kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

İlaç için bir polis yok mu?

Televizyon dizilerinde herkes kendi adaletini sağlamaya çalışıyor. Senaryoların içinde resmi kolluk kuvvetlerinin müdahale etmesi gereken pek çok hikaye yer almasına rağmen, resmi ya da sivil bir tek polise rastlanmaması beni fena halde düşündürüyor. Zira emniyet kuvvetlerine güveni azaltacak bu durum, korkarım ki adalet sistemine de sekte vuracak bir "alışkanlığı" körükleyerek, gazetelerin üçüncü sayfalarına yeni "malzemeler" yaratacak. Okurlarımızdan da bu konuyla ilgili pek çok ihbar geliyor. Örneğin; Kıvılcım Köker adlı okurumuz, Binbir Gece'nin 72. bölümünde olan bitenlere değiniyor. Tecavüze uğrayan Füsun, adamı bıçaklıyor. Ne polis, ne adli kovuşturma var. Şehrazat takip edildiğini Onur'a söylüyor. Onur emniyet kuvvetlerini bilgilendireceği yerde, "özel güvenlikle" işi halletmeye çalışıyor. Kavak Yelleri'nde de Aslı'nın oturduğu konak, yandaki inşaat yüzünden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Ama her nedense polise, belediyeye baş vuran yok. Ne bir tutanak, ne bir şikayet mektubu... Kurtlar Vadisi'nde neredeyse her bölüm çatışma, kaçma, kovalamaca var. Hatta bazen sokak çatışmaları 15 dakika sürmesine rağmen şimdiye dek bir tane resmi üniformalı polisin yetişip de müdahale ettiği görülmedi. Yerli diziler, izleyenleri kanun tanımazlığa, adaleti hiçe saymaya, polise ve askere güven duymamaya sevk ediyor. Bilerek ya da farkında olmadan... Tehlike giderek büyüyor, benden söylemesi...