bir ülkenin geri kalmışlığı sadece biriki konuda kendini belli etmez, ekonomiden eğitime, eğitimden basına, basından spora kadar her konuda kendini belli eder. Türkiye neyse hayır kurumları da üç aşağı beş yukarı o. Hayır kurumlarında çalışanlar uzaydan gelmiyorlar; bu ülkenin insanları.
En son medyaya sızan görüntüler Türkiye'nin kültür düzeyiyle yakından ilgili. Nesin Vakfı'nın, çalışanlarının, dostlarının kültür düzeyi çok daha yüksek ve çocuklara yaklaşımımız kültür düzeyimize uygun biçimde.
Para bütün iyiliklerin anasıdır. Her şeyden önce bu işi iyi yapmak için para gerekiyor. Nesin Vakfı'nın aylık gideri 60 bin YTL'dir. Devlet kurumlarının bu kadar parası olduğunu sanmıyorum. Şu anda Nesin Vakfı'nda 40 çocuk, 20 kadar çalışan ve birçok da gönüllü var. Şimdiye kadar 100'den fazla çocuk geldi gitti.
Mezunlarımızın birçoğu şu anda iş-güç sahibi, kariyer yapmış insanlar. Hepsi de vakıfa sürekli gelir, bize yardım ederler.
Onlar kocaman bir ailenin bireyleridir.
Nesin Vakfı onların evidir.
Bizim kesin kurallarımız yok, kesin kurallar koymaktan olabildiğince kaçınıyoruz. Duruma göre karar veriyoruz.
Evet, zor oluyor duruma göre karar vermek, bazen de haksızlık yapıyoruz, ama genel sonuca bakıldığında bu esnekliğimizin yararlarını görüyoruz..
Devlet kurumlarında ise kesin kurallar vardır. Hayır işleri maaşlı memurların işi değildir. Bu daha çok bir gönül işidir.
Verilen emek karşılığında elbette para alınacak ama para karşılığında çocuk sevilmez. Para karşılığı çocuk giydirebilirsiniz, çocuk besleyebilirsiniz, çocuk okutabilirsiniz ama para karşılığı çocuk sevemezsiniz, para karşılığı gülümseyemezsiniz.
Özellikle böyle kimsesiz yoksul çocukların içindeki yıkıcı enerjiyi yapıcı bir yola kanalize etmek için, onlara bir sürü fırsat sunulmalı. Çocuk, bir zaman sonra kendi yolunu bulur. Ama çok sunmak lazım: Spor, sanat, bilim, matematik, yürüyüş, eğlence, satranç, bale, opera, şan, resim, hayvancılık, botanik. Bu tür çocuklara koşulsuz sevgi vermek gerekiyor. Çünkü bu çocuklar sevgiyi reddederler. Bir yandan sevgiye ihtiyaçları vardır, sevgiye açtırlar, diğer yandan da sevgiden korkarlar.
Yaşadıklarıyla baş etmesi için kaç yıl gerekiyorsa o kadar yıl karşılıksız ve sonsuz sevgi vereceksin."