kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Yurttan sesler

Müjgan Halis - Sonat Bahar
07.11.2008
Her yıl bir sosyal hizmetler 'skandalı' ya.ıyoruz. Malatya'da bakıcıları tarafından dövülen çocuklar, Taksim'deki yurttan çıkıp bedenlerini satan kızlar, altını pislettiği için yurt bakıcısı tarafından dövülen ya.lılar... Bu seneki skandalın bir tek farkı var, bu kez kol kırılıp yen içinde kalmadı, bütün dünyaya rezil olduk. Peki olaylar neden ya.anıyor? Bu i.in sorumlusu kurumlar mı, personel mi, yurtta kalanlar mı, yoksa onları yurda bırakanlar mı? Muh atapların bu konuyla ilgili dü.üncelerini aynen yayınlıyoruz

Koğuş değil ev sistemi
Bir sosyal hizmet uzmanı:

"Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) çalışan personelin önemli bir çoğunluğu çocuk odaklı değil. Her olayda reform söylentileri ile çalkalanan camia bir süre sonra duruluyor ve eski tas eski hamam şeklinde düzen sürüyor. Yıllardır tartışılan ancak bıyık altından gülümseme ile karşılanan koğuş düzeninden ev düzenine geçme teklifleri, kurum personelinin kendine biçtiği kariyer planlamasına uymadığından dirençle karşılanıyor. Yuvadan çok, bir hapishaneyi andıran kurallarıyla büyük yurtlar, çocukların gelişimine mani oluyor. Kalabalık yurtlarda çocuğun birey olabilmesi için gerekli şartlar namüsait ve dolayısıyla sorumluluk duyguları gelişmiyor. Çocuklar, sosyal hizmet uzmanından ziyade alt personelle muhatap oluyor. Ancak bakıcılar genellikle eğitimsiz ve çocuk yetiştirme konusunda cahiller. Bakıcı anneler lise mezunu da olsa kesinlikle çocuk bakım eğitimine tabi tutulmalıdır. Aynı şiddeti kendi öz çocuklarına uygulayan lise mezunu binlerce annenin olduğu ülkemizde, bakıcının lise mezunu olması çocuklara iyi muamele edeceğinin garantisi değildir. Diğer taraftan en ufacık bir şey olduğunda linç edilmek istercesine suçlanan bu sektör çalışanlarını ancak suçlama olduğunda mı hatırlayacağız? En başta, sosyal hizmet uzmanı yetiştirilirken muhakkak, kadın, çocuk, yaşlı olarak farklı dallarda uzmanlaşmaları sağlanmalıdır. Bütün hepsini kapsayan bir uzmanlık maalesef uzmanlık olamamaktadır.
SHÇEK uzmanları rapor yazmaktan ve aile ziyaretlerinden çocuğu rehabilite etmeye, çocuk odaklı çalışmaya zaman bulamıyor. Sosyal hizmet uzmanlarının, tükenmişlik sendromundan çıkarılmaları gerekiyor. Bu sendrom ile mücadele için, süpervizyon çalışması ise zorunlu. Yani sosyal hizmet çalışanlarının boş vermişlik ve bıkkınlıktan korunmaları gerekiyor, tıpkı buharla dolmuş düdüklü tencerenin subabını açmak gibi."