| 29 Eylül 2008, Pazartesi |
İLİŞKİLİ HABERLER
'İlk gün' formülü uygulayın bayrama kahvaltıyla başlayın
ESRA TÜZÜN
28.09.2008
Medikal Park Bahçelievler Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz, Şeker Bayramı'nda kilo almak istemeyenlere güne sıkı bir kahvaltıyla başlamalarını önerdi..
Bol bol tatlı ve çikolata ikramının yapıldığı Şeker Bayramı, kilo almaya en elverişli dönemlerden biri. Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz, bayramı kilo almadan geçirmek isteyenlere tüyolar verdi. Özellikle bayramın ilk günü nasıl beslenildiğine çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Unutmaz, şu önerilerde bulundu:
Kahvaltıyı atlamayın
Bayramlarda psikolojik olarak yeme eğilimi artar. Ramazan'dan çıkmanın verdiği yeme isteğiyle, ikramlara 'hayır' demek güçleşir. Oysa, özellikle bayramın ilk gününde azar azar ve sık sık beslenmek gerekir. Kahvaltı kesinlikle atlanmamalıdır çünkü atlandığı zaman tüm günün dengesi bozulur. Bayramda her gittiğiniz yerde size sunulan birbirinden güzel tatlılara, aç karınla 'hayır' diyemezsiniz. Bu yüzden kalkar kalkmaz karbonhidrat, protein ve yağı dengeli biçimde içeren bir kahvaltı yapın. Bu; geniş bir bayram kahvaltısı olabileceği gibi, bir tost veya yulaf ezmesi ve sütten oluşan pratik bir kahvaltı da olabilir. Örnek verecek olursak; iki dilim kepekli ekmek ile yapılmış beyaz peynirli yağsız, domatesli bir tost, yanında şekersiz çay veya bunların yerine 1 bardak süt içine konulmuş 5 kaşık yulaf ezmesi, 3 kuru kayısı, 2 ceviz ve 1 çay kaşığı tarçından oluşturulmuş bir kahvaltı tercih edilebilir. Ya da kahvaltıda; tam buğday ekmeği, az yağlı beyaz peynir, zeytin, bol domates, salatalık, maydanoz, 6 adet zeytin ve şekersiz çay tüketilebilir. Gün içinde birçok ikramla karşılaşacağınızı düşünerek, kahvaltı sofrasında şekerli gıdalardan ve fazla ekmek yemekten kaçınabilirsiniz. 'HAYIR'
Demeyi öğrenin
Şeker Bayramı'nda bir diğer önemli nokta; ikramlardır. Her gittiğiniz yerde size her ikram edileni yerseniz, bayram sonunda yolunuz bir beslenme uzmanına düşecektir. Bu noktada, akılcı yaklaşım gerekir. En sevdiğiniz tatlıları miktarlarına dikkat ederek tüketebilir, en azından kendi evinizde tatlıdan uzak durabilir, meyve ve ekmek grubu besinlerin miktarlarına bayram boyunca dikkat edebilirsiniz. Her bayram bizlerin önerisi sütlü tatlılar veya meyve tatlılarıdır. Ne yazık ki; baklava veya hamur tatlılarından oluşan yerleşmiş tatlı kültürümüzden uzaklaşmak zor. Ancak ilk adımı siz atabilir, hafif tatlı ikramlarınızla çevrenizdeki herkese örnek olabilirsiniz.
Ara öğünü atlamayın
Tatlıların ara öğün yerine geçmediğini unutmayın. Basit şekerli gıdalar, kan şekerini hızla yükseltir ve yine aynı şekilde hızla düşürür. Bu nedenle protein, yağ içeriği dengeli süt, yoğurt, ayran ve meyve içeren ara öğünler yapmaya özen göstermek gerekmektedir.
Az yiyin
Bir aylık Ramazan döneminden sonra yemek yemeye başlanması kişide, 'bir aydır yemiyorum artık yiyebilirim' gibi bir duygu uyandırabilir. Bunun sonucunda da yediği yemeklerin miktarlarında gereksiz artışlar söz konusu olur. Yemeklerinizi gün içinde dengeli bir biçimde dağıtmaya, sabahtan akşama doğru kalori alımını azaltmaya ve besin çeşitliliğini baz almaya yani sofranızda tüm besin gruplarını doğru miktarlarda bulundurmaya özen göstermelisiniz. Bununla birlikte yemek hazırlama ve pişirmede de doğru yöntemleri kullanın. Kızartma ve kavurmaların yerine ızgara, fırın ve haşlama yöntemlerini tercih edin. Ağır hamur tatlıları yerine ise, sütlü veya meyveli tatlıları tüketin.
Diyabetik şekerli tatlı
Şeker hastaları bayramda öğün atlamamalı ve tatlı ikramlarını kabul etmemelidir. Reaktif hipoglisemisi (karbonhidratlı yemekler yendikten 3 saat sonra kan şekerinin düşmesi) veya bozulmuş glikoz intoleransı (yemekten 2 saat sonra kan şekerinin 140'ın üzerinde olması) yaşayanlar, tatlılardan mutlaka uzak durmalıdır. Bu hastalar, çay şekeri yerine diyabetik şeker kullanarak, kendi tatlılarını kendileri yapabilirler. Burada gözardı edilmemesi gereken nokta; sütlü tatlının süt ve ekmek yerine, hamur tatlısının ise ekmek ve yağ yerine geçtiğidir.
Kahvaltıyı atlamayın
Bayramlarda psikolojik olarak yeme eğilimi artar. Ramazan'dan çıkmanın verdiği yeme isteğiyle, ikramlara 'hayır' demek güçleşir. Oysa, özellikle bayramın ilk gününde azar azar ve sık sık beslenmek gerekir. Kahvaltı kesinlikle atlanmamalıdır çünkü atlandığı zaman tüm günün dengesi bozulur. Bayramda her gittiğiniz yerde size sunulan birbirinden güzel tatlılara, aç karınla 'hayır' diyemezsiniz. Bu yüzden kalkar kalkmaz karbonhidrat, protein ve yağı dengeli biçimde içeren bir kahvaltı yapın. Bu; geniş bir bayram kahvaltısı olabileceği gibi, bir tost veya yulaf ezmesi ve sütten oluşan pratik bir kahvaltı da olabilir. Örnek verecek olursak; iki dilim kepekli ekmek ile yapılmış beyaz peynirli yağsız, domatesli bir tost, yanında şekersiz çay veya bunların yerine 1 bardak süt içine konulmuş 5 kaşık yulaf ezmesi, 3 kuru kayısı, 2 ceviz ve 1 çay kaşığı tarçından oluşturulmuş bir kahvaltı tercih edilebilir. Ya da kahvaltıda; tam buğday ekmeği, az yağlı beyaz peynir, zeytin, bol domates, salatalık, maydanoz, 6 adet zeytin ve şekersiz çay tüketilebilir. Gün içinde birçok ikramla karşılaşacağınızı düşünerek, kahvaltı sofrasında şekerli gıdalardan ve fazla ekmek yemekten kaçınabilirsiniz. 'HAYIR'
Demeyi öğrenin
Şeker Bayramı'nda bir diğer önemli nokta; ikramlardır. Her gittiğiniz yerde size her ikram edileni yerseniz, bayram sonunda yolunuz bir beslenme uzmanına düşecektir. Bu noktada, akılcı yaklaşım gerekir. En sevdiğiniz tatlıları miktarlarına dikkat ederek tüketebilir, en azından kendi evinizde tatlıdan uzak durabilir, meyve ve ekmek grubu besinlerin miktarlarına bayram boyunca dikkat edebilirsiniz. Her bayram bizlerin önerisi sütlü tatlılar veya meyve tatlılarıdır. Ne yazık ki; baklava veya hamur tatlılarından oluşan yerleşmiş tatlı kültürümüzden uzaklaşmak zor. Ancak ilk adımı siz atabilir, hafif tatlı ikramlarınızla çevrenizdeki herkese örnek olabilirsiniz.
Ara öğünü atlamayın
Tatlıların ara öğün yerine geçmediğini unutmayın. Basit şekerli gıdalar, kan şekerini hızla yükseltir ve yine aynı şekilde hızla düşürür. Bu nedenle protein, yağ içeriği dengeli süt, yoğurt, ayran ve meyve içeren ara öğünler yapmaya özen göstermek gerekmektedir.
Az yiyin
Bir aylık Ramazan döneminden sonra yemek yemeye başlanması kişide, 'bir aydır yemiyorum artık yiyebilirim' gibi bir duygu uyandırabilir. Bunun sonucunda da yediği yemeklerin miktarlarında gereksiz artışlar söz konusu olur. Yemeklerinizi gün içinde dengeli bir biçimde dağıtmaya, sabahtan akşama doğru kalori alımını azaltmaya ve besin çeşitliliğini baz almaya yani sofranızda tüm besin gruplarını doğru miktarlarda bulundurmaya özen göstermelisiniz. Bununla birlikte yemek hazırlama ve pişirmede de doğru yöntemleri kullanın. Kızartma ve kavurmaların yerine ızgara, fırın ve haşlama yöntemlerini tercih edin. Ağır hamur tatlıları yerine ise, sütlü veya meyveli tatlıları tüketin.
Diyabetik şekerli tatlı
Şeker hastaları bayramda öğün atlamamalı ve tatlı ikramlarını kabul etmemelidir. Reaktif hipoglisemisi (karbonhidratlı yemekler yendikten 3 saat sonra kan şekerinin düşmesi) veya bozulmuş glikoz intoleransı (yemekten 2 saat sonra kan şekerinin 140'ın üzerinde olması) yaşayanlar, tatlılardan mutlaka uzak durmalıdır. Bu hastalar, çay şekeri yerine diyabetik şeker kullanarak, kendi tatlılarını kendileri yapabilirler. Burada gözardı edilmemesi gereken nokta; sütlü tatlının süt ve ekmek yerine, hamur tatlısının ise ekmek ve yağ yerine geçtiğidir.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 29 Eylül 2008, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/09/29/gny/haber,61957A1F129548FB9AE2E0D1239C722F.html
Tüm hakları saklıdır.
Sağlık Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|