kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞİRİN SEVER

Demek ki n'apmiycez? dizileri ciddiye almiycez

Komik milletiz biz, komik... Millet olarak komik olmamız 'bizi yöneten, bizi düşünen, iyiliğimiz için çalışan' bazı nadide kurum ve kuruluşların da komik olmasına neden oluyor otomatikman; yapacak bir şey yok ne yazık ki. Alın işte taze bir örnek: Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü! Dizi karakterlerinin flört etmesine, boşanmasına, yalnız yaşamasına, kendi geçimini sağlamasına, hoşlarına gitmeyecek ne kadar mevzu varsa işte, onlara takmışlar ve 'toplumsal yaşamı riske eden karakterler' diye bir bir listeleyip, sıralamışlar hepsini. 'Yok artık' demeyin, olmuş; ben Akşam'da çıkan haberin yalancısıyım. Bu habere göre; Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya bağlı kurumun üç ayda bir çıkan dergisinde yer alan 'Aile Kurumuna Yönelik Güncel Riskler' adlı yazıda, son yıllarda aileye ilişkin yapılan araştırmalar, boşanmalar, evlilik dışı ilişkiler, eşcinsel beraberlikler ve çocuk gibi konular irdelenmiş. Dolayısıyla da popüler dizilere ilişkin ilginç bir takım tespitlerde bulunulmuş. Dr. Ünal Şentürk tarafından kaleme alınan yazıda, dizilerdeki 'bu yukarıda saydığımız tipteki' karakterlerin arzu edilmeyen davranış modelleri yaratarak, toplumsal yaşamı riske soktuğu ifade edilmiş özetle. Ama dikkat! 'Sözüm ona kendi başına yeten veya kendi ayakları üzerinde durabilen kişiler' ifadesi de on kusurlu hareketten birisi olarak listede. İsminin başında 'doktor' titri bulunan birinin eleştirdiği şeye bakar mısınız? Kendi başına yetmek, kendi ayakları üzerinde durmak ne zamandan beri hata oldu? Hatalıysam arayınız! Mevzu havada kalmasın, maazallah kimse üstüne alınmaz falan diye de liste verilmiş. Buna göre... Eşi hapishanede olan ve patronuyla ilişki yaşayan Yaprak Dökümü'nün Ferhunde'si.. Kardeşinin sevgilisinin babasından hamile kalan Kavak Yelleri dizisinin Canan'ı... Eşi İzzet'ten boşanıp dayısının evini eski flörtü Burhan'la paylaşan Avrupa Yakası'nın Makbule'si riskli karakterlerden sadece birkaçı. Bunlar tasvip edilecek hayatlar değil belki, tamam da... Atladığınız bir detay var Sayın Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü yetkilileri! Bunlar dizi, adı üstünde her biri senaryo! Gülse Birsel'in reklam repliğiyle söylersek, n'apmiyceksiniz? Ciddiye almiyceksiniz, gerçek karakterlermiş gibi davranmiyceksiniz, o insanları yaptıklarından sorumlu tutmiyceksiniz, sadece izleyip TV'yi kapaticeksiniz! Haa 'toplumu etkiliyor', 'örnek alınıyor', 'özeniliyor', 'sonra bunlara bakıp aynısını yapıyorlar' derseniz; sinemaları, tiyatroları, kitapları, vs. her şeyi yasakliyceksiniz! Diziler ya da filmler sadece 'zararsız', 'ideal' hayatlar üzerinde dönmez çünkü. Dönemez! Beyazcamda sigara ya da içki içenlerin üzerinin buzlanması kadar komik bir şey bence bu. Dizi ya da filmler üzerinden ahlak kumkumalığı yapana kadar neler oluyor hayatta onlara şöyle bir dönün bakın yeter!