kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
TRT’de yayınlanan ‘İpsiz Recep’te rol alan İnanır, İpsiz Recep ile Karadenizli olmasından kaynaklanan benzerlikleri olduğunu anlattı.

Dış güçler tarih bilincimizi ortadan kaldırıyor

BÜLENT İPEK
05.11.2008
Çetecilikten gelen, Kuva-i Milliye kahramanı İpsiz Recep'in hayatını oynayan Kadir İnanır tarih bilincimizin hızla ortadan kaldırıldığını düşünüyor: Dış güçler yapıyor bunu. Yaşadığınız tüm sıkıntıların kaynağı dış güçler. Bu güzel vatanı bize bırakmama kavgasıdır onların yaptığı! ..
TRT'de, çeteciyken Kuva-i Milliye kahramanı olan İpsiz Recep'in hayatını oynayan Kadir İnanır, kendini hayatını canlandırdığı kahramana benzetti. İnanır, bu dizinin hakkıyla çekilmesi için en az 1 milyon dolar, sinema filmi olabilmesi için de 60 milyon dolara ihtiyaç olduğunu söylüyor...

KADİR İNANIR FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* Yıllardır hep sinema filmi olarak düşündüğünüz İpsiz Recep'in dizi filminde oynuyorsunuz, dizi yapılması daha mı kolay geldi?
Ben bunu büyük bir sinema filmi olarak düşünüyordum. Çünkü İstiklal Savaşı'nın her sayfası ayrı bir film. Ama bu hikayelerin sinemaya uyarlanması için çok iyi hazırlanılması ve iyi bir bütçenin oluşturulması gereklidir. Bizim ülkemizde de Kurtuluş Savaşı ile ilgili filmler yapıldı daha önce. Fakat tam istenilen biçimde oluşmadı. Oysa tarihimizin her sayfasından bir film çıkarabiliriz. Müthiş zengin bir yakın tarihimiz var. Benim kitaplığımda yakın tarihle ilgili geniş bir bölüm var. Tarih ilgi alanıma girdi. O tarihleri hızla dolaşırken resmi ve alternatif tarihten de pek çok şey öğrendim. Bu kitapları incelerken öğrendim ki daha düzenli orduya geçmeden, bizim dört yandan kahramanlarımız oluştu. Hepsi birer kahraman ve dolayısıyla hepsi birer sinema öğesi ama İpsiz Recep bende farklı bir yer etti.

İPSİZ RECEP ÇOK FARKLI
* Diğer Kuva-i Milliye kahramanlarına göre İpsiz Recep neden farklı yer etti?
Farkı şu; yani hiç eğitim almamış cahil bir adamın kendi yaşam mücadelesini verirken, vatan sevgisi bilincine ulaşması; çetecilikten kahramana dönüşmesi bana çok ilginç geldi. İkimizin de Karadenizli olarak olaylara etki ve tepkisinde benzerlik var. Çünkü o bölgenin getirdiği birtakım yapısal özellikler var. İnsanların yaşadığı bölgenin iklimine göre davranış şekilleri aldıkları savunuluyor. Yakın hissettim kendime...

* Tam olarak nedir aranızdaki o benzerlik?
Çok tepkili olması, sahiplenmesi, çabuk kızması gibi bir takım öğeler peş peşe sıralanabilir. Kararlılığı, idealistliği... Her ülke tarihiyle ilgili çok büyük filmler yapmıştır. Amerika'nın sadece Vietnam savaşıyla ilgili yaptığı binlerce filmi düşünün. Bir de o yıllarda bizim açlık sefalet, yokluk içinde yaşayan halkımızı düşünün. Oradan kurtuluş için savaş vermesi, bu cennet vatanın oluşturulması sürecinde kazandığı ve kaybettiği değerlerin bütün açıklığıyla gençlerimize aktarılması lazım. Bunu kitap olarak yapıyorlar ama film olarak da yapılsa etkileme alanı daha geniş olur. Çünkü sinema çok güçlü bir sanattır.

HİKAYEYİ DÜRÜSTÇE ANLATIYORUZ
* Bu milis kahramanlarının bir kısmı da hâlâ tartışılıyor. Düşmanla savaşırken düzenli orduya ne kadar katkıda bulundukları konusunda özellikle... İpsiz Recep'le ilgili de böyle bir tartışma yaşanmıştı!
Yok, bizim kahramanımızda öyle bir durum yok. Biz onun hikayesini dürüstçe anlatıyoruz zaten. Kendi varlığı için, adamlarıyla hayatını kurmak için yaptıklarına 'çetecilik' diyoruz. Ama sonra adamın gücü Kuva-i Milliyeciler tarafından keşfedilip milli mücadeleye kazandırılıyor. Tarihi kahramanın özelliği ne olursa olsun, gerçekliğiyle anlatılmalıdır. Şimdi tarih bilincimizi giderek ortadan kaldırıyorlar. Dış güçler yapıyor bunu. Yaşadığımız tüm sıkıntıların kaynağı dış güçler. Bu güzel vatanı bize bırakmama kavgasıdır onların yaptığı... Kültürel değerlerimizi bilinçli olarak yok ediyor, tarımımızı yok ediyor, sanayimizi geliştirmiyorlar. Bizi bir tüketim toplumu olarak tutmak istiyorlar; bizi kendilerine bağımlı hale getiriyorlar mal satmak için...

* Yaptığınız diziyle bu siyasi tespitlerinizin bir ilgisi var mı?
Bu ülkede, bu coğrafyada yaşayan her insan, milliyetçilik gibi hamasi laflar söylüyor, ben onlara çok karşıyım. Yurtseverlerin savaşı bu. Kan bağı olan insanların kurduğu bir devlet değil burası. Müslüman'ı, gayrımüslimi, Ermeni'si, Çerkez'i, Kürt'üyle beraber tüm yurtseverlerin kurduğu bir ülke burası. Bu anlayışı göz önünde tutarak, yaşananları çağdaş, demokratik bir süzgeçten geçirerek tüm bu gerçekleri baz olarak alıp, kurtuluşun yollarını arayacağız. Adil olacağız. Çözümleri bu gerçek ışığında bu toplum bulacak. Yoksa her şey çok kötüye gidiyor. Benim söylediğim bu. Dizinin tüm bunlara büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.

* Teknik olarak hakkıyla çekebiliyor musunuz böyle bir tarihi diziyi?
Biz de biliyoruz hatalarımızı, teknik eksiklerimizi. Bu paralarla böyle tarihi bir filmin yapılmayacağını biliyoruz. Ama olsun, biz yine de önemli bir görev yaptığımız bilinciyle hareket ediyoruz. Bunu buradaki arkadaşlarıma da aşıladım. Heyecanla çalışıyoruz. 60-70

MİLYON DOLAR GEREKİYOR
* Böyle bir hikayenin hakkıyla film yapılması için ne kadar bütçe gerekiyor?
Böyle bir dizinin hakkıyla çekilmesi için bir bölüm bütçesinin 1 milyon dolardan aşağı olmaması gerekir. Filminin de en az 60-70 milyon dolar bütçeli olması lazım. Yapılamaz diye ber şey yok, yapacaklar. Genelkurmay, devlet kurumları yapacak. Bu salt bir prodüktörün ticari işi olarak düşünülmemeli. İlla da prodüktör aramaya gerek de yok. Bir kurum bunu üstlenerek filmi yapabilir. Geliri olursa da kendi kurumlarına dağıtır. Bunlar tarihsel görevlerdir. Bunların yapılmasını hızlanmasını istiyorum ben.

* Devlet kurumlarının 60-70 milyon dolar bütçeli filmlerin altına girerek bu filmlerin çekilmesini sağlayacağını düşünüyor musunuz?
Bu kadar duyarsız kalarak, bu kadar sadece kendini düşünerek bu ülkede yaşanmaz ki. Yani o zaman, 'ben işimi yapıyorum, ülkeden bana ne' mantığı çıkar. İyi bir yurttaş, iyi bir yurtseversen eğer, bu ülkede beraber yaşıyorsak, seviyorsan bu toprakları, o zaman buranın tüm sıkıntılarına ortak olman lazım. Yoksa, bu cennet vatan sizinkinden güzel diye gidip başka yerde hava atma!

* Sizin eleştirel bir yanınız var. Hiçbir şeyi beğenmiyor musunuz?
Benim sanatçı olarak muhalif bir yanım var. Tüm insanların dünyanın nimetlerinden eşit yararlanması için müthiş bir mücadele vermek zorunda sanatçı. Onun için sanatçı sürekli muhalefette olacak, hiçbir şeyi beğenmeyecek. Ta ki en ideali bulununcaya kadar.

KARA BİR LEKE OLARAK KALIR

* Kayıp filminiz 'Kumcu Ali' ile ilgili bir ipucu bulabildiniz mi?
Yok hâlâ bir iz. Benim ilk filmimdi. Erden Kıral'ın çektiği 30 dakikalık konulu bir filmdi. Haklarını arayan bir kum işçisinin patrona karşı verdiği mücadeleyi anlatan, siyah-beyaz film. 40 yıl hiç durmadan çalışan bir aktörün kamera karşısına geçtiği ilk filmi kayıp. Bu olacak iş mi? Belgesel hazırlatıyorum, kitap da yazıyorum. Ama ilk filmim ortada yok! Ama eğer bir ülke modern bir ülke olmak istiyorsa sanat eserlerine sansür koymaz. Milyonlarca insanın öldüğü Hitler faşizminin propaganda filmleri bile bugün özgürce gösteriliyorken benim filmimin mutlaka ortaya çıkarılması lazım. Kimseden bir şey rica etmiyorum. Eğer film bulunamıyorsa bu, ülkenin tarihinde kara bir leke olarak yerini alacak.