kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

''Çocukların göz muayenesi ihmal edilmemeli''

Giriş Saati : 03.10.2008 11:29
Güncelleme : 03.10.2008 23:46
Yeni Haber
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Şener, kırmızı göz, korneanın büyük veya bulanık olması, şaşılık, kapak düşüklüğü, çapaklanma ve sulanmanın çocuklarda uygun gözlem teknikleriyle hemen dikkati çekebilen göz sorunları olduğunu belirterek, çocuklarla yakın ilişki içindeki hekimlerin basit inceleme teknikleriyle bunları kolayca saptayabileceklerini belirtti.

Çocuk göz hastalıkları uzmanı Şener, göz kusurlarının çocukluk, hatta bebeklik döneminde tespitinin tedavide büyük önem taşıdığını belirterek, çocuklarla daha fazla iç içe olmaları nedeniyle bu konuda çocuk ve aile hekimleri ile pratisyen hekimlere büyük görev düştüğünü söyledi.
Bu hekimlerin önlenebilir körlük nedenlerini vaktinde tespitinin sağlık hizmetlerine büyük katkısı olacağını ifade eden Şener, sistemik hastalıklara da ışık tutabilmesi bakımından, göz muayenesinin, çocuklarla ilgilenen tüm hekimlerin dağarcığında bulunması gereken bir konu olduğuna dikkati çekti. Şener, şunları söyledi:

''Kırmızı göz, lökokori, korneanın büyük veya bulanık olması, pupillanın anatomik veya fonksiyonel bozukluğu, şaşılık, nistagmus, anormal baş pozisyonu, kapak düşüklüğü, çapaklanma, sulanma, prematürite ve travma, kendisini henüz ifade edemeyen çocuklarda uygun gözlem teknikleriyle hemen dikkat çekebilen ve önemle üzerinde durulması gereken göz sorunlarıdır. Çocuklarla yakın ilişki içindeki hekimler basit inceleme teknikleriyle bu hastalıkları kolayca saptayabilirler. Bu hekimler, çocukların göz muayenesini göz ardı etmezlerse erken teşhis edilen bir çok hastalık gecikmeden tedavi edilebilir.''

Şener'in çocuk ve aile hekimleri ile pratisyen hekimlere önerdiği basit göz tarama testleri şunlar:

-Kırmızı Yansıma Testi: Her yenidoğana ve belli aralıklarla çocuklara uygulanmalıdır. Bu testle gözdeki optik ortamların saydam olup olmadığı anlaşılır. Kornea bozukluğu, katarakt, retina dekolmanı veya retinoblastom gibi gözdeki optik ortam bozukluklarını ortaya çıkarır.

-Göz Hareketlerinin Değerlendirilmesi: Gözlerin paralelliği, sadece karşıya doğru bakarken değil, tüm bakış yönlerinde değerlendirilmelidir. Bazı şaşılıklar, boyun sağ veya sol omuzlara doğru eğilirken çocuktan uzağa bakması istendiğinde en belirgin şekilde ortaya çıkar.

-Fiksasyon (Sabitleme) Kontrolü: Bebekler 2-3. aydan itibaren göz teması kurabilmelidir. Bu test her bir göz ayrı ayrı kapatılarak değerlendirilmelidir. Bebek 4. aydan itibaren çevresindeki cisimleri her bir gözüyle ayrı ayrı simetrik olarak takip edebilmelidir.

-Örtme Testi: Çocuk, üzerinde küçük detaylar olan bir cisme 50 santimetreden burun hizasına bakarken, gözlerinden birisi kapatılır. Kapama esnasında çocuk bakmayı sürdürebilmek için açıkta kalan gözünü cisme doğru hareket ettirmek zorunda kalıyorsa şaşılık lehine değerlendirilir. Bu test, her iki göze ayrı ayrı ve uzaktaki bir hedef için de tekrarlanmalıdır.

-Görme Keskinliği Ölçümü: Her bir göz ayrı ayrı kapatılarak test edilir. Yaklaşık 4 metre uzaklıktaki televizyon detaylarını sorgulayarak kendi sağlam gözünüzle kıyaslamak sadece bir fikir verebilir. Niceliksel objektif ölçüm için, 4 yaş grubundakilere, uzaktaki harf veya sembolleri görüp göremediğinin anlaşılmasına yarayan H.O.T.V, Lea testleri veya E sembolleri tavsiye edilir.

-Kırmızı Göz Ayırıcı Tanısı ve Yaklaşım: Görme azalması, ağrı, kapakları açamama, aşırı çapaklanma, aşırı sulanma, ışık refleksinin bozulması göz hekimine başvuruyu gerektirir. Ancak, uzun süreli tekrarları olabilen, doğru tanısı konulamadığı ve uygun tedavi edilmediği takdirde görme azalmalarına yol açabilen juvenil idiyopatik artrite bağlı üveit hastalarında bu bulguların hemen hiçbirisine rastlanmaz. Bu hastaların düzenli olarak göz muayenesi olması gerekir.

(AA)